« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

05 Haz

2007

Bir Yanlışlık Var

Özcan YENİÇERİ 05 Haziran 2007

Bir katilden, teröristten, tacizciden ya da kaçakçıdan övgü almak onur duyulacak bir şey değildir. Düşmandan alkış almak da öyledir. Ahlaksızın ahlakı övmesi de gariptir. Osmanlı devletine düşman olan Rusya ve İngiltere’nin “izlediği politikanın tersini izlersem, Türk milleti için en uygun siyaset o olur” anlamına gelen sözleri, biraz ironik bir biçimde zamanın Osmanlı Devlet adamları söylemişti.

Yaban övgüsü almak ya da millet düşmanlarının desteğiyle siyaset, birtakım insanların temel davranış biçimleri arasına girmiştir. Günümüz Türkiye’sinde adeta düşmanın arzusunu arzu, taleplerini talep edinen yaklaşımlar revaçtadır. Yabancıdan “aferin” almayı meşruiyet nedeni olarak görenler var. Halbuki yabancı basının ya da devlet adamlarının Türkiye ile ilgili değerlendirmeleri bir tespitin ötesine geçerek yönlendirme amacı taşımaktadır.

Türkiye ve Türk olan her değere karşı olumsuz duygularla dolu olduğu bilinen odakların Türkiye’deki iktidarı övücü sözler etmesini bu bağlamda ele almak gerekir.

Bu anlamda Barzani’nin ya da Güney Kıbrıslı, AB ve ABD’li yetkililerin AKP hükümetine seçim sürecinde destek verici konuşmaları, üzerinde durulacak kadar düşündürücüdür. Her anlamda Türkiye’ye karşı köstek olanların AKP’ye destek olmaları garipsenecek bir durumdur. The Washington Post, AKP’nin “yakın Türkiye tarihindeki en başarılı hükümeti” olduğunu yazıyor. Aynı gazete “AKP’yi destekleyen milyonlarca insan, yıllarca yeteneksizlik ve yolsuzlukla lekelenmiş seçkinler tarafından kontrol edilen sisteme tam anlamıyla dahil edilebilirse, bundan Türkiye yararlanır” diye kesin bir bilimsel tespit yapıyor.

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, “Bu hükümet halk tarafından seçildi ve Türkiye’yi Avrupa’ya doğru götürmeye kendini adadı. Hükümetin politikası hep bu yönde ve Avrupa’ya entegrasyona çalışıyor, İslami kökleri olan AKP liderliği tarafından yönetildiği halde” diyerek desteklerini ifade ediyor.

ABD’nin her seviyesindeki yetkilileri sürekli olarak “Türk milliyetçiliğinin” yükselmesinin zararlarına dikkat çekiyor ve milliyetçiliği aşağılayan konuşmalar yaparak da AKP’ye ideolojik destek veriyorlar. Örneğin bu bağlamda ABD’nin Dışişleri Bakan Yardımcısı “Milliyetçilik gurursuzluktur. Gururlu insanlar dünyaya açık olurlar” diyebiliyor. Türk askerinin başına çuval geçiren bir ülkenin medyasının ve devlet yetkililerinin açıktan AKP’ye bu denli övgü düzmesinde bir yanlışlık yok mudur?

AKP’ye destek yalnız ABD ile bitmiyor. Kıbrıs Rum Meclisi’nin Başkanı Hristofyas, “Türkiye’de askerin egemen olması durumunda Türk-Yunan ilişkilerinde ve Kıbrıs sorununda kendileri açısından gerilme olacağını belirterek, ılımlı İslami değerler üzerine kurulu AKP hükümetini desteklemek zorunda olduklarını söylüyor”.

Durum yeterince açık değil midir? Kıbrıs’ta Türk askerinin tutumunun Rumları “geriletmeye” götürdüğünü, AKP’yi destekleyerek Kıbrıs’ta Rumlar ilerlemeye devam edeceklerini söylüyorlar. Kıbrıs gibi bir milli davada askerin tutumu ile AKP hükümetinin tutumu arasında bu denli açıklık olması düşündürücü değil midir?

Her fırsatta Türkiye’ye meydan okuyan Barzani, “Kuzey Irak’ın çıkarları AKP hükümetinin görev başında kalmasına bağlıdır. Türkiye’de Türk milliyetçileri iş başına gelirse her türlü diyalogun kesileceği” anlamına gelen sözler ediyor. Türkiye’ye meydan okuyan peşmerge liderinin Türk milliyetçilerinin Türkiye’de işbaşına gelmesinden bu kadar endişe duymasının nedenleri ne olabilir? Barzani’nin AKP’yle her türlü diyalog ve görüşmeyi sürdürme arzusu başka türlü nasıl okunabilir?

57. Hükümette Bahçeli/Ecevit ikilisinin Kıbrıs ve Irak kararlılığı, Soros benzeri bir operasyonla kırılmıştı. Aynı odaklar bu kez çıkarlarını devam ettirebilmek için AKP hükümetinin devamından yana tavır koymuş görünmektedir. Sizce de bunda bir yanlışlık yok mudur?

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,52 M - Bugn : 4094

ulkucudunya@ulkucudunya.com