« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

03 Nis

2007

İran krizi ve AKP:Kırk katır mı kırk satır mı?

HASAN ÜNAL 03 Nisan 2007

ÖNCE Rus basını tarihler verdi. Şimdi de İsrail istihbarat kaynaklarından sızdırılan bilgiler 6 Nisan 2007 tarihini teyit ediyor. Saldırı sabaha karşı başlayacakmış. Buna ne kadar inanılır bilinmez; ancak, İran’a yönelik hava harekâtının yaklaşmakta olduğu açık.

Ne kadar

başarılı olabilir?

AMERİKA saldırırsa, hem hava kuvvetleri, hem de uzun menzilli füzelerle İran’ın hemen her tarafını bombalayabilir. Ancak İran’ın coğrafyasının çok geniş olması; Tahran yönetiminin Irak tecrübesinden aldığı dersle aynı vazifeyi gören çok sayıda tesisler kurması; bunları geniş bir coğrafyada belki de binlerce kilometre uzaklıklara yaymış bulunması; bir yandan kamufle edip, öte yandan da yerin altına gizlemesi operasyonu başarısız kılabilir mi?

Gerçi Amerika’nın kolu uzundur ve ne kadar geniş bir coğrafyaya yayılmış olursa olsun, bu tesisleri vurabilir. Ancak bu sırada İran’ın eli de armut toplamayacaktır. Her şeyden önce İran’ın, Amerika’nın 2003 yılında saldırdığı Irak olmadığının altını çizelim. Kendi standartlarına göre epeyce etkili bir hava savunma sistemine sahip. Tahran ve çevresi S-300 füzeleriyle korunuyor. Diğer bölgeler de hava savunma ağının içinde. Çok etkili ve güçlü olmasa da, hava kuvvetlerine sahip ve böyle bir saldırı halinde İran’ın bütün gücünü seferber edeceği açık.

İran’ın en önemli silahı, saldırının başında veya ilk gününde elindeki Şahap füzelerini kullanması olur. Rampaları tamamen tahrip edilmeden bu füzelerle İran, Amerika’nın Körfez’deki kuvvetlerini, Irak’taki Amerikan hedeflerini, Afganistan’daki Amerikan üslerini ve hatta İsrail’i vurabilir. Eğer bunları yaparken ilk gün veya günlerde çok sayıda da Amerikan uçağı düşürürse, o zaman saldırının başarısız olduğu veya olacağı kanaati hasıl olabilir. İran’ın bunları yapmaya kalkışacağına kesin gözüyle bakılmalıdır. Ancak ne kadar başarılı olacağı tartışmaya açık bir husus.

İran etkili bir savunma kurarsa, işler değişebilir ve Amerika ve/veya İsrail, İran’ı bu defa taktik nükleer silahlarla vurmaya kalkabilirler. Bu da işlerin bütün bölgede çığırından çıkması demek olur. Yapılacak saldırıya şu veya bu derecede İsrail’in karışması ve hele hele saldırının tümden İsrail tarafından gerçekleştirilmesi haline Amerika’nın Körfez’deki müttefiki ülkeler ve bilhassa Suudi Arabistan ile Ürdün-Mısır ikilisi bundan siyasi manada rahatsız olurlar. Öyle bir durumda bu ülkelerin Amerika yanında olabilmeleri ve hatta kendi kamuoylarını zaptedebilmeleri imkansız hale gelebilir ki, bunun bazı örneklerini Hizbullah-İsrail savaşı sırasında görmüştük.

Türkiye ve AKP

nasıl etkilenir?

BÖYLE bir saldırı AKP Hükümeti açısından da tam anlamıyla bir kabus senaryosuna dönüşebilir. Türkiye’de Amerikan karşıtlığının fevkalade arttığı ve İsrail’in Ortadoğu’da yaptıklarından ve yapmak istediklerinden Türk halkının oldukça rahatsız olduğu bir dönemde İran’ın vurulması AKP’yi kırk katır ve kırk satır senaryoları arasına sıkıştırabilir.

Bütün geleceğini Amerika’nın desteğine bağlamış ve dışarıdan gelen sıcak para sayesinde oluşturulan sahte cenneti kamuoyuna satmak suretiyle puan toplamaya çalışan AKP, İran saldırısı sırasında Amerika’yı küstürmekten çekinecektir. Çünkü Amerika’nın istediğini yapmaması ve Amerika’nın Türkiye’den askeri ve siyasi taleplerini 1 Mart Tezkeresi örneğinde olduğu gibi ‘iki arada bir derede’ senaryosuna sürüklemesini ‘piyasalar olumsuz algılayabilir’.

Tamamen Amerikan finans çevrelerinin eline geçmiş durumdaki Türkiye para piyasalarının vereceği ciddi olumsuz tepkiler - pek tabii ki, bu olumsuz tepkiler Amerika’nın teşvikiyle olur - AKP’yi seçimler öncesinde perişan eder. Dolayısıyla AKP’nin böyle bir senaryoda Amerika’nın taleplerine direnmesi normal şartlarda beklenmemelidir.

Ancak normal şartlarda kolaylıkla Amerikan yanlısı tavır alabilecek olan AKP Hükümeti, acaba seçim döneminde de böyle yapabilir mi? Amerika’nın Irak’da yaptıklarından dolayı zaten infial içersindeki Türk kamuoyu haksız bir saldırı olarak göreceği İran bombardımanı konusunda Amerika’nın yanında yer alacak olan AKP’yi ciddi ölçüde cezalandırabilir mi? Bu da oldukça yüksek bir ihtimal. İran’a karşı nükleer silahlar kullanılması gibi durumlarda Türk kamuoyunun olup bitene şiddetle karşılık vereceğinden şüphe edilemez.

O zaman İran senaryoları AKP açısından tam bir kırk katır ve kırk satır ikilemi olabilir. Böyle bir ikilemde, AKP genellikle yaptığı gibi, mefluç hale gelip karar alamayabilir ve tam bir iki arada ve bir derede senaryosu gerçekleşebilir. Eğer İran bombardımanı genel seçimlerden sonraya kalır ve AKP yeniden ve tek başına iktidara gelmişse, biraz daha rahatlıkla Amerika yanında yer alabilir. Aksi taktirde, çanların nasıl ve kimin için çalacağının pek garantisi yok gibi...

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,11 M - Bugn : 1756

ulkucudunya@ulkucudunya.com