« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Nurullah KAPLAN

25 Mar

2009

BİR SEÇİM DAHA…

25 Mart 2009

Yeni bir seçimin arifesindeyiz… Her seçim, yeni bir başlangıca açılan kapı misali heyecan doğurur, sonuçları merakla beklenirdi. Son yaşadığımız iki seçimdir ne o heyecan, ne de o merak mevcudiyetini muhafaza ediyor… Siyasetle alâkasını hiç kesmemiş insanlarda bile böylesine mesafeli bir ilgisizlik doğuran siyaset zemini, 80'li yılların başındaki vesayet döneminin apolitik günlerinde dahi bu kadar heyecan ve coşkudan âri değildi.

Mevcut hükümetin yüksek oy oranı, kendisine en yakın rakibinin iki katına yakın oy potansiyeli, muhalefetin kendi iç muhalefetini düşünerek siyaset yapması, diğer siyaset vasıtalarının da iktidarın nüfuzuna girmiş olması, önemli öçlüde seçimleri yarış olmaktan çıkarmakta. Ancak, coşku ve heyecan eksikliğinin çok daha farklı sebeplere istinad ettiği de muhakkak.

Kaynağını partilerin programlarından alan, siyasi düşüncelerden neşet etmiş, vaat ve hedeflerin vurgulandığı; dünya görüşlerini, ideolojileri, siyasi çizgileri vülgarize ederek anlatan parti sloganları bile yerlerini, umumiyetle stadyum fanatiklerinin ürettiği maç sloganlarını taklit eden parti dövizlerine bırakmış; Türkiye Seninle gurur duyuyor, en büyük başkan bizim başkan, vur vur inlesin Baykal/Tayyip/Bahçeli dinlesin… Bu topluma, Türkiye'ye ve hatta bütün dünya meselelerine dair düşünce ve proje üreten(!), iddiaları olan(!) siyaset erbabı, stadyum amigoları kadar üretken olamıyorlar. Bırakın kitleleri peşinden sürükleyecek fikir ve proje üretimini, özgün slogan üretmekten bile acizler… Bu acziyetten kitleleri heyecan ve coşkuya sevk ederek, bir ideal peşinde ayağa kaldıracak lider-kadro-fikir hareketleri beklemek safiyane bir gaflet olsa gerek… Fikrin, projenin, kalite farklılığının olmadığı bir seçim zemininde yarış, iktidar nimetlerinden daha fazlasını ihtiva edebilir mi?

Adayların ve projelerinin ön planda olacağı bir mahalli seçim yerine parti genel başkanlarının, kahvehane seviyesinde bir üslüp ile götürdüğü atışmalarla devam eden seçim faaliyetleri dört gün sonra sandıkta son bulacak. Katiyetle eminim ki, katılan her partinin başarı(!) ile çıktığı bir seçim daha yaşayacağız. Yüzde sıfır virgül bilmem kaç oy alan parti de, birinci çıkan parti de kendisini başarılı gösteren seçim sonuçları ile karşımıza çıkacaklar. Kimisi aldığı oy sayısını, kimisi oy oranını, kimisi de kazandığı belediye sayısını daha önceki herhangi bir seçim ile mukayese ederek kendisine başarı yolunu açacak bir rakam bulacaktır. Hem oy sayısı, hem oy oranı hem de belediye başkanlıkları azalacak olan AKP bile kendisini başarılı ilan edecektir. Bir fikir ciddiyetini, bir dâva mesuliyetini, bir ideal merbutiyetini yük olarak görenler için rakamlara takla attırmak güç olmasa gerek!

Memleketimin siyaset manzarası bu ne yazık ki! Bu umumi manzaranın üzüntüsü, kendi partimizin de bu çerçeve içerisinde kayıtsızca yer almasıyla ümitsizliğe dönüşüyor. Evet, dünyanın genel gidişatı, ülkemize akseden değişim trendi bütün siyasi cereyanları ve partileri olduğu gibi bizim partimizi de önüne katıp sürüklüyor.

MHP bu seçimden aldığı oy ve kazandığı belediye başkanlığı itibariyle yükselerek çıkacak. Böylesi bir sonuç başarı mıdır, ya da başarı için yeterli midir? Partiye ilişkin tenkitlerde bulunanları, parti yönetimini zor durumda bırakacak oy kullanma yöntemlerini ilanlarla tavsiye edenleri susturmaya yeter mi? Daha önce başka partilerde siyaset yapmış pek çok kişiyi başkan adayı olarak tercih eden parti yönetimi, seçim sonuçlarına bakarak tercihlerinin ve bu yöndeki dışa açılma politikasının doğruluğunu daha rasyonel(!) gerekçelerle savunacak mı? Partinin, kendisini var eden unsurlara karşı yabancılaşması hızlanarak devam edecek mi?

Bunlar 30 Mart sabahı netleşen seçim sonuçları ile cevaplanacak, merak celbeden sorular değil elbette; cevapları ayan beyan gözüken, bugünden bilinen fiili gerçeklikler. Siyasi hayatını bitirdiğini televizyon ekranlarındaki beyanından bildiğimiz bir eski DYP'liyi büyükşehir belediye başkan adayı olarak tercih eden yöneticilerimiz kazanmak saikiyle davrandıklarını söylemişti. Evet, mahalli seçimlerde adaylar biraz daha öne çıkarlar… Parti oylarına ilave oy getirebilecek adayların seçilmesi normaldir… Ama dönüp bakıyorum, bu aday eğer MHP'den daha fazla oy alırsa, yazık değil mi geçen kırk yıla? Yok partinin oyundan daha az alırsa, siyasi hayatını bitirdiğini beyan eden bu muhterem siyasi yerine bir partilimizi aday göstermemenin sebeb-i hikmeti ne ola ki?

Geçmişte ANAP, DYP gibi merkez sağ olarak bilinen partiler kadar CHP gibi sol bir partiden gelen adayların sayısı da az değil. Geçmiş siyasi hayatları ya da bizatihi kendi özel hayatları MHP çizgisine uymayan pek çok adayın varlığı bazı Ülkücülerde rahatsızlık uyandırsa da, muhtemeldir ki sandık başına gidince hem il genel meclisi, hem de belediye adaylıklarında yine ÜÇ HİLÂL'e mührü basarak oylarını kullanacaklardır. Bugünkü yönetime dair bütün tenkitlerine, bütün mantıkî gerekçelerine rağmen hissiyatları, vicdanları belki de kendilerine dahi itiraf edemedikleri nefsaniyetleri oylarını her zaman olduğu gibi MHP'ye tevcih edecektir.

Bizler Doğuluyuz… Doğu toplumlarının karakteristik özelliği gereği hissiyatımız aklımızdan öne geçecek ve bize istikamet tayin edecektir. Doğru ya da yanlış… Eğer kullandığımız oyların öte dünyaya dair bir mesuliyeti varsa(ki mutlaka vardır) Allah, hayr eylesin encamımızı. Amin…

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 129,04 M - Bugn : 1719

ulkucudunya@ulkucudunya.com