Çukurambar’daki Kılıç mıydı?
Serdar AKİNAN 06 Ağustos 2008
Ankara’nın kulislerinde
konuşuluyor...
Sağır sultan bile duydu...
Peki konuşulan bomba iddia ne?
“O gece Tekelioğlu’nun evinde Cumhurbaşkanı ve Başbakan dışında biri daha vardı. Bu ismin Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç olduğu konuşuluyor...”
Şok iddia...
Türkiye tarihi açısından son derece kritik bir karar çıktı.
İlk günden beri, “AKP kapatılmasın... Başbakan siyaset sahnesi dışına itilmesin...” diyorum.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç kararı açıklarken nefesimi tuttum ve kararı açıklayınca içtenlikle ve mutlulukla gülümsedim.
Ancak bu iddia şayet doğruysa...
Bu iddia bir şekilde belgeliyse
ne olacak?
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç derhal bu iddiayı yalanlamalı.
O saatte nerede olduğunu ispatlamalı.
Ancak benim bir başka talebim
daha var.
Bugüne kadar Erdoğan’la ilgili verilen tüm yargı kararlarının altında imzası bulunan yüksek hakimlerin birinci ve ikinci derece akrabaları derhal araştırılmalı.
YSK üyelerinin de aynı kapsamda araştırılması gerekir.
Çocukları, eşleri, yeğenleri devlet kurumlarında ve veya özel sektörde nerelerde istihdam edildiler.
Kişisel servetlerinde son yıllarda ne gibi hareketler oldu?
Bahsettiğim 50-60 kişi... Çıkıp açıklamak zorundalar.
Anayasa Mahkemesi üyeleri ve veya en yakınları son haftalarda dolaylı veya doğrudan bir Büyükşehir Belediye Başkanı ile temasa geçtiler mi?
Bu üyelerin de kişisel servetlerinde önümüzdeki yıllarda doğrudan veya dolaylı bir takım hareketler olacak mı?
Biliyorum, bu kararla Türkiye’nin önü açıldı. Hepimiz demokratik siyasete imkan tanıyan bu kararla rahatladık...
Ama orada bir saniye durun...
Şayet bu iklimi yaratan cüzdanı ile vicdanı arasına sıkışan bir hukuksa
olmaz olsun.
Bir vatandaş olarak içimin
rahatlaması gerek...
Derhal..!
Bir lafım da Büyük Türk
Demokratlarına...
Basında demokrasi rüzgarı estiren taraflara, yandaşlara, kalem kıvırtan ablalara ve kılıç artığı ağbilere...
Çukurambar zirvesini görmediniz. Görmemeyi tercih ettiniz.
Tarafsızlığı lekelenen ve milletçe ona inancımızı zedeleyen bir Cumhurbaşkanı’nı eleştirmeyi seçmediniz?
Manşetlerden yüklenmediniz. Pısırıkça izlediniz. Ve toplumun hafızasızlığına güvendiniz.
Bu vahim iddiayı görecek misiniz?
Bu iddiayı manşetlere çekip, bir vatandaş olarak yukarıdaki sorularımın siz de peşine düşecek misiniz?
En demokrat, en iyi ve en vicdanlı
sizsiniz di mi?
Ne demokratsınız... Ne vicdanlısınız... Ne de iyisiniz...
Hakikatin olmadığı yerde
adalet olmaz...
O gece o evde Anayasa Mahkemesi Başkanı da var mıydı?
Bazı üyeler bir Belediye Başkanı ile karar öncesi görüştü mü?
Bu soruları Zaman gazetesinin, Star gazetesinin, Yeni Şafak’ın ve Taraf’ın sürmanşetinde yanıtlanıncaya kadar ısrarla görebilirsek bu ülkede demokrasiye dair bir umut var demektir...