« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

06 May

2008

`Türkiye, Kürt coğrafyasında yeni şeyler söylemeye hazırlanıyor`

Güler KÖMÜRCÜ 06 Mayıs 2008

Son Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alınan 'Tüm Iraklı grup ve oluşumlarla istişarelerin sürdürülmesi' kararının (ve de bu kararı izleyen birkaç gün içinde Kuzey Irak'taki Kürt yönetimi yetkililerle resmi görüşmenin 1 Mayıs'ta gerçekleşmesinin) Türkiye'nin ulusal milli politikalarına etkileri tartışılmaya devam eder iken...

Dün... Büyük fotoğrafın küçük bir parçası olan bu tartışmanın bir adım öteye taşınması adına gayeeet akılcı bir toplum mühendisliği servisine daha tanık olduk, 'Kuzey Irak'taki Kürtlerin Türkiye'ye bağlanmasının önünde hiçbir engel olmadığı' iddiası sokaktaki vatandaşın etki-tepki yoklanmalarına da sunuluverdi....

Eski milletvekili, Kürt politikalarında izlenmesi gereken işaret fişeklerinden biri olan Haşim Haşimi'nin dün yayınlanan röportajındaki bazı mesajları, yeni dönem 'alternatif' politikalar adına (ya da bazı çevrelerin beklentileri adına demek daha doğrusu) önemli ipuçlarıyla yüklüydü, mesela mı?

Haşimi diyor ki; 'Türkiye, Irak'ın Kürt coğrafyasında yeni bir şeyler söylemeye hazırlanıyor... Bunu, 'Kürdistan kurulacak ve Türkiye buna ses çıkarmayacak' olarak asla anlamayalım, yeni siyasetin anlamı; bağımsız bir Kürt devletini kabul etmek değil, ama bence federal sistemin tanınması üzerinedir...'

Söylenecek yeni şeylerden ! birisi de 'federal sistemin tanınması' ise bir sonraki aşamada, oradaki (Irak kuzeyindeki) federatif yapı, Türkiye'de Güneydoğumuza acaba hangi anlamda rol modelliği yapacak?

Peki... Ya belirli çevrelerce bir süredir kamuoyuna alıştıra alıştıra sunulan 'Kuzey Irak Türkiye'nin yeni KKTC'si olabilir, Kuzey Irak'taki Kürtler Türkiyenin himayesine girmek istiyor' tezinin son MGK kararının ardından yeni-yeniden dillendirilmeye başlaması acaba Türkiye'nin bilinen bölgesel politikalarında sürpriz değişim-dönüşüm sinyallerini de mi içeriyor? 'Biz ölümlülerin bilmesinde sakınca olmayan' Ankara'nın karar vericilerinin yeni politikaları (var ise) nelerdir?

Yaklaşan 'yerel seçimler' bu dönemeçte ne mana ifade ediyor?

Tam bu noktada... Genelkurmay Başkanımız Sayın Büyükanıt'ın mart ayında Ankara'da 'Küresel Terör' başlıklı sempozyumda yaptığı konuşmadan bir bölümü hatırlayalım; '....Gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkelerde ulus devletin yıpratılması, devlet yetkilerinin yerel yönetimlere kaydırılması şeklinde tezahür edebiliyor... Yerel yönetimi güçlendirerek ulus devletler zayıflatmak isteniyor... Ulus devlet güvencedir.'

Dönelim Haşim Haşimi'ye... Sayın Haşimi'nin dünkü demecindeki iddialar varsayalım doğru; Türkiye, Irak'ın Kürt coğrafyasında yeni bir şeyler söylemeye hazırlanıyor... Peki bu yeni söylemin içeriğini kim belirleyecek?! İşte asıl soru da bu bence efendim...

Yeni politikaları kim belirleyecek ve kim dillendirecek? Ki ben vatandaş kimliğimle bu noktada Irak Kuzeyi'ndeki yönetimin yok sayılma ısrarını anlamsız buluyorum, MGK'nın kararı yerindedir ve evet Türkiye'nin o çoğrafyada artık yeni şeyler söyleme zamanı da gelmiştir ama biraz önce de belirttiğim gibi söylenecek yeni 'şeylerin' içeriği, yeni politikaların hangi masada kimlerce oluşturulacağı sorusu çoooook önemli... Ulusal Milli politikalarımızdan asla taviz vermeden... Kim belirleyecek söyleyecek yeni şeyleri?!

Şimdi... Ey değerli arif okur... Tüm bu soruları, AKP'nin kapatılma tartışmaları ve de siyasette yeni vitrin hazırlıkları zemininde değerlendiriniz lütfen.

Yeni şeyler zamanı başka yeni neleri içeriyor dersiniz? Bu yeni zamanın ruhuna uygun olarak hazırlanan yenilik dosyaları birbirlerine hangi kesişme noktalarında bağlanacaklar acaba?

Saatleri ayarlama enstitüsüne göre yeni şeyler söyleme, vitrin yenilenme zamanı ne zaman başlıyor ya da (belki de) başladı mı sizce?

Cüzzamlandırılmış yazarınız ne çok soru sordu değil mi?

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,90 M - Bugn : 29788

ulkucudunya@ulkucudunya.com