« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

31 Tem

2023

Avrupa enerji güvenliğinin garantörü Türkiye'dir!

Ömür Çelikdönmez 01 Ocak 1970

Türkiye’den Ukrayna’ya petrol ihracı mümkün mü?

2016'da Fabio Kuhn ile Etienne Amic öncülüğünde kurulan ve faaliyete geçen Londra merkezli gerçek zamanlı veri takip şirketi Vortexa; Rus ekonomisini sıkboğaz etmek için Rusya’nın en önemli ihraç maddesi petrol ürünlerinin haraketliliğini, yakından izliyor. Vortexa raporlarında Türkiye'nin isminin geçmesi sizi şaşırtmasın.

Çünkü Türk petrol şirketlerinin ABD, AB ve İngiltere'nin ambargo uyguladığı Rusya'dan satın aldığı ham petrolü rafinelerde işleyip Macaristan merkezli MOL şirketi üzerinden AB ülkelerine hatta Rusya ile savaşan Ukrayna'ya satması söz konusu.

AB; İngiltere ve ABD tarafından mecbur bırakıldığı ambargoyu Budapeşte ve Ankara üzerinden deliyor!..
Ambargaya rağmen Rusya, ham petrolünü giderek artan miktarlarla Kazakistan menşeli petrole karıştırılarak "transit ham petrol" şeklinde satmayı ve böylece yaptırımlardan kaçınmayı da başardı.

Rus ham petrolünün Kazak petrolüne karışımı, savaş öncesindeki seviyeyi aşarak rekor kırdı.

AB'nin Rus dizel ve sıvı yakıt (fuel-oil) gibi çeşitli rafineri petrol ürünlerine yönelik ithalat yasağı bir işe yaramadığı gibi, Avrupa ekonomisine büyük zarar verdiği anlaşılıyor.

Ukrayna dahi Rus petrolü kullanıyor!..
Rusya'nın petrol ihracatı Ukrayna işgali sonrası yaptırımlara rağmen artışını sürdürüyor. Rusya, kendisine yaptırım uygulamayan ülkelerde pazarını genişletti. Hindistan, dünyanın en büyük üçüncü petrol ithalatçısı konumunda bulunuyor.

Petrol ihtiyacını Rusya-Ukrayna savaşı öncesinde ağırlıklı olarak Ortadoğu’dan sağlayan Hindistan'ın, 2022 yılında bu ihtiyacının yüzde 25’ini Rusya’dan karşıladığı anlaşılıyor. ABD ve AB ülkeleri tarafından uygulanan tavan fiyat uygulaması sonrasında, Hindistan’ın Rusya’dan ithalatının daha da arttığı görülüyor.

ABD ve Çin’den sonra dünyanın en büyük üçüncü tüketicisi Hindistan; 23 rafinerisiyle dünyanın dördüncü büyük petrol işleme kapasitesine sahip.

Moskova'nın Avrupa yaptırımlarından kaçmasına yardım etmekle suçlanan Hindistan, Rusya dışındaki ülkelerden daha pahalı enerji alamayacağını savunarak petrol alımına devam etti.

Hintli firmalar, Rus petrolünü satın alıyor ve rafine edilmiş ürüne dönüştürerek Hollanda, Almanya, İtalya ve Fransa gibi birkaç AB üyesi ülkesine satıyor.

Rusya’dan Avrupa Birliği ülkelerine giden enerji hatlarının zarar görmesi ve Ukrayna tarım ürünlerinin sevkiyatının durması gibi sorunlar nedeniyle Avrupa Birliği, kendisini gıda ve enerji tedarik krizinin ortasında buldu.

Kiev ve Moskova yönetimlerinin itildiği savaş ortamında Avrupa Birliği’nin rekabet etme gücü, her geçen gün azalıyor.

