« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

25 Haz

2025

Domino teorisi: İran yenilirse tüm Avrasya yenilir

Hüseyin Vodinalı yazdı… 01 Ocak 1970

SSCB dağıldıktan sonra NATO’nun lağvedilmemesinin tek bir sebebi vardı: Geri kalanları da dağıtmak!

Türkiye’yi ele alırsak, Soğuk Savaş zamanı ileri karakol görevi yapan Ankara, artık ufaktan çözülmeli ve Sykes Picot haritası yenilenmeliydi.

Bunun için içeriden çalışmaya başladılar. Zaten epey yol almışlardı 1938 sonrası. İçeride bir sürü adamları vardı. Devletin sinir sistemine de sızmışlardı.

Velhasıl PKK beslendi, büyütüldü ve ilerideki kukla İsrail’in temelleri atılmış oldu.

Avrupa’da Balkanları dağıttılar, bağlantısız ve federal Yugoslavya en kolay lokmaydı.

NATO’yu Avrupa’da doğuya doğru ilerlettiler.

Afrika ve Batı Asya’yı BOP ile parçaladılar.

İsrail yapımı 11 Eylül komplosu ile Irak, Libya ve Suriye domino taşı gibi ardı ardına düştü.

Filistin ve Lübnan zaten 1948’den beri kurbanlık koyun gibi doğranıyordu.

Hedefteki tüm ülkeler aynı örüntüyle parçalanıyordu: önce ekonomiyi ve sosyal yapıyı boz, ardından ambargolarla iyice yaprıt ve siyasete guguk kuşlarını yerleştir. Gerisi bir fiskeye bakıyordu.

Son olarak Suriye’de Mossad-MI6 yapımı Colani ile Suriye hava sahası da açılınca sıra İran’a geldi.

Ama İran asla son durak olmayacak.

Çin ve Rusya’yı çevrelemek ve bölmek için Türkiye ve Pakistan da sırada.

Minik İsrail’i Büyük Kürdistan ile büyütecekler, Pakistan ve İran topraklarında bir Belucistan kuracaklar.

Tabii, eğer yapabilirlerse!

Çünkü her zaman dediğimiz gibi İran büyük lokma.

Bir kere sınırları Sykes Picot ile çizilmedi. Tarihi derinliği ve devlet terbiyesi olan bir ülkedir.

Bölgede üç devlet geleneği olan ülkeden biridir: Türkiye, Rusya ve İran.

“Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diyen İsrail Başbakanı Netanyahu, İran’da tıpkı Hizbullah ve Hamas üzerinde yaptığı gibi kapsamlı bir “baş kesme” operasyonu yaptı.

Türk asıllı Genelkurmay Başkanı Bakıri’yi ve daha pek çok komutanı öldürdü.

Nükleer fizikçilere, Hamaney’in danışmanı ve müzakereci Ali Şamhani’ye suikastler yaptırdı.

Son iddiasına göre Bakıri’nin yerine geçen yeni Genelkurmaş başkanı da öldürülmüş ama henüz teyit edilmedi.

Netanyahu şimdi ruhani lider Hamaney’in peşinde.

Onu da öldürürse rejim değişikliği yapacak ve eski İran Şahı’nın torunu, aynı isimdeki Rıza Pehlevi’yi getirecek.

Pehlevi bir Yahudi kadınla evlenip Musevi bile olmuş bu görev için.

Dalga geçilen bir tipleme aslında, Venezuela’ya gönderdikleri soytarı Guaido gibi bir figür.

İranlıların dediğine göre Siyonist karısı onu jimnastik hocasıyla aldatıyormuş!

İran’ın başına geçme olasılığı Guaido’nun Maduro’nun yerine geçme ihtimalinden bin kat daha filan az.

Netanyahu rejim değiştirirken füzeleri başkentinde buldu öte yandan.

İran’ın hava savunması yok ama ileri seviye füzeleri var.

Ve çok var. Nereden baksanız, dağların içine oyulmuş onlarca üste 50 binden fazlası vardır.

İsrail’in savaşı kazandığı imajı yalan.

Panik içinde ABD’yi yanına çağırması bunun bir göstergesi.

Netanyahu defalarca tehdit ettiği (altın pager hediyesi ve Kennedy paylaşımları) Trump’ı şimdi Epstein dosyalarıyla şantaja tabi tutuyor.

Trump iki ucu boklu değneği tutmak zorunda.

Savaşa girerse içerdeki siyasi zemini çökecek, girmezse kendisi…

Ama ABD’nin gücünü eskisi kadar büyütmemek lazım. Terlikli Che Guevera’ları yani Yemen’i günlerce bombaladı ama sonuç elde edemedi.

Bombardımanın ertesi günü Husiler İsrail’e yeni bir balistik füze gönderdi.

İran ise tüm Arap devlet ve örgütlerinin yanında çok daha sert demir lokma.

İran’ın sorunu şu anda güvendiği müttefikleri tarafından aktif olarak desteklenmemek.

Özellikle Rusya İran’ı yüzüstü bıraktı diyebiliriz.

Ukrayna’da Trump ile anlaşmak umuduyla önce Suriye’yi satan Putin şimdi İran’ı terk etti.

Öncesi de sorunluydu zaten.

Ne doğru dürüst bir uçak verdi, ne S-400 gönderdi. Belki biraz füze teknolojisi filan ama onun da çoğunu Çin’den aldı İran.

Son tartışmalı stratejik anlaşmada da suçu İran’a atsalar da İsrail’in saldırısında destek vermemekte direndiler.

İran bu yüzden bugün İsrail tarafından rahatça bombalanıyor.

Oysa Ukrayna savaşında Rusya’ya binlerce dron göndermişti Tahran.

