« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

13 Ara

2009

Asker ‘Ergenekon’, PKK da ‘Ergenekon’ / Ruhat Mengi

01 Ocak 1970

Terör uzmanı Ercan Çitlioğlu geçen Pazar Her Açıdan’da “psikolojik harekat”ın nasıl yapıldığını çok net bir şekilde anlattı.

Tekrarlamakta yarar var, psikolojik harekatın temel kuralları şöyleymiş;

1- Yaşanan olayları önemsizleştirirsiniz.

2- Toplumu önemsiz olarak algıladığı konulara karşı duyarsızlaştırırsınız.

3- Duyarlılığını kaybeden insanlar tepkisizleşir ki şu anda yaşanan budur.

Bunları sağlamak için metodlar da şunlardır:

1- İletişim kanallarını “tek yönlü iletişim”e çevirir ve toplum mühendisliği yaparak tek kanaldan bilgi aktarırsınız.

2- Değişik sloganları ardarda tekrarlayarak bu sloganların bir süre sonra insanların beyninde “kendi öz düşünceleri gibi” kabul edilmesini sağlarsınız.

3- Sürekli olarak değişik düşman hedefler gösterirsiniz. Böylece dikkatler “gerçek düşmanın nerede olduğunun algısına varamadığı için bir zihinsel savrulma ve akıl tutulması başlar.

Yıllardır çeşitli ülkelerde uygulanan ve Amerikan kaynaklarında, ABD silahlı kuvvetlerinin eğitim kitaplarında yer alan bu metodları bugün de oralarda görmek mümkündür. Medyasının ve sivil toplum kuruluşlarının sorunları dile getirmekten kaçındığı bir ülkede insanlar da gelecek tasarımını kaybetmiş demektir ve böyle bir topluluğun zaten millet olma vasfı da sona erer.”

Son derece önemli ve gerçekten de bugün ülkedeki gidişi son derece iyi anlatan bir konuşmaydı bu... Madde madde aynen uyduğuna göre acaba Türkiye’de nasıl bir psikolojik harekat yürütülmekte kafa yormak lâzım.

Örneğin şu anda da aynen daha önce birçok konuda olduğu gibi Tokat’taki terör saldırısıyla ilgili kafa karışıklığı yaratma çabası açıkça görülüyor.

Bunu malûm birkaç gazete özellikle yapıyor, zaten bir süredir aynı gazeteler PKK’nın aslında Ergenekon’la ilişkili bir örgüt olduğunu yazmaktaydılar. Öcalan’ın “PKK eylemlerine karışmadığı ve Ergenekon örgütü tarafından kullanıldığı” da Emniyet’in bir raporunda yer aldı, hatırlayacaksınız kısa süre önce bu da açıklanmıştı... Bugünlerde ise aynı gazeteler “Tokat saldırısının Ergenekon ile PKK’nın ortak çalışması” olduğunu yazıyor veya toptan “Ergenekon’un işi” diyorlar.

ARINÇ’TAN YENİ İNCİLER!!

Sadece onlar mı, “Ben Başbakan Vekili olarak” diye söze başlayan Bülent Arınç da aynı şeyi söylüyor. PKK pususu olduğu belirlenmiş alçak saldırıyı gerçekten akıl almaz bir şekilde (bir yandan “henüz tam pazılları bir araya getiremediği”ni söyleyerek ama bir araya getirememesine rağmen bu mide bulandırıcı fikri ortaya atarak) şöyle demiş:

“Doğu Anadolu bölgesinin dışında bir yerde eylem yapmanın bir hesaba dayandığını az çok düşünebiliyorum. Türkiye’de daha çok ses getirecek, milliyetçi duyguları daha fazla körükleyecek, özellikle bu söylem içinde siyaset yapan partilerin işini daha kolaylaştıracak bir eylemi çok akıllıca plânlanmış olabilirler.”

Başa dönüp Ercan Çitlioğlu’nun söylediklerini tekrar okuyun şimdi; bakın kafalar nasıl elbirliğiyle bulanıklaştırıldı değil mi?

Bülent Arınç ucu kendi “açılım”larına dokunacak, terör örgütüne bu cesareti verdikleri söylenecek diye aklınca önden yolu kesiyor ve suçlamadan kurtulmak uğruna PKK’yı koruyor, muhalefet partilerini onun yerine oturtmakta ise en ufak tereddüt göstermiyor.

Beyinlere sokmaya çalıştıkları şu:

Muhalefet partileri Ergenekoncu ve işlerine gelecek bir katliam plânlayarak gencecik, aslan gibi 7 askerlerini öldürttüler. Sırf milliyetçi duygular körüklensin diye... Aynı anlayışa göre şu sonuç da çıkarılabilir (ki pek işlerine gelir); aslında bugüne kadar tüm PKK eylemlerini de muhalefet partileri ile AKP muhalifleri yaptırtmıştı, İstanbul’dan Hakkari’ye kadar şehirleri de onlar yakıp yıktırıyor, güvenlik güçlerini de onlar saldırtıyor (!) Ve hatta zavallı Serap’ı da onlar öldürdü (!) Ordu da işin içinde olabilir, onlar zaten baştan beri Ergenekoncu (işe bakın PKK Ergenekon’la işbirliği yapıyor, ordu da Ergenekon olduğuna göre -iddia bu- demek ki PKK ile ordu aynı saflarda... Nasıl? Bu da yetmediyse daha ne bulsunlar size? Çok şey istemeyin, yormayın adamları, yetinin artık!!)

Tamamdır suçlu bulundu; tabii ki terör örgütü değil, onun dışında herkes olabilir, ülkenin muhalefet partileri, ordusu, hatta yargısı, medyası bile...

İnsanın yazdığını gözü görmez ağzından çıkanı kulağı duymazsa, yüzler artık kızarma özelliğini yitirmişse, halkı aptal kendilerini pek zeki sanıyorlarsa işte böyle her şey söylenebilir, yazılabilir.

Sonu düşünmeden atılan adımlar ülkeyi karmakarışık edince şehirler yakılıp yeni şehitler verilince “suçu başkalarına yüklemek”ten başka, “sorumsuzluğu sürdürmek”ten başka çözüm kalmayabilir. Ki yapılan da budur.

Türkiye adına içler acısı bir durum ama maalesef olay bu!

Millete ise “psikolojik harekat” karşısında uyanık olmak düşüyor.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,26 M - Bugn : 17468

ulkucudunya@ulkucudunya.com