Savaş nedeniyle enerji kaynaklarına ulaşımın zorlaşması, Avrupa Birliği ülkelerine ekonomik daralma yaşatıyor. Bu noktada alternatif enerji güzergâhları arayışında olan Avrupa ülkeleri için en önemli partnerlerden biri olarak Türkiye ön plana çıkıyor.

Avrupa’nın yaşadığı enerji krizi konusunda Avrupa Birliği yetkilileri ile Türkiye arasında görüşmelerin yoğunlaştığı görülmektedir.

Avrupa enerji güvenliğinin garantörü Türkiye'dir!
Neden böyledir?

Çünkü AB, enerjide büyük ölçüde dışa bağımlıdır. Özellikle Ortadoğu, Hazar Bölgesi enerji kaynaklarının taşındığı enerji boru hatlarının Avrupa’ya ulaştırılması ve enerji arz güvenliği hususunda Türkiye’nin varlığı, AB’nin ihtiyaç duyduğu enerji tedarikinde jeostratejik önemde.

Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu ve tedarik lojistiğine dahil ettiği enerji kaynakları, AB haricindedir ayrıca Çin, Hindistan, Japonya gibi ülkelerin de ciddi talepleri mevcuttur. Avrupalı liderlerin televizyon ekranlarına çıkıp cart-curt etmelerine bakmayın. Türkiye olmasa ne fabrika bacaları tüter ne de imalat, üretim yapabilirler?

Enerji arz güvenliğini sağlamada Türkiye’yi jeostratejik konumu itibariyle önemli bir müttefik olarak gören AB; bir yandan ortak bir enerji politikası yaratma çabası ile öncelikli hukuk düzenlemesi yaparken, diğer yandan da enerji ihtiyacını karşılamak için enerji üreten ülkeler ve bölgelerle uluslararası anlaşmalarla ilişkiler geliştirdiği gibi AB’ye enerji akışında sürekliliği sağlamaya çalışmaktadır.

AB üyesi ülkeler, ABD ve müttefikleri tarafından Rusya’ya uygulanan yaptırımlara taraf olmayan Türkiye, savaşın başlamasıyla birlikte daha az ödeme yaparak Rus petrol ve petrol ürünleri ithalatını arttırmıştır. Bu durum, AB üyesi ülkeler, ABD ve müttefiklerinin dikkatinden kaçmamakta ve yakından takip edilmektedir.

Kim ne derse desin şimdilik AK Parti iktidarı tarafından temsil edilen Ankara, bu hususta millî bir refleks göstererek, millî çıkarlarını koruyor. Muhalefet partilerinin de anlamadığı husus budur.

Türkiye, mülteci yığılmasını stratejik bir baskı aracına dönüştürerek, birçok noktada Avrupa Birliği’ne taleplerini dikte edebiliyor.

Petrol fakiri bir ülke Türkiye!..
Türkiye, jeopolitik olarak çok önemli bir konuma sahip olmasına rağmen maalesef ham petrol üretiminin talebin çok altında kalması nedeniyle petrol fakiri bir ülkedir. Ancak gerçekçi ve akılcı enerji politikaları sayesinde, bu olumsuzluğu fırsata dönüştürebilmiştir.

Bu nedenle, sürekli artan petrol tüketimini karşılamak için büyük miktarlarda ham petrol ve petrol ürünleri ithal etmek zorundadır. Artan petrol ürünleri talebini rafineri üretimi ile karşılayamayan Türkiye, talep ile üretim arasındaki farkı, petrol ürünleri ithalat ederek karşılamaktadır.

Rusya; Türkiye'ye indirimli petrol satıyor!..
Rusya’nın yaptırımlar nedeniyle ihraç ettiği petrole uyguladığı indirim, Türkiye’nin Rus petrol ürünlerine olan talebinin artmasına neden olmuştur.



Hem savaşa bağlı sigorta bedellerindeki artış hem de Karadeniz havzasında gemi sayısındaki azalma Rusya-Türkiye arası nakliye bedelini yıllık ortalama yüzde 80 oranında arttırmıştır.

