« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Nurullah KAPLAN

17 May

2006

ÜLKÜCÜ DÜNYA GÖRÜSÜ

17 Mayıs 2006

Daha çocukluk günlerimizdi… Hayatımıza yeni giren tek kanallı TRT televizyonundan, gazete sahifelerinden ve çevremizde konuşulanlardan Kıbrıs Fatihi, Karaoğlan'ı, Umut'u, Ortanın solundaki Ecevit'i; Çoban Sülü, Demirkırat Demirel'i bolca görür, duyardık… Ara sıra da Erbakan'ı, Türkeş'i. Zamanla ,< komandolar> sözleri sıkça anılır , söylenir oldu.

Anadolu kapılarını Türklere açan Alparslan ile aynı ismi taşıması, tarihi hasmımız Moskof'a karşı olması, atalarımızın azametini hatırlatan Üç Hilalli bayrağı sembol olarak seçmesiyle çocuk gönlümüzde yer eden Türkeş'i Başbuğ olarak tanımak ise ortaokullu yıllarımızda ayağımızın alıştığı “teşkilat”lar, “ocak”lar sayesinde oldu. Toplumun telaffuz ettiği Türkeşçiler, komandolar, milliyetçiler ile iç içeydik, artık ülkücüydük. Bir yandan Çekirge Hüsnügüzel çay bahçesindeki Orta öğretim seminerleri, Renk Düğün Salonundaki şölenler, Kafkas Düğün salonundaki Liselerarası bilgi yarışmaları, öte yandan Ziya Gökalp, Nihal Atsız, Emine Işınsu, M.Necati Sepetçioğlu, Necip Fazıl Kısakürek'in kitapları, gazeteler, dergilerle düşünce dünyamız kuruluyordu. Afganistan'ın işgalini telin için tertip edilen yürüyüşteki muhteşem kalabalık ve kararlı dudaklardan dökülen Tekbir nidaları; Tophaneden aşağı süzülen acılı suskun yürekler, omuzlarda şehit Yücel Kapusuz'un naaşı, dillerde tekbirler, telmihler, tevhidler… Şehitlerimizin sayısı her geçen gün katlanarak artıyor, Ülkücüler okul okul, sokak sokak, meydan meydan bütün Türkiye'de Ülkü Yolu'nun taşlarını döşüyordu. Türkiye'nin herc ü merc olduğu o günlerde çocukluktan gençliğe adım attığımız, ülkücü hissiyatımızın fikriyatla tanıştığı o günlerde mensubiyetten gurur duyduğumuz hareketimize atfedilen Türkeşçiler, milliyetçiler, komandolar, ülkücüler, Türk-İslam Ülkücüleri gibi isimlerin her birinin bir yönümüze işaret ettiğini, ama bütün bütün, tam olarak bizi anlatan daha mütekamil bir kavramın var olması gerektiğini bedihi olarak da olsa hissediyorduk. Ülkücülük, bazılarının zannettiği gibi sadece Türkeş sevgisinden ibaret değildi, sedece vatan kaygısı ya da milletler mücadelesinde yükselmesini arzuladığımız milletimizin sevdası da değildi, varlığı komünizme karşı olmaktan ibaret bir tepki hareketi hiç değildi. Bütün bunları bünyesinde barındıran, ama hepsinden daha fazlası olandı. Siyasi bir görüş, bir fikir hareketi, bir ideoloji olmanın ötesinde.. fevkinde. Muhtevasında bütün bunlara yer veren, ama bunların hepsinin toplamından daha zengin, daha şümullü… bedahaten hissediyorduk bunu.

Üzerimizden silindir gibi geçen 12 Eylül sonrasında, teşkilatlar yeniden kurulurken, kervan yeniden dizilirken bir yandan da 80'li yıllarda yaşadığımız dağılmaların-çözülmelerin muhasebesini yapma gayretindeydik. Bu muhasebe sohbetlerinde daha önceleri bedihi olarak hissettiğimiz ama teleffuz edemediğimiz nakısamızın Ülkücülüğün bir dünya görüşü olarak kabulü olduğunu fark ettik. Ülkücü Dünya Görüşü kavram olarak sohbetlerimizde dillendirdiğimiz bir ifade olmuştu.

O günlerde, M. Metin Kaplan'ın seminer notları olarak hazırladığı, bir polemik üzerine Yeni Düşünce Gazetesinde yayınlamak için yazdığı 22 sayfalık daktilo yazısını okuyunca kavram olarak teleffuz ettiğimiz Ülkücü Dünya Görüşü'nün ana hatları da belirmiş oldu.

Teşkilat Ve İdare kitabını neşrettikten sonra, uzunca bir zamandır hazırlığını yaptığı Ülkücü Dünya Görüşü kitabını yazmaya başlayan Metin Abi'yle bu konuda zaman zaman sohbet imkanımız oldu. Sadece bu ismi taşıyan, Ülkücü Dünya Görüşü kapağıyla yayınlanacak bir kitabın bile büyük bir boşluğu dolduracağına inanıyordum. Kitap basılıp, yayınlandı. Daha sonra Ülkücü Dünya Görüşü-2 de yayınlandı.Sıra da 3.sü var. İlk baskısının üzerinden yaklaşık 10 yıl geçti. Kitabın hak ettiği ilgiyi gördüğünü söylemek zor. Ama, geçen 10 yıllık sürede Ülkücü Dünya Görüşü kavramının yaygınlaşması, kullanılır olması bile yazarın emeklerinin boşa gitmediğinin delilidir.

Kitap olarak yayınlanan Ülkücü Dünya Görüşü bölümler halinde sitemizde yer alacaktır. Ülkücülüğü hayat tarzı olarak kabullenmiş arkadaşlarımızla birlikte hazırladığımız bu sitede, hayatının öncelikler sıralamasında Ülkücülüğü ilk sıraya koyabilen gönüldaşlarımızla buluşmak dileğimizdir. Bu site ülkücülüğü dünya görüşü olarak kabullenenlerin buluştuğu bir fikir meydanı olacaktır İnşallah.

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,01 M - Bugn : 3153

ulkucudunya@ulkucudunya.com