Kaç kişi biliyordu?
Murat Yetkin 05 Mart 2008
Irak'taki PKK hedeflerine kara harekâtının 21 Şubat gecesi başlayacağı nasıl çoğu kişiye sürpriz olduysa, 29 Şubat sabahı bitirilmesi de çoğu kişiye belki daha çok sürpriz oldu.
Kötü bir sürpriz olmadı. Umarız, PKK can yakan saldırılarını bu harekâtta yediği darbenin de etkisiyle tekrarlamaz, hükümet de elinde bulunan Meclis iznini bir daha kullanmak zorunda kalmaz. Ama gerçek, harekâtın bitmesinin hükümet üyeleri dahil çoğu kişiye sürpriz olduğu.
Nasıl olmasın? Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt daha bir gün önce, ABD Savunma Bakanı Robert Gates ile görüşmesi ardından gazetecilere ilginç açıklamalarda bulunmuştu. Gates'in Yeni Delhi'den Ankara'ya yola çıkarken "harekâtın bir an önce bitmesini" beklediklerini söylemesine atfen, harekâtın hedeflere ulaşmalarına dek süreceğini, kısa kavaramının da görece olduğunu, bazen bir gün, bazen ise bir yıl anlamına gelebileceğini söylemişti. Başbakan Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de benzeri açıklamalar yapmış ve kararın ABD'den bağımsız verileceğini söylemişti.
Harekâtın dün sabah bittiğinin öğle saatlerinde açıklanması başka nedenlerle de sürpriz oldu.
Biz gazeteciler açısından örneğin, evet öğlene doğru NTV harekâtın bitmiş olabileceğini duyurmuştu, ama önümüzde şöyle veriler vardı:
· Anadolu Ajansı, saat 13.17-13.18 arası, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Ulusa Sesleniş konuşmasının metnini akşam 21.00'den önce kullanılmaması kaydıyla hizmete verdi. Başbakan, çekimi daha önceden yapılmış bu konuşmasında, harekâtın devam etmekte olduğunu, "planlanan hedeflere ulaşıldıktan sonra da en kısa sürede" askerlerimizin geri döneceğini söylüyordu. Ambargolu metin tabii ki okunana dek değiştirilebilirdi, ancak demek ki Başbakan'ın en azından bu metin yazılıp kameralar karşısından okunduğunda 29 Şubat saat 21.00'e dek harekâtın hedeflerine ulaşarak tamamlanacağı bilgisine sahip olmadığını varsaymak mümkündü.
· Saat 13.40'ta Genelkurmay Harekât Başkanı ve aynı zamanda Başbakan'ın askeri başdanışmanı Korgeneral Nusret Taşdeler, Erdoğan'ın makamına kabul edildi. Bu görüşme yaklaşık 14.10'a kadar, yani yaklaşık yarım saat kadar sürdü.
· Saat 14.20'den itibaren Başbakanlık basın bürosu yetkilileri muhabirlere, Başbakan'ın konuşma metninin iptal edildiğini bildirmeye başladılar.
· Saat 14.49'da Anadolu Ajansı konuşma metni ile ilgili haberlerinin 'kaynağından' iptal edildiğini duyurdu.
· Saat 15.15'te Genelkurmay Başkanlığı internet sitesi aracılığıyla sınır ötesi kara harekâtına katılan birliklerin 29 Şubat sabah itibarıyla yurtiçine döndüklerini duyurdu.
Başbakan bunun üzerine 'Ulusa Sesleniş' konuşmasını yeniden kayda aldırmak zorunda kaldı.
Acaba Başbakan'a harekâtın bittiği bilgisini, harekâtı yürütmekten sorumlu makam olan Genelkurmay geç mi bildirdi? Yoksa bu durum Genelkurmay, ya da Başbakanlık'taki başka iletişim arızalarından mı kaynaklandı? Yakında ortaya çıkar.
Ancak Genelkurmay açıklamasındaki iki noktaya dikkat etmek gerek:
1- Genelkurmay "operasyonla terör örgütünün tamamen etkisiz hale getirilmesi söz konusu değildir. Ancak, Irak'ın kuzeyinin teröristler için emniyetli bir bölge olmadığı örgüte gösterilmiştir" diyor. Böylece tartışması bir yıldan fazla süren, ABD'nin işbirliği ile yapılan bu operasyonun planlanan hedefinin PKK'ya "kaçacak bir yerin, sığınacak limanın kalmadı" demek olduğu anlamını çıkarıyoruz. Doğru mu anlamışız? Bunu öğrenmek için hükümetten ve askerden daha ayrıntılı izahata ihtiyaç var.
2- TSK'nın harekâtı başlatma ve bitirme kararında içeriden ya da dışarıdan herhangi bir etkinin söz konusu olmadığı söyleniyor. Bu herhalde, ABD Savunma Bakanı Gates ve Gates'e Ankara'da verilen yanıtlar ardından ABD Başkanı George Bush'tan gelen 'bir an önce' mesajlarının, mesajlardan hemen sonra açıklanan bu karar üzerinde etkili olmadığını göstermek için yazıldı. Genelkurmay'ın operasyonu bitirme kararında, ABD'den gelen açıklamalar, özellikle de ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Michael Mullen'ın "uzaması Irak'ta bizi zor durumda bırakacak" açıklamasının hiçbir etkisi olmayabilir; Genelkurmay'ın ve hükümetin açıklamasına itibar etmek zorundayız.
Ancak Gates'in gitmesi ardından operasyonun bitmesinin talihsiz bir zamanlama olduğu kabul edilmeli. Toplumdaki algılamayı değiştirmek her zaman kolay olmayabilir.