Rusya’ya yönelik yaptırımlar, Türk petrol piyasasına olumlu etki ettiği söylenebilir.

Almanlar, Rusya’ya ambargoyu delmek için Macaristan MOL şirketini Truva atı gibi kullanıyorlar!..
Savaş öncesinde Ukrayna, iç ihtiyacının yüzde 30'unu Azerbaycan'dan alınan petrolün işlendiği Poltava bölgesindeki Kremenchug rafinerisinden sağlıyordu. Nisan 2022'de Rus füzelerinin hedefi olan rafineri, daha sonra sınırlı kapasitede çalışmaya başlamıştı.

Ukrayna’nın ihtiyacı olan yakıt sevkiyatı, Polonya üzerinden demiryoluyla yapılıyor. Petrol, Slovakya ve Macaristan'dan boru hattıyla gelirken, dizel Romanya'dan deniz yoluyla taşınıyor.

Macaristan ve Türkiye'de rafine edilen Rus petrolü, Ukrayna’ya gönderiliyor.

Macar petrol ve gaz devi MOL, son 6 ayda Ukrayna'ya satışlarını ikiye katladı. Macaristan, Avrupa Birliği üyesi olsa da boru hatları yoluyla Rusya'dan petrol ithal etmek için Brüksel'den özel bir muafiyet almıştı.

Kiev yönetimi, ithal petrol ürünlerine bağımlı olsa da NATO ülkelerinin gönderdiği tank ve zırhlı araçlara rağmen şu anda Ukrayna'da bir petrol sıkıntısı bulunmuyor.

Düşünsenize Rus ham petrolü, Rus ordusu ile çarpıştırılan Ukrayna ordusunun savaş makinesinin çarklarını döndürüyor.

“Kirli savaş”, denildiği kadar var.

Ankara-Budapeşte hattında dayanışma!..
MOL Magyar Olaj- és Gázipari Nyrt; Macaristan merkezli bir petrol ve doğalgaz şirketi. MOL, 2018 yılı itibarıyla dünya çapında 30'dan fazla ülkede faaliyet gösteriyor, 26,000 çalışanı var ve dokuz ülkede altı marka altında yaklaşık 2,000 istasyonu bulunuyor.



MOL, aynı zamanda Hırvatistan hükümetinin en büyük hissedarlarından biri olduğu petrol ve doğalgaz şirketi INA ile Bratislava merkezli Slovak petrol ve doğalgaz şirketi Slovnaft'ı bünyesinde barındırıyor.

Macaristan'ın uluslararası petrol ve gaz şirketi MOL Group, 1,2 milyar avro yatırımla orta ve doğu Avrupa'da tek entegre polyol üretim tesisine sahip. Tesisi Alman Thyssenkrupp inşa etti. Polyol yalıtımdan imalat sanayisine, otomotiv sektöründen mobilya ve tekstil endüstrisine kadar birçok alanda kullanılıyor. Orta ve doğu Avrupa'daki polyol talebi, yıllık 1,4 milyon ton seviyesinde. Macar enerji şirketi MOL, Alman Wintershall şirketinin Kuzey Denizi’ndeki varlıklarını satın almıştı.

Macaristan’ın “MOL” şirketi, Slovakya’nın başkenti Bratislava’daki petrol işletim şirketinde, farklı çeşitlerde akaryakıt üretimi için Azerbaycan petrolünü kullanıyor.

Petrol, deniz yatağından Bakü yakınlarındaki Sengeçal petrol terminaline nakil ediliyor ve oradan “MOL”un hissedarlarından biri olduğu Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı ile Akdeniz’deki Türkiye limanında toplanıyor.



Şimdi anladınız mı NATO'da neden Macaristan, Türkiye ile birlikte hareket ediyor?

90 bin ton ham petrol, Türkiye’nin Ceyhan limanından Hırvatistan’a getiriliyor ve Adriyatik boru hattı ile “MOL”un uzantı şirketi olan Slovakya’daki petrol işletim tesisine aktarılıyor.

