« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

02 Mar

2020

Vazgeçmeyeceğiz, teslim olmayacağız!

LEVENT GÜLTEKİN 01 Ocak 1970

Polis sizde, asker sizde, yargı sizin kontrolünüzde, medya sizde, devletin bütün imkanları sizde.

Ele geçirdiğiniz gücün sarhoşluğuyla ülkemizi bir felakete sürüklüyorsunuz.

Hepimizi kötülüğün sıradanlaştığı, ölümün yüceltildiği, yalanın, ikiyüzlülüğün, lümpenliğin geçer akçe kabul edildiği berbat bir yaşama mahkum etmeye çalışıyorsunuz.

Bize dayattığınız bu kötü yaşama razı olmayacağız.

Ele geçirdiğiniz devlet imkanlarıyla çok güçlü olduğunuzu sanıyorsunuz.


Unutmayın ki biz halkız ve sizden daha güçlüyüz.

Ve ülkemizi sizden daha çok seviyoruz.

Barış içinde, dostça, eşit, özgür bireyler olarak adil bir ülkede yaşama arzumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz.

Kaderimizi tek bir kişinin iki dudağı arasına bırakmayacak, bütün yetkilerin tek bir kişide toplandığı ‘tek adam’ rejimine asla razı olmayacağız.

Şehitlik gibi kutsal bir değeri kendi iktidar çıkarınıza alet etmenize kanmayacağız.

“Şehitler tepesi boş kalmayacak” gibi yaşamı değil, ölümü yücelten vicdandan yoksun bu politikalarınızla gencecik çocuklarımızı ölüme göndermenize asla sesiz kalmayacağız.

Bu ülkenin bütün çocukları bizim çocuklarımızdır.

Bu nedenle çocuklarımızın ölümüne alışmayacak, her bir çocuğun yaşamı için gücümüz, nefesimiz yettiği sürece sesimizi yükselteceğiz.

İçinizden tek birinizin çocuğu askere bile gitmezken yoksul insanların çocuklarını gözünüzü kırpmadan ölüme gönderiyorsunuz.

Garip gurebanın çocuğunun canı üzerinden vatanseverlik taslamanıza kanmayacak, esasında derdinizin vatan değil kendi şatafatlı iktidarınızı korumak olduğunu imkan bulduğumuz her ortamda yüksek sesle dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz.

Gencecik yaşında toprağa verilen o çocukların annesinin, babasının, kardeşinin, eşinin, evladının dili, isyanı olmaya imkan buldukça devam edeceğiz.

40 milyon insan yoksulluk sınırında yaşarken, her üç gencimizden biri işsizken, ekonomide, tarımda, eğitimde dünyanın fersah fersah gerisinde kalmışken “Büyük devlet oluyoruz” yalanınıza kanmayacak, toplumun bir kesiminin de kanmaması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

Sizler lüks saraylarınızda, şatafat içinde yaşarken bu ülkenin evlatlarının bir lokma ekmek bulamadığı için intihar ettiği gerçeğini sineye çekmeyeceğiz.

Yoksulluğu, işsizliği kader olarak gören o hastalıklı anlayışa teslim olmayacağız.

Zihninizdeki yozlaşmış din anlayışıyla hem bizim hayatımızı hem de ülkemizin geleceğini karartmaya çalışıyorsunuz

İnancımızı nasıl yaşayacağımıza sizin karar vermenize asla razı olmayacağız.

“Dindar nesil yetiştiriyoruz” safsatasıyla eğitimi mahvetmenize, kendi sorunlu din anlayışınızla çocuklarımızın geleceğini karartmanıza her zaman, her ortamda karşı durmaya, itiraz etmeye, sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.

Birliğe, bütünlüğe ihtiyaç varsa sizin yanlış politikalarınızdan vazgeçip bizim yanımıza gelmeniz gerekiyor.

Bu nedenle ‘milli mesele’, ‘devletin bekası’ gibi temeli olmayan söylemlerinizle muhalefeti etkisiz hale getirmiş olsanız da bu hamasetinize kanıp ülkemizi yıkıma sürükleyen yanlış politikalarınızın ortağı, destekçisi olmayacağız.

Siyaset bir ülkede sorunları çözmek için yapılır.

Çocuklara güzel yaşamlar kurmak için yapılır.

Toplumun barış içinde dostça, eşit, özgür bireyler olarak yaşamasını sağlayan şartları oluşturmak için yapılır.

Ölümü değil, yaşamı yüceltmek için yapılır.

Sorunları kullanarak toplumu birbirine düşman ederek iktidarda kalmak için siyaset yapılmaz.

Topluma efendilik taslamak için siyaset yapılmaz.

Ölümü yüceltip gencecik çocukları mezara göndermek için değil, gencecik çocuklara güzel yaşam kurmak için yapılır.

Bizi cehennem gibi bir yaşama mahkum etme çabanıza asla teslim olmayacağız.

Ülkemizi herkesin mutlu, huzurlu, dostça, kardeşçe, eşit, özgürce yaşadığı; çocukların gencecik yaşında mezara konulmadığı bir ülke olması için dilimiz döndüğünce, imkanlarımız el verdiğince, nefesimiz yettiğince mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.

Ülkemizi yıkıma sürükleyen politikalarınızı belki engelleyemeyiz ama bu yaptıklarınıza karşı sizden korkup susmayacağız, teslim olmayacağız ve mutlu, huzurlu bir ülke olma hayalinde asla vazgeçmeyeceğiz.

Bilin istedim.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,81 M - Bugn : 7010

ulkucudunya@ulkucudunya.com