« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

18 Kas

2006

BU DA SONUNCUSU

18 Kasım 2006

Aslında yazacaklarım henüz bitmedi, ama vakit doldu, “deniz bitti”… Bugün artık delegeler konuşacak, ben değil… Kurultay süreci biteceğine göre, bundan böyle, benim de bu konuyu bitirip, kapatmam gerekiyor… Başlarken öyle demiştim, hatırlarsanız… Papaz düğünlerde ne derdi? “Bu evliliğe bir itirazı olan var mı? Varsa, ya şimdi söylesin veya ebediyen sussun, konuşmasın.”

Ben, bu sözlere bayılırım… Bunu, kendime bir nevi ilke edinmişimdir. Bir şeyi tam yerinde ya söylerim yahut onu bir daha asla konu etmem, unuturum. Bu film sahnesinden kendimce çıkarttığım sonuç budur, benim… Şimdi de aynen böyle yapacağım, Kurultay biter bitmez bu konuyu kapatacağım… Ne zamana kadar? Yeni bir Kurultay’a kadar! Ama o zamana kadar kim öle, kim kala?

Hikâyeyi bilirsiniz… Timur, bir gün Nasreddin Hoca’ya sormuş; “Hoca, bu ata konuşma öğretebilir misin?” Hoca biraz düşünmüş, sonra, “Öğretirim ama şartlarım var” demiş… “Şartların nedir, Hoca?” diye sormuş, Timur… “Evvelâ, bunun için, iki yıl süre isterim.” “Başka?” “Sonra, iki yıl boyunca benim ve atın bütün masraflarının karşılanmasını isterim.” “Tamam, iki yıl boyunca, bir eliniz yağda bir eliniz balda olacak… Başka?” “Başka bir şey istemem… Canınızın sağlığını dilerim.” Timur, “tamam” demiş, “anlaştık… Ama Hoca, şunu bil ki, iki yılın sonunda atı konuşturamazsan, kafanı alırım… Bu da benim şartım.” “Olur, anlaştık efendim” demiş, Hoca. Atı alıp, Timur’un huzurundan ayrılmış… O ana kadar, sesini çıkarmadan olanı biteni seyreden Hoca’nın arkadaşı, daha fazla dayanamamış; “Sen ne yaptın, Hoca?” demiş, “at hiç konuşabilir mi?” Nasreddin Hoca, “Boş ver” demiş, “ben de biliyorum ama, iki seneye kadar kim öle kim kala? Ya at ölür, ya Timur ölür, ya da ben ölürüm.”

Gerçekten de öyle değil mi? Gelecek Kurultaya kadar kimin yaşayacağını, kimin öleceğini Allah’tan başka kim bilebilir? Ya ben ölürüm, yahut Allah geçinden versin, ya Devlet Bahçeli ölür? Onun için, kapanmamış hiçbir hesap kalmamalı.. diyerek, zaman ve yer darlığından ötürü yazmadığım son birkaç şeyi daha kısa kısa yazmak istiyorum.

Devlet Bahçeli, sırf Cumhurbaşkanlığı’na aday oldu diye, babası yaşındaki Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu’nu, sanki Ahmet Necdet Sezer’den kötü bir adammış gibi, TBMM’de dövdürttü.

Devlet Bahçeli, ülkücüler kendisini dövdüğünde kendisine sahip çıkan iki kişiden biri olan, en yakın arkadaşı Ali Güngör’ü sanki söyledikleri yanlışmış gibi, sadece, “Rahşan Affı”na karşı çıktığı için MHP’den ihraç ettirdi.

Devlet Bahçeli, yalnızca Türk Telekom’un birilerine “peşkeş çekilmesine” karşı çıkarak, Türkiye’nin millî menfaatlerini savunduğu için, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz’ü bakanlıktan azlettirdi.

Ve Devlet Bahçeli, şu yasaların TBMM’de kabul edilmesine destek verip, ön ayak olarak Türk Devleti ile Türk Milleti’ne zarar verilmesine sebep oldu:

1) 4 Nisan’da T.B.M.M tarafından kabul edilen, 18 Nisan’da onaylanan, şeker rejimini yeniden düzenleyerek şeker pancarında taban fiyatını kaldırıp fiyatın fabrikalar tarafından serbestçe belirlenmesi hükmünü getiren, şeker piyasasını denetlemek üzere bir “Şeker Kurulu’’nun oluşturulmasını şart koşan ve Tütün Yasası ile birlikte “ikiz yasalar’’ olarak anılan Şeker Yasası, (tütün ve pancar üreticilerinin bitirilişine hukukî zemin hazırlayan yasa)

