« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

27 Şub

2007

28 Şubat'ın `kilit` komutanı Özkasnak açıklıyor: Savaşmadan istediğimizi yaptırdık.

27 Şubat 2007

MOLLA İFTARI BARDAĞI TAŞIRDI

* BÇG'nin fikir babası Çevik Bir'di... Önerilenler beğenilmeyince adını da bizzat o koydu.
* Atatürk'ün gösterdiği çağdaş batı medeniyetine ulaşmak hedefinden esinlendi.
* Erbakan'ın mollalara yemeği bardağı taşırdı. Çiller iktidar hırsı içindeydi.


BATI ÇALIŞMA GRUBU ÇEVİK BİR'İN FİKRİYDİ

Batı Çalışma Grubu önerisinin Çevik Bir'den çıktığını söyleyen emekli Tümgeneral Özkasnak, "MGK kararları yeterince uygulanmadı. Bugünlere gelindi ve ülke bu iktidara teslim edildi" diyor.

SABAH, 28 Şubat döneminin karanlıkta kalan noktalarını gün ışığına çıkarıyor. O süreçte açıklamaları ve çıkışları ile gündeme damgasını vuran en önemli isimlerden olan, eski Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, uzun süredir devam eden suskunluğunu sadece SABAH için bozdu. Necmettin Erbakan'ı görevinden ayrılmak zorunda bırakan, kimilerince post-modern darbe olarak tanımlanan 28 Şubat sürecinin baş aktörlerinden Erol Özkasnak, halen Bodrum Ankara hattında eşi ile sakin bir yaşam sürüyor. 28 Şubat'ın 'karakutusu'nun, Genelkurmay'dan, Erdoğan hükümetine, Tansu Çiller'den eski hükümetlere, Necmettin Erbakan'dan, Süleyman Demirel'e kadar bir çok konu ve kişi ile ilgili yaptığı açıklamalar, Türkiye'de uzun süre tartışılacağa benziyor. İşte emekli Tümgeneral Erol Özkasnak'ın evinde sadece SABAH gazetesine yaptığı ses getirecek açıklamalar:

* Dönemin Başbakanı Erbakan başlangıçta alınan kararları neden imzalamak istemedi?
28 Şubat kararlarını dönemin başbakanı birkaç gün imzalamadı. Bu süre içinde dönemin MGK Genel Sekreteri ikna için uğraştı. Sonunda MGK kararlarını imzaladı. Ama kafasında olabildiği kadar bu kararları sulandırmak vardı. Takip eden iki MGK toplantısında Başbakan MGK kararlarını uygulama adına hiçbir adım atmayınca, işte o zaman harekete geçildi. Genelkurmay olarak Türkiye'de irtica tehlikesini açıkça gözler önüne bir seri bilgilendirme toplantıları ve brifingleri yapıldı. Kamuoyu ve sivil toplum örgütlerinde duyarlılık yaratıldı. Sonunda, Başbakan yine bir ara yol bulup zaman kazanmak amacıyla hükümeti ortağına devretmek istedi. Ama bu oyun, Çankaya'dan döndü. Ancak sonrasında bugünlere kadar geldiğimiz hatalar zinciri başladı. Müteakip hükümetler MGK kararlarını uygulamada yetersiz kaldı. Bugünlere gelindi ve bu iktidara ülke teslim edildi. 18 maddeden uygulanan tek madde 8 yıllık eğitimdir.

* O günlerde bardağı taşıran, yeter artık dediğiniz olay nedir?
Başbakanlık'ta çağ dışı kıyafetleri ile tarikat şeyhleri ve mollalara bir yemeğin verilmesi olmuştur. O gün durumun ciddiyeti tüm açıklığıyla ortaya çıktı.

