Devlet aklı yanılgısı
Ahmet Bican Ercilasun 01 Ocak 1970
Devlet, binlerce insanın katlinden sorumlu tutarak müebbet hapse mahkûm ettiği bir kimseyi muhatap alabilir mi?
Yürütülen süreçle ilgili komisyona sonunda bir ad buldular. Bir senden bir benden. Paçal bir ad.
Belli kişilerin oluşturduğu politika nedense “devlet aklı” olarak sürümde. Akıllı başlı insanlar, yazarlar, çizerler, siyasiler “devlet aklı” deyip duruyor.
Bence bu ciddi bir yanılgıdır. Yanılmaya yol açan da bazı kurum ve kuruluşların devlet sanılmasıdır.
Mesela Millî Güvenlik Kurulu. 30 Temmuz 2025 tarihinde yaptığı toplantıda “Terörsüz Türkiye hedefi” ile “milletimizin kardeşliğinin daha da pekişeceği ve millî hedeflerimize daha hızlı ve istikrarlı adımlarla ilerleneceği”ni belirtmiştir.
Peki Millî Güvenlik Kurulu kimlerden oluşuyor? Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Adalet Bakanı, Millî Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı, Deniz Kuvvetleri Komutanı, Hava Kuvvetleri Komutanı.
Kurulun beş üyesi Cumhurbaşkanınca atanan kişiler. Cumhurbaşkanı ile altı. Dört komutan, Yüksek Askerî Şûra tarafından belirleniyor. Orada da Cumhurbaşkanının ağırlığı olduğu kesin. Şimdi… Millî Güvenlik Kurulu, devlet aklını mı temsil ediyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aklını mı?
“Devlet” deyince insanlarımızın aklına ilk gelen kurumlardan biri Millî İstihbarat Teşkilatı’dır. Terörsüz Türkiye sürecinde de bu teşkilat başrollerde görünüyor. Nitekim MİT Başkanı, TBMM’de grubu bulunan siyasi parti başkanlarını tek tek ziyaret ederek durum hakkında bilgi verdi. Komisyonun gizli yapılan ikinci toplantısında da üyeleri bilgilendirdi.
Şimdi yine soralım: Millî İstihbarat Teşkilatı’nın başkanı kim? İbrahim Kalın. Peki Kalın’ı MİT başkanlığına tayin eden kim? Cumhurbaşkanı Erdoğan. İbrahim Kalın’ın daha önceki görevlerini de sırasıyla hatırlayalım. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Başkan Vekili, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı. İbrahim Kalın bütün bu görevlere kim tarafından atanmıştı? Cumhurbaşkanı tarafından. Kalın’ın daha önce Today’s Zaman’da köşe yazarlığı yaptığını da hatırlayalım.
MİT’in daha önceki başkanı kimdi? Hakan Fidan. Onu kim tayin etmişti? Cumhurbaşkanı Erdoğan. Şimdi… MİT aktif görev almıştır diye yürütülen sürece “devlet aklı” mı demeliyiz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aklı mı? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aklı önemlidir şüphesiz. Fakat onun ve atadıklarının aklına devlet aklı demek doğru mudur?
Devlet, milletin teşkilatlanmış kurumudur, dolayısıyla bütün milleti temsil eder. Yasama, yürütme, yargı organları ve bunlara bağlı bütün birimler devletin organlarıdır. Üniversiteler, basın yayın, muhalif olanlar da dâhil bütün siyasi partiler de devlet kavramı içine girer. Bu durumda Cumhurbaşkanı ile onun atadıklarından oluşan kurumların belirlediği bir politika için “devlet aklı” ifadesini kullanmak doğru mudur?
Diyelim ki “terörsüz Türkiye” devlet aklının eseridir. O zaman şu soruyu da sorabiliriz: Devlet, binlerce insanın katlinden sorumlu tutarak ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm ettiği bir kimseyi bu konuda muhatap alabilir mi? Yani devlet bir katille mi fikir alışverişinde bulunuyor? Bu görüşmeler sonunda oluşturulan politika mı “devlet aklı”nın eseri oluyor?
Bir soru daha: Bu konuda yazan çizen, konuşan akademisyenler, yazarlar, siyasiler, yukarıda sayılan kurullardaki insanları kendilerinden daha akıllı, daha uzak görüşlü mü kabul ediyorlar? Vaktiyle Oslo’da Öcalan’a övgüler düzen yetkililer, sizden daha mı akıllı, daha mı kültürlü, daha mı uzak görüşlü?