« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

18 Mar

2024

Deli Şair’e vefa

Mine G. Kırıkkanat 01 Ocak 1970

“Temiz bir vicdandan daha
yüksekte duran hiçbir yasa yoktur.”
Kosta Kortidis


Ömer Seyfettin, Türk toplumuna özenle şırınga edilen cehalete rağmen okuyarak dünyasını genişletmeyi sürdüren her insana okumayı sevdiren, öykülerine hayran bırakan en büyük edebiyatçılardan biridir. Diyet ve Kaşağı gibi birkaç öyküsü, sanırım her okuryazarın belleğine silinmez harflerle kazınmıştır.

Geçen 6 Mart, onun doğumunun 140’ıncı, 11 Mart ise ölümünün 104’üncü yıldönümüydü.

36 yıllık kısacık ömründe subay olup yurdunu savunmuş, öğretmen olup çocukları eğitmiş, 140 öykü ve 23 şiir yazmış, eserlerinde ağdalı Osmanlıca değil yalın bir Türkçe kullanmıştı. Zaten edebiyatta Türkçülük akımının kurucularındandı. Türkçenin özgünleşmesine öncülük ediyor, emek veriyordu.

Osmanlıca yazan ve hiçbiri artık okunmayan, okununca da önemli bir düşünce üretmedikleri görülen edebiyatçılara yönelik şık eleştirisini, şöyle dile getirmişti: “Edebiyatımızın şiarı, ‘Çok laf, az eser!’dir. Ben şimdilik bu şiarı bozmaya çalışıyorum. Ağustosböceği gibi öterek yan gelmekten ise karınca gibi çalışmak daha iyi değil mi? Şimdiye kadar öttüğümüz elverdi. Biraz da iş yapalım ki çorak edebiyatımız şenlensin. Değil mi?”

YAZAR CEFASINA, YAZAR VEFASI
1850’lerden öteye dünyada başlayan Aydınlanma Türkiye’ye hiç gecikmesiz yansımıştı. Osmanlı toplumunda olağanüstü kültürlü yönderler, bugün olmayan sayıda aydın ve Aydınlanma öncüleri vardı. Kadın haklarından Darwin’in Evrim Teorisi’ne her şeyden haberdar, cehalete karşı bilimden, reformdan yanaydılar.

31 Mart Vakası’nı bastırmak üzere İstanbul’a gelen Hareket Ordusu’nda da Ömer Seyfettin vardı; Kesik Bıyık ve Pire öykülerinde Evrim Teorisi’ne gönderme yapan da oydu.

İşte bu büyük Türk aydınını, özgün Türkçeye yaşam veren insanı anımsayan, anımsatan ve Deli Şair Ömer Seyfettin adlı tiyatro oyunuyla onurlandıran genç meslektaşı, Rum asıllı Türk yazar Kosta Kortidis oldu.

Kosta Kortidis, Türk tiyatrosunun sonuncu en iyisi, tüm zamanların en verimli yazarı. Eserleri 11 dil ve ülkede sahnelenerek uluslararası ün kazanan Türk tiyatrocu. Can kardeşim Memet Baydur’un yitiminden sonra Türk tiyatro yazınında açılan boşluğu dolduran sanatçı.

TÜRKÇENİN KURTULUŞ SAVAŞI
Kosta’nın Deli Şair oyununda, şeker hastası olduğu anlaşılamayıp güçlensin diye meyve ve hoşafla beslenen Ömer Seyfettin, yavaş yavaş körleşen gözleriyle Mustafa Kemal Paşa’ya not yazıyor: “Her Türk evladı! Bu büyük mücadelede yılmadan, vazgeçmeden, her an her daim, sizin izinizde ve sizle; düşmanla mücadele etmeye ant içmiştir! Mustafa Kemal Paşa, siz bu memleketin makûs talihini de değiştirerek yepyeni bir millet yaratacaksınız. Zafer yakındır!”

Vefalı meslektaşı Kosta Kortidis, Ömer Seyfettin’in son günlerini betimleyen oyununda onun şiirlerini kendisi gibi Osmanlı vezinlerinde yazmadığı için şiir saymayan Cenap Şahabettin ile Seyfettin’in yenilikçi biçemini savunan Ali Canip Bey’i tartıştırarak edebiyattaki eski-yeni dil çekişmesine vurgu yapıyor ve özgün Türkçeden yana tavır alıyor.

Tiyatromuzun güçlü değerleri Alper Arık, İlkay Özşen, Dilara Tabak ve Akın Kaplan’ın içselleştirdikleri çok belli rollerinin yanı sıra Kosta’nın da Cenap Şahabettin’i canlandırdığı Deli Şair Ömer Seyfettin oyununu duygulanarak izledim.

DÂHİLER YARATIR, HAİNLER FONLANIR
Gösteri sonrasında bir araya geldiğimizde, o pırıl pırıl ve yaptıkları işe sevdalı oyuncuların “Biz Türk tiyatrosu, Türk edebiyatı diyoruz...” sözleri, sevinç olup içime aktı.

Kosta ve Teatro Rudius sanatçıları, Türk dememek için “Türkiye tiyatrosu”, “Türkçe edebiyat” ya da “Türkiye edebiyatı” abukluğuyla sanatta bile ırk ayrımcılığı yapan yarım aydın, tam satılmışlara nanik yapıyor.

Yarım aydınlar, çünkü dişe dokunur eser üretemeden Türkiyeli jargonuyla dünyaya açılmayı umuyorlar. Tam satılmışlar, çünkü yetenek yokluğunda küresel emperyalistlerin fonlarıyla geçiniyorlar.

Oysa Türk tiyatrosunu yeteneğiyle yücelten Kosta Kortidis 45 yaşına kadar 23 eser vermiş, yenilerini yazıyor. Oyunları Boşnakça, Lehçe, Yunanca, Farsça, İngilizce, Almanca, Gürcüce, Fransızca, Sırpça, Rusça, Çinceye çevrilmiş ve dünyada sahneleniyor.

Yeteneksiz satılıklara kapak olsun!

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,92 M - Bugn : 5696

ulkucudunya@ulkucudunya.com