MOL; Türkiye’nin Güneydoğu bölgesinde doğal gaz ve petrol sondajları yapıyor. Anlayacağınız Romalıların “Tanrının Kırbacı” lakabını verdikleri Atila'nın günümüzdeki torunları güç birliği içindeler.

Macar enerji şirketi MOL ile Slovakya petrol rafinerisi işletmecisi ve MOL Group’un bağlı ortaklığı olan Slovnaft Rus petrolünün Druzhba boru hattından akmaya yeniden başlaması için Ukrayna ile anlaştılar.



Bu kapsamda yakıt teslimatları çoğunlukla Polonya üzerinden demiryolu ile yapılıyor. Yakıt, ülkeye boru hattıyla Slovakya ve Macaristan'dan geliyor, Romanya'dan dizel önce sevk ediliyor ve ardından demiryolu ile Ukrayna'ya taşınıyor.

Bu bir savaş paradoksu!..
Garip ama gerçek. Ukrayna'ya NATO ülkeleri tarafından gönderilen “Nuh-u Nebi”den kalma tanklar, Rusya menşeeli petrolle çalışıyor. Ukrayna Gümrük Servisi'ne göre her ikisi de rafinerilerinde Rusya'dan gelen petrolü kullanan Macaristan ve Türkiye'den giderek daha fazla dizel ithal ediyorlar.

Bu bir savaş paradoksu değil de nedir?

Tıpkı; sözleri Yusuf Hayaloğlu’na ait, Fransa'da ölen protest şarkıcı Ahmet Kaya'nın bestelediği ve seslendirdiği gibi; "Bu ne yaman çelişki anne”!

Macar MOL Grubu ve Türk tedarikçilerin Ukrayna'daki pazar konumu, geçmişte nispeten iyi olmasına rağmen, Ukrayna gümrük makamları ancak son zamanlarda ithalatta gözle görülür bir artış bildirdi. Türkçesi; geçmişe göre daha iyi.

Macaristan devletiyle yakından bağlantılı madeni yağ şirketi MOL, son altı ayda Ukrayna'ya satışlarını ikiye katladı. MOL, Rus petrolünün büyük bir bölümünü sağladığından, Ukrayna'nın savaş makinesinin yakıtı artık öncelikle onunla doldurulmalıdır.

Aynı zamanda hammaddesini Rusya'dan almayan firmalar, Ukrayna'da pazar payını kaybediyor. Çünkü MOL, diğer Avrupa petrol şirketlerine göre rekabet avantajına sahip. Macar grup, rafinerilerine Rus petrolü tedarik etmeye devam etmek için Avrupa Birliği'nden özel izin aldı.

MOL Grup, Türkiye ve Doğu Akdeniz / Karadeniz ülkelerinde varlığını genişletmek ve bu bölgedeki müşterilere hizmet etmek amacıyla 2017 Şubat ayında Türkiye Temsilciliği'ni açtı.

MOL irtibat ofisi kurulmadan önce de Türkiye’de aktif olarak işlerini sürdürüyordu.



Türkiye’nin en büyük çelik üreticilerinden olan Erdemir için demir cevheri nakliyesini gerçekleştiren MOL yan kuruluşu olan Euro Marine Logistics ile Türkiye-Avrupa arası araç taşıyor.

MOL Kimyasal Tankerleri Türkiye’ye/Türkiye’den Avrupa ülkelerine kimyasal materyaller ulaştırıyor. Derince Limanı’nın özelleştirilmesinden önce, araçların ihracat ve ithalatı için Araç Terminali işletmişti.

Türkiye, sadece savunma sanayisinde değil, enerji tedarikinde Avrupa Birliği ülkeleri için kilit ülkedir.

Avrupa bizi kıskanır kıskanmaz ayrı bir konu ama Türkiye olmadan belini doğrultamaz.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,86 M - Bugn : 26098

ulkucudunya@ulkucudunya.com