« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

05 Eki

2015

‘O yaptı!’

Murat Belge 01 Ocak 1970

7 Haziran seçimlerinin sonuçlarıyla yüzyüze gelen Tayyip Erdoğan kendi kariyerinin kendisini getirdiği bu yerden yoğun bir gerilim atmosferi içinde çıkabileceğine karar verdi. Ama zaten Tayyip Erdoğan’ın “bir soruna bir çare bulmak” konusunda başka türlü karar verdiği vaki değil. Bir tek Kürt sorunu konusunda “Barış” demişti, onu da kendi eliyle geri aldı ve bugünkü durumun oluşmasına bulunabileceği katkıda bulundu.

Yarattığı bu gerilim ortamı her gün yeni bir “tırmanma” ile devam ediyor. Son numaranız Ahmet Hakan’a yapılan ve önceki tehditlerin boş olmadığını kanıtlayan fiziksel saldırı. Bu, herkese yapılmış bir ilânat: bizi eleştirirseniz başınıza gelecek budur, daha doğrusu bunun beteridir. Ayağınızı denk alın.

Mussolini’nin, Hitler’in iktidara gelmek için uyguladığı bu sokak terörünü Erdoğan iktidarda kalmak için uyguluyor. Ama seçim kurumunun hâlâ iyi kötü ayakta olduğu bir toplumda bu yöntemlerin bu amaca hizmet etmesi pek akla yakın değil. Tayyip Erdoğan kaybetme sürecine girdi. Bu sürecin kendi özellikleri vardır. Kazanma sürecinde giderken bir şeyler yaparsın ve bunlar sana bir şeyler kazandırır; kaybetme sürecinde aynı şeyleri yaparsan ama o aynı şeyler bu sefer sana kaybettirir. Şimdi olan bu. “Kasımpaşalılık” mağdur Erdoğan’ın işine yarıyordu; mağrur Erdoğan’ın hanesine kazanç getireceğini sanmıyorum.

Bu yakınlarda bir olay özellikle dikkat çekiciydi: Tayyip Erdoğan’a yaygın bir saldırı biçimi, “Barış” edebiyatı yaparken PKK’ya hazırlanma ve silâhlanma fırsatı tanımış olması noktasında yoğunlaşıyor. Bu, benim şahsen paylaştığım veya katıldığım bir eleştiri değil. Daha önce de yazmıştım: somut olgular, somut adımlar düzeyinde ne kadar sallapati olursa olsun, “Barış Süreci” doğru bir yönelimdi. Erdoğan’ın en az eleştiri davet eden davranışıydı. Ama bu başka konu.

Şimdi Kürt konusu karşısında da savaş boyalarını sürünen Tayyip Erdoğan, bu suçlamadan belli ki tedirgin. “Düşman”ın soluk almasına, güç toplamasına fırsat vermiş olmak istemiyor. Nasıl savunuyor, nasıl savundu kendisini?

Sorumluluğu valilere atarak!

Söylediklerinin ciddiye alınır tarafı var mı, inandırıcılığı var mı, oralara girmeye gerek görmüyorum. Bence öyle bir şey zaten yok. Bu “demeç” bana Erdoğan’ın kişiliği ve davranış üslûbu açısından ilginç görünüyor.

Şu noktadan: Erdoğan kendini bir yerde sıkışmış, sıkıştırılmış hissettiğinde, yapmayacağı bir şey yok; satmayacağı bir şey de yok. “Beraber yürüdük” vb. edebiyatla çevresindekilere bunun tersine bir duygu vermek için elinden geleni yapıyor ve belirli bir ölçüde başarılı da oluyor, ama işin aslı pek de böyle değil.

Valiler hakkında söylediği suçlayıcı sözler bana okul yıllarımı hatırlattı. Bir yaramazlık olur, bir şey olur, öğretmen kızar (mesleği, kızmasını gerektirir), toplar çocukları, sözgelişi der ki, “Aykut! Sen yaptın, değil mi, bu işi?” Aykut, ağzından tükürük saçarak, “Ben yapmadım, örtmenim, Mehmet’le Gündüz yaptılar,” der. Arkadaşlarını ele verir.

Şimdi Erdoğan tayininde muhtemelen birinci dereceden rol oynadığı, dediğinden şaşmamış, isteklerini emir bellemiş valilerine uzatıyor parmağını, “Ben yapmadım, onlar yaptı” diyor.

Herhangi bir suçlanma durumunda böyle bir rol oynama zorunda kalmak istemeyen biri Tayyip Erdoğan. Her zaman, her durumda, “yargılayan” konumunda olmayı seviyor. Ama hayatın önümüze getirdiği her şeyi denetlememize, biçimlendirmemize imkân yok. Bu olay, “savunma” konumunda kalan Erdoğan’ın bunu ne gibi yollar, yöntemlerle yapacağına dair anlamlı bir işaret verdi.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,30 M - Bugn : 20996

ulkucudunya@ulkucudunya.com