« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

12 Oca

2015

Asım Gündüz

01 Ocak 1970

Harp Akademileri Komutanlığının yayınladığı bir kitaptan Asım Gündüz’ün hayat hikayesi şöyle ;

“Kütahya’nın soylu ailelerinden Müftü Hacı İsmail merhumun torunudur. Babası Kütahya ili idare meclisi üyelerinden Ömer Bey ve annesinin adı Hatice’dir.

1880 yılında Kütahya’nın Meydan mahallesinde doğmuştur.

Yaklaşık 50 yıllık asker hayatında 11 tane nişan ve madalya aldı. Bunların arasında Türk ordusunda yalnız 8 kişiye verilen altın liyakat madalyası da vardır. 1914-1915 yıllarında Alman devleti tarafından “İlgjoj” ve “Kırmızı Kartal” nişanı 1916 harp madalyası, yine aynı yıl Mayıs ayında Avusturya - Macaristan devleti tarafından harp nişanı ile 3. dereceden Askeri Kuruva dö Merit nişanı, 22 Ekim 1916 da Alman İmparatoru tarafından 2. rütbeden “Demir Salip” nişanı, 12 Nisan 1917 de Bavyera Hükümeti tarafından Taçlı ve Kılıçlı “Meziyeti Askeriye” nişanı ve Sakarya Savaşından sonra BMM tarafından Altın Liyakat madalyası verildi.

Fahrettin Altay Paşa silah arkadaşı Asım Gündüz’ün ölüm haberini, haber ajansından duyduğu zaman askerce üzülür ve şöyle der ;

“Evet Atatürk’ün kurmay heyetinden Asım İsmet ve ben kalmıştık. Şimdi İsmet İnönü ve ben kaldım. Asım Gündüz, malumatlı, ilkeli, bilgili, yurtsever bir askerdi. İstiklal Savaşında ve sonra memlekete çok yararlı hizmetleri olmuştur. Emekli Orgeneral Asım Gündüz bugün büyük bir askeri törenle toprağa verilmiştir. Top arabasına Türk bayrağına sarılı tabut, öğle namazı Şişli camiinde kılındıktan sonra zincirlikuyu mezarlığında 25 yıl önce vefat eden eşinin yanında toprağa verildi."

Bir ulusal gazete küpüründeki Asım Gündüz ile ilgili haber özeti şöyledir ;

”Atatürk’ün silah arkadaşı, Türk İstiklal Savaşının kurmayı, genel kurmay 2.başkanı, İstiklal Savaşı boyunca İngilizlerin ele geçirmek için çırpındıkları 46 yıllık askeri hayatı olan, İstiklal Savaşının batı cephesi kurmay başkanı, Hatay fatihi 90 yaşında İstanbul’da hayata gözlerini yumdu...

Asım Gündüz’ün “HATIRALARIM” isimli İhsan Ilgaz’ın kaleminden tanıtım yazısında;

Orgeneral Asım Gündüz 1880 yılında Kütahya’da doğdu.Kütahya Rüştiyesini bitirdikten sonra, Bursa Kuleli Askeri Lisesine geçti. İstanbul Harbiye Akademisinde okudu ve kurmay yüzbaşı olarak ordu saflarına katıldı. Harp Akademesinde Atatürk’ün sınıf arkadaşıydı. Bundan sonra Alman Harp Akademesinde tahsilini devam etti. Erkanı Hürbiye Reisliğinde Şube Müdürlüğü görevinde bulunurken aynı zamanda Harp akademilerinde hocalık yaptı. Ayrıca Şehzade Faruk’un özel hocasıydı. 1920 yılında Mustafa Kemal Paşa’nın daveti üzerine Ankara’ya gitti ve Harp cephesi Kurmay Başkanlığına getirildi. İstiklal Savaşı sonun akadar bu görevde kalan Asım Paşa Büyük Taarruz planının da hazırlayıcılarındandır. Cumhuriyet devrinde Genelkurmay Başkanlığının kurulması ve bu göreve Meraşal Fevzi Çakmak’ın getirilmesiyle beraber 2.Başkanlık görevine atanan Asım Paşa, emekli olduğu 1946 yılına kadar bu görevde kaldı. VIII ve IX. Dönemlerde Kütahya milletvekilliği yaptı. 14 Ocak 1970 de vefat etti. Burada İstiklal Savaşını detaylı olarak anlatmam mümkün değil.

