Eski Türk Yazıtları Atlası, Servet Somuncuoğlu’nun üzerinde en fazla emek harcadığı ve tamamlamaya büyük heves duyduğu baş eseriydi. Son yıllarını bu kitaba hasretmişti. Daima bu hayalindenbahseder, adeta yazıtlarla yatıp, yazıtlarla kalkardı. Türk yazıtlarının güzel ve okunaklı fotoğraflanmış derli toplu bir atlasının Türkoloji ilmine büyük katkı sunacağına inanırdı.
Türk kaya resimleri ve yazıtları konusunu olağanüstü gayretlerle ilim aleminin ve Türk kamuoyunun gündemine getirmeyi başarmış, en müşküldönemdeTürkçülük bayrağını yeniden dalgalandırarak bu sahada çığır açmıştı.Taştaki Türkler, Saymalıtaş, Damgaların Göçü olmak üzere üç dev eseri yurtiçi ve yurtdışı çevrelerde gittikçe artan bir ilgi uyandırdı. Çektiği belgeseller hep gündemde kaldı.
Eserler ve insanlar sahip çıkıldıkça yaşarlar. Yakın çevresi, dostları ve takipçileri ismini gündemden hiç düşürmediler.
Ardından elbirliğiyle Taşların Hakanı adıyla bir armağan kitap çıkarıldı. Gallemit ve Don Kazakları isimli kitapları yeniden basıldı. Göç Yorgunu başlığıyla şiirleri neşredildi. Daha sonra Seyahatname, Hikâyeler Denemeler Günlükler, Yol Göl ve Gezi Yazıları, Gül Yazıları başlıkları altında dört adet seyahat, hikâye ve deneme kitapları yayınlandı.
Bütün bunlar zahmetli olduğu kadar keyifli işlerdi. Fakat, tamamlanamayan Eski Türk Yazıtları Atlası ihtisas gerektirdiğinden bir süre el sürülemedi. Sayın Prof. Dr. Ahmet Taşağıl’ın ısrarlı teşvikleriyle Dr. Yasin Cemal Galata bu vazifeyi üstlendi.
Uzun uğraşlardan sonra kitap baskıya hazır hale geldi. Altay Yazıtları, Yenisey Yazıtları, Moğolistan Yazıtları, Kırgızistan ve Anadolu Yazıtları alt başlıklarıyla üçyüzyirmisekiz sayfaya ulaştı. Öncekilere benzer şekilde bu da büyük boy, kuşe kâğıt, cilt gibi özellikleriyle albüm niteliği taşıdığından basım maliyeti oldukça yüksek idi. Memleketin içine sürüklendiği iktisadi şartlar maliyetleri katlayarak arttırdı. Bir süre de böyle geçti.
Kadim dostu, Türk kültürünün hizmetkârı sayın Kaptan Mustafa Can meseleden haberdar olduğunda, tereddütsüz, derhal basılmasını istedi. Ve basıldı. Sevgi, güven, gayret ve özveri bir araya gelince zor bir iş daha aşılmış oldu.
Eski Türk Yazıtları Atlası, Türk harfleriyle yüzyıllar öncesinde taşlara kazınmış ata seslerinin yazılı bir albümüdür. İlim adamlarının, Türkologların ve meraklıların okuma teklifleriyle Türk kültürünün eski çağlarına dair çalışmaları çeşitlendirip zenginleştirecek önemli bir referans kaynağıdır.
Milli devlet bu işlere sahip çıkan devlettir. Büyük Türk milliyetçisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlığında Türkçülük telakkisi zirveye ulaştığından bu nevi çalışmalar alaka, himaye ve destek görmüştür. Günümüzde müphem ve sloganik bir Türkiye asrı yerine gerçek bir Türk asrı hedefleniyorsa, bu eserler onbinlerce basılarak bütün kütüphanelere, okullara dağıtılmalı, Türklük şuuru güçlendirilmelidir.
Yetiştirdiği ülkücü memleket evlatlarının Türklüğe, Türk kültürüne hizmetlerini gördükçe Başbuğ Alparslan Türkeş’in de ruhunun şad olduğuna inanıyoruz. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.