Ruslar, hep eziklik duydukları Batı ile yeniden yatağa girmek için Doğulu dostlarını zor zamanda terk etti.

Bunun bedelini ağır ödeyecekler. Türkiye’den sonra sıra Rusya’ya gelecek.

Çin’e gelirsek.

Çin’in durumu farklı.

Rusya, küçük hesaplarıyla ABD ve İsrail’in İran ile meşgul olmasından jeopolitik ve ekonomik çıkar sağlıyor.

Ukrayna’da eli rahatladı ve artan petrol ve doğalgaz fiyatları ekonomisini destekleyecek.

Zaten sadece enerjiye dayalı bir ekonomileri var. Sanayi, savunma dışında yok gibi.

Çin ise petrolünün yüzde 80’ini İran’dan alıyor ve bundan 3 sene önce 450 milyar dolarlık devasa bir anlaşma yapmıştı İran ile.

Bu 25 senelik anlaşma İran’ı Kuşak ve Yol girişiminde anahtar ülke yapmakla kalmıyor, Çin’in gelecekteki enerji ihtiyacını da güvenceye alıyordu.

Eğer İran düşerse Çin’in işleri fena bozulur.

Öte yandan İran’ın komşusu Pakistan ile de Pekin’in çok önemli ilişkileri var.

Çin Pakistan Ekonomik Koridoru, Çin’in stratejik olarak Güney Asya’daki boğazları baypas yapmasını sağlıyor ve Kuşak ve Yol’un kilometre taşı konumunda.

O yüzden Pakistan ordusunu en ileri teknolojik silahlarla destekliyor.

Son Hindistan Pakistan savaşında Çin J-10 tipi gelişmiş uçaklar Hindistan’ın elindeki Fransız Rafale’leri düşürmüştü.

Çin görünürde her zamanki mıy mıy, klasik “Barışçı Politikasını” çok fazla sürdüremez.

Düşmanın kendi kendisini yok etmesini fazlasıyla izledi, düşman artık onu da yok etmeye geliyor.

Pakistan’ın ise İran ile ortak sorunu ayrılıkçı Belucistan. PKK ve IŞİD gibi CIA-Mossad destekli Beluc terör örgütü Cundullah ortak düşmanları.

İddiaya göre son İsrail saldırılarında Pakistan savaş uçakları İsrail jetlerine İran üzerinde önleme yaptı.

Çin de elektronik savaş sistemlerini 3 ayrı kargo uçağıyla İran’a gönderdi.

Zaten Çin’in arabuluculuğuyla İran ve Pakistan’ın İsfahan’da bir hava üssü kurduğu da ileri sürülüyor.

Bunları destekleyen bir argüman da geçtiğimiz günlerde sansasyon yarattı.

İran’ın Kamu Yararını Belirleme Konseyi üyesi Muhsin Rezai, Pakistan’ın kendilerine “Eğer İsrail nükleer silah kullanırsa, biz de nükleer silahla karşılık veririz” mesajını aktardı.

Pakistan’dan buna bir yalanlama gelmedi.

Pakistan’ın Çin’in de desteğiyle topa girdiğine bir delil de, Hindistan’ın ırkçı faşist Siyonist yalakası Başbakanı Narendra Modi’nin savaş sırasında İsrail’i ziyaret etmesi oldu.

Modi bununla da yetinmedi, Kıbrıs Rum Kesimi’ne giderek Türk tarafına bakan bir noktada fotoğraf verdi.

Neticede, savaş bir iki günlük bir şey değildir. Uzun ve yıpratıcı bir süreçtir. Kan ve demiri çok olan, enerji kaynakları bol olan nihayetinde kazanır.

İran bu konuda avantajlıdır. Yıllardır zaten yokluk çeken dirençli ve devletine bağlı bir halka sahiptir. Rejim değişikliğini de halk isterse yapar sonra.

100 milyonluk İran’ın 1.6 milyon kilometre kare toprağı var. 6 milyonluk İsrail ise taşıma suyla değirmen döndürüyor.

ABD silah vermezse, Azerbaycan petrolü keserse dımdızlak ortada kalır.

Siber, elektronik, psikolojik savaş ile savaş kazanılmaz. Bunlar etkilidir ama neticeyi sahadaki durum belirler.

Türkiye de ders almalıdır.

Hem İran’ı hem İsrail’i destekleyemez.

Hem CNN Türk’ten atıp tutturup hem Kürecik’ten İran’ı gözetleyemez.

Netanyahu’nun tek bir iyi tarafı var. Dobra bir şerefsiz.

Açıkça Türkiye’yi tehdit ediyor.

Ama bizimkiler Netanyahu ile konuşmayıp Trump’ın ağzının içine bakıyor.

Trump denen adam şu an Netanyahu’nun kuklası durumunda.

Domino teorisi çoktan beridir pratiğe geçti.

Suriye sonrası işler de hızlandı.

Türkiye elini çabuk tutup gerekli konumlanmayı yapmalıdır.

İran-Türkiye ve Pakistan şu aşamada iyi bir üçlü sayılabilir.

Rusya satsa bile Çin’in desteği de ilaç gibi gelir.

Bizim mesela gizli ABD ambargoları sayesinde savaş uçağımız yok şu anda.

Çin uçakları ise canavar gibi.

Kaan’ı yapana kadar oradan alabiliriz.

Dediğim gibi İran da düşerse tüm Avrasya kapıları Batılı emperyalistlere açılır.

Ne Türkiye ne Rusya ne Çin toprak bütünlüğünü koruyamaz.

Herkes buna göre baksın olaya.

Ziyaret -> Toplam : 167,42 M - Bugn : 75388

ulkucudunya@ulkucudunya.com