Hatırlayanlar bilir ben gazeteniz Yeni Kütahya’da 15 Şubat 2001 ila 19 Mart 2001 tarihleri arasında bu sütunlarda “Atatürk’ün Harbiyeden sınıf, İstiklal Savaşından silah arkadaşı Orgeneral Asım Gündüz Paşa” başlığı ile bir dizi yazı yazmıştım.Oradan alıntılar yaparak yazımı tamamlamak istiyorum.

...... “Yunan kralı Kütahya’ya kadar gelerek bir askeri şura toplamış, Türkleri kesin olarak yenilgiye uğratarak Ankara’yı almak için plan hazırlamıştı. Düşman 80 bin kişilik 3 ordu, bir süvari tugayı, 300 top ve 20 uçakla 14 Ağustos 1921 de Sakarya’ya doğru taarruza başladı. Durum çok vahimdi. Kütahya ve Eskişehir bölgelerinde köy muhtarları ve eşraftan halkla toplantılar yapıp durumu anlattım....Mehmetcik için fanila, çorap, çarık, don, at, silah, yiyecek temin etmelerini istedim. Halk kısa bir zamanda neyi var, nesi yoksa seve seve tesbit ettiğim yere getirdi. Genç kızlar çeyiz sandıklarındaki nişanlısı için hazırladığı(çeyizleri) giyecekleri, millet dede yadigarı martinleri, mavizerleri, tüfekleri, hazırladığı kavurma etleri, peksimek, yufka, şehriye, tarhana, bulgur nesi varsa getirdi. Bu yüksek duygu karşısında moralim yükseldi, göğsüm kabardı, Türk halkı ile kıvanç duydum. Anlamayan, gaflet içinde olan sadece Yunan’dı. Onlara göre Ankara yolu açıktı ve kralları bir gezinti havası içinde Ankara’ya varmaya hazırlanıyordu. Başkumandan M.Kemal’e kadar çeşitli savaşlarda pişmiş, yetişmiş, harp tecrübeli subay ve erlerdik. Boğaz boğaza gelişen savaş başladı. 28 Ağustos’a kadar saldırılar devam etti. Kuvvetli akıncılarımız düşmana 4 koldan saldırıyordu, Yunan kumanda heyeti bu saldırılar karşısında şaşırmış, ilerlemesi durmuş, hatta geri çekilme başlamıştı. 8 Eylül 1921 deinsiyatif tamamen elimize geçti. 13 Eylül 1921 sabaha kadar sürekli biz kovalıyor onlar kaçıyordu. Sakarya muharebeleri 22 gün 22 gece sürdü... Düşman Afyon’a çekildi. İsmet Paşa, Fevzi Paşa , ben ve başkomutan Mustafa Kemal Paşa 28 Temmuz 1922 de toplandık. M.Kemal Paşa bize 15 Ağustos’a kadar umumi taarruz için bütün hazırlıkların ikmal edilmesini emretti. 20 Ağustos 1922 gecesi bütün tümenler oldukları mevzilerden ileri doğru yürüyüşe geçtiler, geceleri yapılan bu sessiz ilerleyişten düşmanın haberi yoktu... 26 Ağustos 1922 sabahı tanyeri ağarırken Kocatepe yamaçlarında mevzilenmiş topcumuza “ateş” emrini ulaştırdım. İlk olarak onbeşlik obüsümüzün gürlemesi ile Türk milletinin beklediği hücum başladı...Yunan siperleri ateş içinde kaynıyordu. 30 Ağustos sabahı 3.kolordumuz Altıntaş’a, suvari tümenimiz de Kütahya’ya ulaştı. M.Kemal ile beraber 1 Eylül 1922 sabahı Eşme sırtlarında idik. Kafkas tümenimizin değerli komutanı Kurmay Albay Dadaylı Halit Bey, Yunan Başkumandanı Trikopis’i teslim alma şerefine sahip oldu. 3 Eylül günü Trikopis’i Uşak’ta odama getirdikleri zaman çok asabiydim. 9 Eylül 1922 günü öğleden sonra süvari birliğimiz, halkın sevinç gözyaşları içinde İzmir’e girdi.”

Bizleri bu cennet vatanı bırakanlara minnet ve şükranlarımızı sunarken Kalın Sağlıcakla...

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,37 M - Bugn : 20010

ulkucudunya@ulkucudunya.com