Anayasa Değişikliği Teklifi, seçilen cumhurbaşkanına seçilmiş meclisin yapısını beğenmediği taktirde -kendisinin de seçiminin yenilenmesi kaydı ile- TBMM seçimlerini iptal edip yenileme (hadi ‘fesih’ demeyelim) yetkisi verdiğine göre yasama orga¬nının Cumhurbaşkanı karşısında bağımsızlığını ortadan kaldırmaktadır. Aynı şekilde yargı organının da Cumhurbaşkanı karşısında bağımsızlığını ortadan kaldırmaktadır.
Değişiklik Teklifine göre, Hakimler ve Savcılar Kurulu, 13 üyeden oluşmaktadır. Kurul’un Başkanı Adalet Bakanı’dır. Teklif edilen sistemde, Adalet Bakanı, Adalet Bakanlığı müsteşarı ve Kurul’un dört üyesi doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır. Geriye kalan yedi üye ise, TBMM tarafından seçilmektedir. Bu düzenlemenin, anılan Kurul’un bağımsızlığını sağlayabileceği çok şüphelidir. Çünkü getirilmek istenen sistem cumhurbaşkanının partisinin mecliste çoğunluğu sağlaması üzerine kurgulanmış bir sistemdir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun altı üyesi zaten doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı tarafından atanacaktır; geri kalan yedi üyesi de Cumhurbaşkanı’nın kontrolü altındaki TBMM tarafından seçilecektir.
Teklif, yargıyı bütünüyle partili cumhurbaşkanının vesayeti altına sokacak hükümler getiriyor. Bağımsızlığını ortadan kaldırıyor. Hukuku siyasetin “tasmalı” unsuru yapıyor.
Anayasa değişikliğinin hükümet sistemini değiştirmekten ziyade, asıl amacının “HSYK’yı yeniden tanzim etme” olduğu iddiasını destekleyen bir veri de şudur: Hükümet sistemine ilişkin değişiklikler hemen değil, ilk TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birlikte yapılmasından sonra yani 3 Kasım 2019’da yürürlüğe girecektir.
Oysa HSYK’nın üye seçimine ilişkin değişiklik, 16 Nisan 2017 halkoylamasından sonra Anayasa değişikliği kanununun Resmi Gazete’de yayınlandığı gün yürürlüğe girecek ve HSYK’nın yeni üyeleri de izleyen en geç 30 gün içinde seçilecektir.
Çok önem verilen ve devletin bekası tehlikede iddiası ile tartışmada hep öne çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni uygulamaya geçirmek için 3 yıla yakın bir süre daha sabretmeyi göze alan siyasi iktidarın HSYK’nın üyelerini değiştirmek için bu kadar acele etmesinin sebebi nedir?
Kamuoyunun dikkatini hükümet sistemi üzerine çeken siyasi iktidarın, asıl amacı, “HSYK üyelerinin seçim usulünü değiştirmek” olabilir mi?
Cumhurbaşkanı’nın yüksek mahkemeler ve HSYK üyelerinin atanması ve/veya seçilmesindeki yetkiler sebebiyle yargı üzerindeki etki ve denetimi artırılmaktadır.
HSYK’nın, Yüksek Yargı’nın ve bütün mahkemelerin cumhurbaşkanının vesayeti altına gireceği bir sisteme tabii ki “HAYIR” diyeceğiz.
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