2) 18 Nisan’da T.B.M.M tarafından kabul edilen, 1 Mayıs da onaylanan ve doğalgaz piyasasında devlet tekelinin kaldırılmasını öngörerek “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’’nun oluşturulmasını, doğalgaz piyasasında temin, iletim ve dağıtım faaliyetlerinin düzenlenmesini, mevzuat ve uygulamanın AB düzenlemeleri ile uyumlu hale getirilmesini amaçlayan Doğalgaz Piyasası Yasa Tasarısı, (uzun vadede piyasaların kontrolünü enerji tröstlerine kaydırarak, enerji piyasasının peşkeş çekilmesini temin eden yasa)

3) 24 Nisan’da T.B.M.M tarafından kabul edilen, 4 Mayıs da onaylanan ve kamulaştırma işlemini yeni esaslara bağlayarak ödeneksiz kamulaştırma yapılamayacağı hükmünü getiren Kamulaştırma Yasası, (işgalcilere üste para ödeme yasası)

4) 25 Nisan’da T.B.M.M tarafından kabul edilen, 4 Mayıs da onaylanan, merkez bankasının hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarına avans veremeyeceği ve kredi açamayacağı yönündeki hükmü getiren Merkez Bankası Yasası, (finans yönetiminin Türkler’den kaçırılması yasası)

5) 11 Nisan’da T.B.M.M tarafından kabul edilen, 25 Nisan’da onaylanan ve 2001 Yılı Mali Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören, Bütçe Kanunu’nda değişiklik yaparak görev zararlarının tasfiyesi dahil, kamu bankaları ve fondaki bankaların finansman yükümlülüğünün hazineye devrini öngören Bütçe Değişikliği Yasası, (hortumcuları ödüllendirme ve finans sistemini tahrip ederek yabancı bankaları Türkiye’ye getirme yasası)

6) 12 Mayıs’da T.B.M.M tarafından kabul edilen, 28 Mayıs da onaylanan ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilen bankaların alacakları hakkında, amme alacaklarının tahsiline ilişkin kanun hükümlerinin uygulanması, fona devredilen bankalarla ilgili alacak verecek için mahkemeye gidilemeyeceği, bu konudaki kararın Takdir Komisyonu tarafından verileceği hükümlerini getiren Bankacılık Yasası,

7) 12 Mayıs’da T.B.M.M tarafından kabul edilen, 22 Mayıs da onaylanan ve Türk Telekom’un özelleştirilmesine olanak sağlayan Türk Telekom Yasası, (Türk Telekom’u yerli ve yabancı sömürgecilere açma yasası)

8) 20 Haziran’da T.B.M.M tarafından kabul edilen, 2 Temmuz’da onaylanan ve çeşitli fonların kapatılması, bankaların görev zararlarının kaldırılması, bankaların birleşmelerine vergi kolaylığı getirilmesi yönünde hükümler içeren Görev Zararları ve Fonların Tasfiyesi Yasası, (devlet teşebbüslerini birilerine peşkeş çekmeye zemin hazırlayan ve çeşitli fonların kaldırılmasıyla Türkiye’nin tüm mali güç ve finansal sırlarını kontrol altına alan yasa)

9) 20 Haziran’da T.B.M.M tarafından kabul edilen, 6 Temmuz’da onaylanan, tekeli yeniden yapılandırarak tütün ile alkollü içkiler piyasasına yeni düzenlemeler getiren ve yerli üreticiyi zor durumda bırakacağı gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Sezer tarafından veto edilen Tütün Yasası,

10) 21 Haziran’da T.B.M.M tarafından kabul edilen, 4 Temmuz’da onaylanan ve yabancılık unsurunun, bulunduğu kamu hizmetleriyle ilgili imtiyaz, şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözülmesine ilişkin düzenlemeleri içeren Uluslararası Tahkim Yasası, (yabancıların ülke içinde istedikleri gibi at koşturmasını sağlayarak Türkiye’yi Türksüzleştirme Politikası’nın ekonomi ayağını hazırlayan yasa)

11) 21 Kasım’da TBMM Başkanlığı’na sunulan, 1 Ocak 2003’te yürürlüğe giren ve bütün kamu kurum ve kuruluşların iştirak edeceği ihalelerde uygulanacak esasları düzenleyen İhale Yasası, (Kendi standartlarını dayatarak Türk’ü kamu ihalelerinden men yasası)

Evet, bana kalırsa Devlet Bahçeli’ye tarihe geçen bu günâhları yeter!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,76 M - Bugn : 338

ulkucudunya@ulkucudunya.com