'RADİKAL İSLAMLA ILIMLI İSLAM'IN FARKI YOK'

* Son dönemde radikal ve ılımlı İslam konusunda yoğun tartışmalar var. 28 Şubat'ta hükümetin Refah kanadı ne yapmak istiyordu? Şimdi durum nasıl?
Radikal ve ılımlı İslam arasındaki nihai hedef konusunda hiçbir fark olmadığına inanıyorum. Nihai hedef siyasal İslam'dır. Yani 1400 yıl önceki hayat tarzını, bu gün 21. yüzyıldaki modern topluma benimsetmek, dayatmaktır. Fark, siyasal İslam'a ulaşmada kullanılacak metod ve usullerdir. 28 Şubat döneminde yasal iktidarın bir kanadı, Atatürk ilkelerine dayanan laik Türk Cumhuriyeti'nin 80 yıldır benimsemiş yaşam tarzını radikal bir biçimde değiştirmek istemiştir. O zamana kadar benzeri olmadığı şekilde şeyh ve tarikat liderleri Başbakanlık Konutu'nda çağdışı, yasalara aykırı kıyafetleri ile kabul edilerek, ülke, İran benzeri bir Molla devleti görüntüsüne sokulmak istenmiştir.

* 28 Şubat nasıl bir süreçtir?
Bir kriz yönetimidir. Kriz yönetiminin amacı; savaş veya bir çatışmaya girmeden isteklerinizi karşı tarafa kabul ettirmektir. Bu amaç hasıl oldu, yani kriz yönetimi başarı ile idare edildi.

ÇİLLER İKTİDAR HIRSIYLA HAREKET ETTİ

* Batı Çalışma Grubu nasıl oluştu?
O günlerde ülkede irticai faaliyetleri izleme, takip ve karışanların adalete rapor edilmesi adına bir çalışma grubuna ihtiyaç duyuldu. Daha sonraki hükümet döneminde, feshedildi. Görev Başbakanlık Takip ve İzleme Kurumu'na devredildi. Kuruluşun fikir babası Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Çevik Bir'dir. Adı çeşitli önerilerin beğenilmemesi üzerine bizzat Çevik Bir tarafından konuldu.

* Tansu Çiller nasıl bir politika izledi ?
Bana göre ülkedeki irticai faaliyetlerden kaygı duymadığı gibi sadece iktidar hırsından başka bir şey düşünmüyordu.

* Demirel'in bu süreçte rolü ne oldu?
TSK'nin uygulama ve tutumuna karşı bir tavır takınmadı, destekledi.

28 ŞUBAT ABD DESTEKLİ DEĞİL, MİLLİ BİR HAREKET

* ABD'nin bir katkısı oldu mu?
28 Şubat sürecinde ABD'nin en ufak bir dahli yoktur. Şimdiki manzaraya bakarsanız, ılımlı İslam'ı destekleyen, onunla flört eden bir Amerika'nın böylesine bir sürece destek vermesinin mantıklı olmadığını görürsünüz. 28 Şubat tamamen milli bir süreçtir.

* Sivil makamların katkısı oluyor muydu? Tabii irticai faaliyetlerden rahatsız olan bürokratlar zaman zaman kurumları ile ilgili irticai faaliyet ve yolsuzlukları bildiriyorlardı.

DARBELER ÜLKEYİ GERİ GÖTÜRMEDİ

* Sizin post-modern darbe olarak nitelendirdiğiniz bu sürecin 12 Eylül, 12 Mart gibi demokrasinin yeşermesine ve gelişmesine engel teşkil ettiği, ülkeyi geri götürdüğüne dair kanaatlar var.
Bu iddiaların hiç birine katılmıyorum. Ülkemizin çok partili döneme geçtiği 1946 yılından beri bütün darbe ve muhtıralar, ülkenin birlik ve beraberliği, yasal düzeni, can ve mal güvenliğini sağlamak amacı ile hiç istenmediği halde, halkın büyük çoğunluğunun arzusu doğrultusunda yapılmak zorunda kalınmıştır. Bu uygulamalardan zarar görenler; vurguncular, hırsızlar, bazı gazeteler ve gazetecilerdir. Bu olağanüstü dönemlerde darbenin tabiatı gereği basın üzerinde uygulanan kapatılma, sansür ve diğer kısıtlamalar nedeniyle çıkarları bozulan, işten çıkarılan köşe yazarlarının, bitmek bilmeyen yıkıcı ve iftiraya dayanan yazıları nedeniyle bu gün yeni nesiller gerçekleri göremez hale gelmiştir. Tabii askeri müdahalelerde bazı yanlışlıklar yapılmış olabilir. Ancak namuslu ve vatanseverlerdir. Hiçbir darbede TSK mensuplarının maaşlarına zam yapılmamıştır.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,05 M - Bugn : 5097

ulkucudunya@ulkucudunya.com