Kapansa da sıkıntı, kapanmasa da!
Emin PAZARCI 30 Temmuz 2008
Artık, sürecin sonuna doğru yaklaşıyoruz. Hem Türkiye'de hem yurtdışında bütün gözler Anayasa Mahkemesi'nin üzerinde.
Herkes, Ak Parti hakkında açılan kapatma davasının sonucunu bekliyor. Ak Parti kapatılacak mı, kapatılmayacak mı?.. Kapatılacağı yolunda görüş bildiren de var, tersini söyleyen de. Richard Pearle ise "İddiaya girecek olsam kapatılacak derim. Ancak önemli gelişmeler var, bu iş değişebilir" diyerek kafaları iyice karıştırıyor. Türkiye öyle bir noktaya getirildi ki...
Ak Parti kapatılsa da kapatılmasa da ciddi sıkıntılar yaşanacak!
AK Parti kapatılırsa, önümüzde çok bilinmeyenli bir denklem var... En önemli konu, Ak Parti Grubu'nun birliğini muhafaza edip etmeyeceği. Birliğini muhafaza ederse, yeni Hükümet'i yine Ak Parti Grubu kuracak. Kuracak kurmasına da, Hükümet'in başına kim gelecek? Başbakanlık görevini kim yürütecek?
Ak Parti'nin kapanması halinde, bütün oyunu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül kuracak. Yeni Hükümet'i oluşturacak isim, Çankaya Köşkü tarafından belirlenecek. Bu noktada en kritik soru şu:
- Başbakan unvanını kaybeden Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, aynı isim üzerinde uzlaşabilecekler mi? Bu noktada fikir ayrılıkları önemli sonuçlar doğurabilecek! Diyelim ki hiçbir sıkıntı çıkmadı. Ak Parti kapandı ve yeni hükümet tereyağından kıl çeker gibi kuruldu.
Ancak, zaman içinde başka sorunlar ortaya çıkabilecek. Dokunulmazlıklarını kaybeden siyasi yasaklı eski yöneticiler, hukuki problemlerle karşılaşabilecekler. Yeni Hükümet'in içindeki isimler bunu içlerine sindirip, hazmedebilecekler mi?
Eski yöneticileri sıkıntılarla boğuşurken, rahatlıkla yola devam edebilecekler mi?
Böyle bir sıkıntı ile karşılaşmamak için, partinin kapatılmasının ardından erken seçim kararı alınması ihtimal dahilinde! Ak Parti Grubu'nun bütünlüğünü muhafaza edememesi halinde, koalisyon arayışları gündeme gelecek. Ak Parti'den kopanların ve ana gövdenin CHP ile bir araya gelip hükümet oluşturması çok zor. MHP ile bir koalisyon kurulabilir mi, bilinmez.
Bu arada, DTP'nin TBMM'de "kilit parti" konumuna gelmesi ihtimali bile var. Tabii, DTP hakkındaki kapatma davası aleyhte sonuçlanmazsa. İhtimal hesaplarını devam ettirmek mümkün...
Ak Parti kapatılırsa, işler öylesine Arapsaçı haline gelebilir ki, "azınlık hükümeti" bile bir "kurtarıcı" olarak görülebilir.
Peki ya kapatılmazsa... "Hükümet yola devam eder" deniliyor. Doğru, devam eder etmesine de, bütün bu yaşananların ardından hiçbir şeyin eskisi gibi olması beklenmemeli. Ak Parti, bu süreçte taktik bir hata yaptı.
En üst düzeyde partinin kapatılabileceğini söyleyen isimler çıktı. Kamuoyu, Anayasa Mahkemesi kararından önce "Ak Parti kapatılabilir" düşüncesine alıştırıldı.
Bürokrasi rehavet içine girdi. Piyasalar, kapatma kararını önceden satın aldı. Yaşadığımız bu süreç, ekonomiyi olumuz etkiledi. Ak Parti kapatılmazsa, Başbakan Erdoğan ve ekibi, ortaya çıkan tahribatı düzeltmek için hayli zorlanacak. Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi'nin kararı ne olursa olsun, Türkiye'nin önünde sıkıntılı bir süreç var!