« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

21 Tem

2014

Sisi'ye 'Aç kapıyı Gazze'ye gideceğim' diyebilir misiniz?

Nuh Gönültaş 01 Ocak 1970

Türkiye'yi yönetenlere ve dış politikasını şekillendirenlere dün bazı sorular sorduk. Muhatapları görmediklerinden, elbette cevap vermeyecekler biliyoruz!

Her zaman yaptıkları gibi, aslında cevabını çok iyi bildikleri fakat o cevaplarla kamuoyu önüne çıkmaya yüzleri olmadığını düşündüklerinden olacak, bu gibi durumları küfürden başka "Paraleller", "Dış güçlerin maşaları", "Yahudi uşakları" gibi komplo teorileri ile desteklenen nitelemelerle geçiştiriyorlar.

Eğer yüz yüze gelme imkanı olsa "Evet ben dış güçlerin maşasıyım" ya da "Evet ben senin söylediğin gibi paralelim ama konumuz bu değil, sen paraleli bırak da soruya cevap ver" denilebilir.

Ama bu da imkansız. Sürekli kaçak güreşiyorlar.

"Ne demek IŞİD'in kaçırdığı ve rehin aldığı elçilik mensupları ile ilgili yayın yasağı koymak " diye soramıyorsunuz mesela.

Mesela... Madem yayın yasağı koyduruyorsunuz, o halde kamuoyunu bu konuda siz bilgilendirin...

O da yok!

Ay geçti tık yok.

- Kamuoyunun unutkanlığına oynuyorlar.

- Bir aydan fazla bir süre geçti, vatandaşlarımız hâlâ rehin.

- Hâlâ yayın yasağı var.

- Hâlâ bu insanlar neredeler, ne yapıyorlar, ne yiyip içiyorlar, işkence görüyorlar mı, sağlık durumları ne gibi soruların cevapları yok.

Bakınız, Almanya IŞİD'in kontrolündeki bir bölgeden, helikopterleriyle gelip kendi vatandaşlarını aldı gitti.

Büyük devlet deyince insanın aklına böyle operasyonlar geliyor.

"Bölgede kuş uçsa haberimiz oluyor" diyenlere sormak lazım:

"Arkadaş, nerede bu insanlar, hangi saçmalığın bedelini ödüyorlar."

Galiba biz de böyle sorular sorarak biraz insafsızlık ediyoruz!

İsrail Gazze'ye hava saldırısı yapmış, arkasından kara harekâtına başlamış, biz gazeteciler soruyoruz "Hani Gazze'ye gidecektiniz, madem gideceksiniz işte şimdi tam zamanıdır gitmenin" diyoruz.

İyi de, nasıl gidecek?

Nereden gidecek?

Gidince orada ne yapacak?

Bütün bunları düşünmeden sırf daha önce söylediği bir sözü yerine getirmediğini ima etmek için "Hani gidecektin" diye müstehzi bir eda ve hinlikle soruyoruz.

Evet, gidecek ama bırakmıyorlar ki...

ABD Dışişleri Bakanı hangi ülke yöneticisine "Gazze'ye gitmenizin çok iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum" dese elbette o yöneticiler ne yapacaklarını bilemezler.

Haydi, İsrail'e rest çekildiği gibi ABD'ye de rest çekildi. Her şey göze alındı ve "Halkıma söz verdim, gideceğim" denildi.

Peki nereden ve nasıl gidecek?

Gazze'ye gidilebilecek tek kapı Mısır'dan Gazze'ye açılan tek kapı olan Refah Kapısı’ydı.

Mısır'da darbe olduğundan beri o kapı da kapalı. Daha doğrusu Refah Kapısı zaman zaman açılıyor da yeni Cumhurbaşkanı Sisi ile aramız bozuk olduğundan "Aç kapıyı da Refah'a geçelim" diyemiyoruz.

Bugün, Türkiye'yi yönetenlerin Gazze'ye geçebilecekleri bir kapı yok maalesef.

Nereden nasıl Gazze’ye gidecekler?

Hem Mısır ile hem de İsrail ile aramız bozuk olunca abluka altındaki Gazze'ye gidilemiyor işte.

Biz de bütün bu gerçekler ortadayken "Gazze'ye gitmenin tam zamanıdır, ne zaman gideceksiniz" diye soruyoruz.

Şöyle planlanmıştı: Başbakanımız Mısır'a gidecek, Tahrir Meydanı'nda bir miting yapacak, oradan da Mısır'ın Refah Kapısı’nı kullanarak Gazze'ye geçecekti.

Böylece Ali Bulaç'ın deyimi ile hiçbir maliyet ve bedel ödemeden Filistin davası sahiplenilecekti!

Sanıyorum, Araplar’ı biz Türkler kadar saf zannettiler.

Bu arada hatırlatalım, Türkiye'nin Mısır Büyükelçisi Sisi'nin darbesinden iki gün önce Mısır'da darbe ihtimalinin olmadığına dair bir açıklama yapmıştı. İstihbaratın da bu görüşte olduğu Mursi'ye bildirilmişti!

Ne yazık ki, bugün Gazze'ye yardım konusunda hükümetimizin durumu ile benim durumum arasında çok fark yok. Ben tırnaklarımı yiyerek uzaktan soru sorup Gazze'yi yazıyorum, yöneticilerimiz de Filistin davası nutukları atıyorlar Köşk yolunda...

Şimdi şu durumda elbette "Sisi'ye 'Aç Refah Kapısı’nı Gazze'ye gideceğim" denilemiyor. Gerçi kapı açılsa gidilebilir mi, ondan da emin değilim ya!

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,13 M - Bugn : 23359

ulkucudunya@ulkucudunya.com