« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

11 Ağu

2014

1 oy asla sadece 1 oy değil

Mustafa Ünal 01 Ocak 1970

Putlara savaş açan İbrahim Peygamber’i yakmak için büyük ateş yakılır, şehrin meydanına. Kırlangıcın minicik gagasında bir damla su. Havada keskin kavisler çizerek alevlerin üzerine bırakıverir. Kırlangıç, devasa ateşin bir damla suyla sönmeyeceğini bilir. Tüm çabası safını belli etmek, dostluğunu göstermek içindir.

Bir başka kırlangıcın gagasında ise saman çöpü. O da süzüle süzüle gelir gasındaki çöpü ateşin içine atıverir. Gayreti alevin yalazını daha da arttırmak değil, yerini işaretlemek, düşmanlığını belli etmektir. Netice malum, yangını ne bir damla su söndürdü, ne de bir saman çöpü büyüttü. İbrahim’ın Sahib’i, ateşe ‘yakma’ dedi ve yangın yeri bir anda ‘gül bahçesine’ dönüverdi.

Dinî hikâyeyle başlamamın özel bir anlamı yok. Son zamanlarda çok sık aklıma düştüğü için pazar yazısında sizinle paylaşmak istedim.

Hiçbir şey sıradan değil. ‘Kuşlar kaderiyle uçar’. Şehrin üzeri kara bulutlarla kaplı. Saçı sakalı ağaran yaşlı dünya sancı içinde. Bir süredir tarihin yol ağzındayız. Zaman eskisi gibi değil, başdöndürücü hızla ilerliyor. Tarihin akışı hiç olmadığı kadar süratlendi. Kavşağın ağzında doğru yönü bulmaya çalışıyoruz.

Bugün özel bir gün. Seçim var. Sandık sonuçlarıyla ‘dönüm noktası’ olacak. Yenilgi ile zafer birbirine karışacak. Aslolan kaderin hükmü. Cilvesi ehline malum, bize ise meçhul. Kimbilir bu yolda galip mağlup, mağlup ise galip sayılacak. Her seçim, lisan-ı haliyle kaderi işaretler. Hele böyle sancılı bir dönemde.

Sandığın Çankaya’nın ötesinde anlamı olduğu muhakkak. Bu tarihin ‘büyülü ve sihirli’ zaman diliminde kimin cumhurbaşkanı olacağı sorusu cevap bulacak. Sonrası da var. Söz milletin ama nihai karar kaderin.

Seçim günü yazılacaklar az çok belli. Pek değişmez. ‘Bugün siyasetçinin değil, halkın konuşacağı gün’ diye manşet atılır. Sandıktan, demokrasinin faziletlerinden, milli iradeden söz edilir. ‘Şölen, bayram’ nitelemeleri yapılır. Halk ‘iktidar oyununa’ yalnızca sandıkla dahil olur. Bugün halkın günü, tribünden sahaya inecek.

Bugünü üç kelimeyle özetlemek mümkün: Sandık, pusula ve mühür. Sandık artık tahtadan değil. Çağa ayak uydurdu. Şeffaf oldu. Adayların ismi ve resmiyle yer aldığı kâğıt parçasına neden ‘oy pusulası’ dendiğini bilmiyorum. Pusula basit bir alet değil. Doğru yönü belirler. Ne tarafa gideceğinizi pusulaya bakarak anlayabilirsiniz.

Oy pusulası da gerçekten ülkenin yönünü, istikametini tayin ediyor. Kâğıt parçasına ‘oy pusulası’ denmesi anlamlı. Toplumun ne tarafa gideceğini, bu kez küçülen bu ‘oy pusulası’ belirleyecek.

Mühür basit ama sıradan değil. Bir metrekarelik kabinde dış etkilerden uzak tercihini ‘mühürle’ oy pusulasına işaretliyor. Oysa başka yollarla, sözgelimi kalemle çarpı gibi bir işaret de konabilirdi. İyi ki mühürsüz olmuyor. Çünkü ‘Mühür kimdeyse Süleyman odur’. Bugün mühür Sultan Süleyman’da, halkın elinde yani. Milletin bir günlük de olsa saltanatı söz konusu. Bugün Sultan Süleyman halk. Dağdaki çoban da bir kışlasındaki general de... Herkes eşit. Bir günlük sultanlığın hakkını vermek şart.

Sultanlığa uzak duranlar da var. Yaz mevsimi ve 30 Mart’ın etkisinden dolayı. Yurtdışı tam hayal kırıklığı oldu. Kullanılan oy oranı beklentilerin altında, çok düşük seviyede kaldı. Neticeyi sadece adaylara verilen oylar değil aynı zamanda sandığa gitmeyenlerin oranı da belirleyecek. Uzmanlar günlerdir, seçim analizlerini ‘katılım oranına’ göre yapmakta. Bugün oyla konuşmayanın yarın sözle konuşma hakkı yok.

Bugün kullanılacak oy, sadece bir tercih değil, tarihin akışı içinde irade beyanı. Neticeyi düşünmeden, zafer-hezimet sarmalına kapılmadan ‘seferle mükellef olmanın’ bilinciyle haydi sandığa. Fazla söze ne hacet... Sandık, oy pusulası ve mühür. Zaman, kader çizgisinde yerimizi belli etme, safımızı işaretleme zamanı.

Anlamış olmalısınız: Bir oy asla sadece bir oy değil...

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,78 M - Bugn : 18325

ulkucudunya@ulkucudunya.com