« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

05 Haz

2007

Son bir ay

Hasan ÜNAL 05 Haziran 2007

Son ayda yaşananları nasıl değerlendirmeliyiz? Kendimizi paldır küldür gidilen bir erken seçim ortamında nasıl bulduk? Seçimde AKP kendisini halka mağdur olarak satabilecek mi?

Aslında bu sorular birbiriyle bağlantılı. Örneğin mağdur edebiyatı ile beklenmedik bir biçimde erken seçimlere sürüklenmek doğrudan birbiriyle alakalı. Önce mağduriyetten başlayalım ve gerek fikirlerine gerekse hitabetine saygı duyduğum Agâh Oktay Güner Bey’in veciz ifadesini hatırlayalım. Agâh Bey Kanalb televizyonunda Cumartesi sabahları saat 10.30 ile 12.30 arasında yaptığım Cumartesi Tartışmaları programına konuk oldu ve ‘inadın olduğu yerde mağduriyet olamaz’ dedi.

Bu söz, son bir ayda yaşananları mağduriyet olarak satmak isteyen AKP polit bürosunun çabalarına karşı en manalı eleştiri olsa gerektir. Gerçekten de bu kadar büyük bir parlamento çoğunluğuna rağmen Meclis’in cumhurbaşkanı seçemediği için erken seçime gitmesi AKP’nin yürüttüğü inatlaşma yüzündendir. AKP aylar öncesinden Anavatan ve hatta CHP ile temas kurabilir ve AKP parti grubu içerisinden bir adayın çıkmasını temin edebilirdi. Ama yapmadı. Hiç kimseyi ciddiye almadı. Son dakikada 367 sayısını temin edebilmek için demokrasiye zarar verecek girişimlerden uzak durmadı ve bütün bu gayretlerine rağmen başarılı olamadı.

AKP polit bürosunun üç temel tezi de yıkıldı. Polit büroya göre, cumhurbaşkanını bu Meclis seçecekti. Cumhurbaşkanı AKP milletvekillerinden birisi olacaktı ve erken seçim yapılmayacaktı. AKP’nin kibirli davranışları ve inatlaşması yüzünden bunların hiç birisi gerçekleşmedi. Büyük bir kibir ve mağruriyet ile yürütülen siyaset istenilen sonucu vermeyince bu defa da mağduriyet politikasına yönelmek ne kadar tutar, bunu göreceğiz.

Seçimlerde AKP hâlâ yüksek oranda oy alsa bile bu, mağduriyet duygusundan ziyade muhalefet partilerinin AKP’ye tam bir anti-tez üretememelerinden kaynaklanacaktır. AKP son yıllarda iyice belirgin hale gelen milli ve gayrimilli ayrışmasının gayrimilli kanadının baş temsilcisi durumunda. AB ve ABD’yi arkasına alarak Türk milli devletinin yapısını değiştirmek istediği; Amerika ve İsrail’in Ortadoğu’da kurmak istedikleri kukla Kürdistan devletine karşı çıkmadıkları ve çıkmayacakları ortada. Ayrıca ekonomide tamamen teslimiyetçi bir çizgiyi temsil ettikleri de aşikâr.

Ancak AKP’nin IMF yoluyla yürüttüğü ekonomi politikaları halkın büyük kesimlerinin tepkisine sebep olmuş durumda. İstihdam üretmeyen bir ekonomik programda borsanın yukarı hareketleri büyük kitleleri ilgilendirmiyor. Ortadoğu’da Amerika’nın taşeronu olan bir dış politikaya milletin büyük kısımlarının destek vermediği ortada. AB konusunda halkın çok büyük oranlarda isteksiz ve hatta karşıt hale geldiği bir gerçek. AKP polit bürosunun Türk kimliğini tartışmaya açan girişim ve konuşmalarından halkın memnun olmadığı da görülüyor. Durum bu kadar açık iken AKP hâlâ yüksek oranda oy alırsa, burada sorun muhalefet partileridir. Çünkü onlar AKP’nin teslimiyetçi ve gayrimilli politikalarını eleştirmekle birlikte, milli bir alternatif üretememişler demektir.

Son haftalarda yaşanan hadiseler milli-gayrimilli ayrışmasının ne kadar belirgin hale geldiğini bir kez daha gösterdi. Eskiden beri sağda veya solda yer almış pek çok insanın işbirlikçi ve gayrimilli hale geldiklerini yazılarından görmek mümkün. Aynı şekilde laik hayat tarzından yana olanların da millisi ve gayrimillisi var. Tükçe yayın yapmaktan başka bu milletle hiç bir alakası kalmamış olan basın ve televizyonlar dış bağlantıları gereği AKP’ye hararetle destek veriyorlar. Tefeci bankalar, dış çevreler, Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan ve Talabani-Barzani ikilisi... Hepsi AKP’den yana olduklarını açıklıyorlar. Sanki onların desteği halkı etkileyecekmiş gibi... Çok ama çok ilginç bir seçim dönemi olacak gibi...

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,52 M - Bugn : 3621

ulkucudunya@ulkucudunya.com