« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

03 Şub

2020

Laikliğin Anayasa’ya Girişi: 5 Şubat 1937

01 Ocak 1970

Türkiye devletinin ilk anayasası olan “Kanunu Esasî” 23 Aralık 1876 tarihinde bir Hattı Hümâyun ile ilan edildi. Böylelikle Türk devleti, Monarşi’den Meşruti Monarşi’ye geçmiş oldu.

Kanunu Esasî’nin 11. Maddesi: “Devleti Osmaniye’nin dini İslam dinidir.” diyordu. Ancak, devlet Halife tarafından yönetiliyor olmasına karşın, yasanın aynı maddesinde “Halkın asayişine ve umumi ahlaka aykırı olmamak kaydıyla bütün inanışlar serbesttir ve Devletin koruması altındadır.” denilmekteydi. Yani bir anlamda Türkiye devletinin ilk anayasasından itibaren “inanç hürriyeti” kanunla devletin koruması altına alınmıştır.

Kurtuluş Savaşı’nın başlaması ile kurulan Ankara Hükumeti’nin ilk anayasası “Teşkilatı Esasiye” ise 1921 yılında kabul edildi. Olağanüstü bir hal içinde hazırlanan bu anayasada devletin diniyle ilgili herhangi bir madde bulunmuyordu.

Cumhuriyet ilan edildiği 29 Ekim 1923 tarihinde, Teşkilatı Esasiye Kanunu’nunda da bir dizi değişiklik yapıldı. Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte anayasanın 2. Maddesi “Türkiye Devletinin dini, Dini İslam’dır, Resmi lisanı Türkçedir.” biçiminde düzenlendi.

1924 Anayasası’nda da “Devletin dini İslam’dır” ibaresi aynen korundu. Ancak 3 Mart 1924 tarihinde, 431 Sayılı Kanun ile Halifelik kurumu dağıtıldı. 10 Nisan 1928’de yapılan Anayasa değişikliği ile ise “Devletin dini İslam’dır” ibaresi anayasadan tümüyle kaldırıldı.

Osmanlı döneminde kabul edilen ilk anayasadan 1937 yılına kadar, Türkiye devletinin dine bakış açısı bu şekildeydi. 5 Şubat 1937’de yapılan anayasa değişikliği ile ise Türkiye Cumhuriyeti’nin “Laik” bir devlet olduğu, ilk kez anayasada belirtilmiş oldu.

M. Metin KAPLAN

28 Tem 2025

Sizler Baki Yeşiloğlu’nu tanımazsınız, tanıyanların çoğu da kusura bakmasınlar ama artık unutmuşlardır. Kimseye bir şey demeye hakkımız yok, ne yazık ki “hafıza-i beşer, nisyân ile malûldür”.

Halim Kaya

01 Tem 2025

Efendi BARUTCU

25 Haz 2025

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

02 Haz 2025

Nurullah KAPLAN

04 Nis 2025

Yusuf Yılmaz ARAÇ

04 Nis 2025

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 179,37 M - Bugn : 72661

ulkucudunya@ulkucudunya.com