« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

09 Haz

2014

Neler olduğunu anlayan var mı?

Erhan Başyurt 01 Ocak 1970

Çözüm süreci boyunca insan sık sık kendisini “psikolojik harekât kurbanı” hissediyor.

Cezaevinde ölüm orucu olaylarını hatırlayın.

Öcalan devreye girip bitirmişti.

Sonrasında bunun Öcalan’ı oyuna sokmak için bir plan olduğu iddia edildi.

Ellerine kelepçe takılan KCK’lılar resmini hatırlayın.

Ortaya çıktı ki, kelepçeler bizzat dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın emri ile takılmış.

Atalay, bir de çıkıp kelepçeleri eleştirmişti.

KCK operasyonları bu olay sonrasında büyük darbe yedi.

İstenirse bunlara sayısız örnekler eklenebilir...

Atalay’dan çıkış

Son dönemde yaşanan gerginlikler de insanda “Yine böyle bir algı çalışmasının, psikolojik harekâtın ortasında mıyız” şüphesi uyandırıyor.

PKK yolları kesiyor.

PKK çocukları dağa kaçırıyor.

PKK iş araçlarını yakıyor ve işçileri kaçırıyor.

PKK “ateş açma izni verilmeyen” askerlerimizi yaralıyor.

PKK daha da ileri gidip askerlerin evlerinin kapılarına “tehdit” amaçlı işaretler koyuyor...

Tüm bu olaylar yaklaşık 2 haftadır yoğunlaşmış durumda...

Başbakan Yardımcısı ve “Çözüm sürecinin koordinatörü” Beşir Atalay ise, hafta sonu konuk olduğu Kanal 7’de aynen şunları söyledi:

“19 Mayıs’ta Sayın Başbakanımızın başkanlığında son dönemlerin en kritik toplantılarından birini yaptık.

Daha somut, yeni bir yol haritasının üzerinde çalışılması, sonuca doğru daha hızlı adımlar atılması kararlaştırıldı.”

Atalay, yeni bir ivme kazandırılması yönünde kararlılık oluştuğunu ve yeni kararlar alındığını kaydetti.

Öcalan’dan teyit

Öcalan ile pazar günü görüşen heyette yer alan HDP Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder de Atalay’ı teyit eden açıklamalar yaptı.

“Artık mesele devletin bürokrasisinden çıkıp, siyasi heyetler üzerinde görüşülmeye başlandı.

Demokratik siyasetin önündeki engellerin kaldırılması ve hasta tutsaklar konusu ilk kez bir program ve takvime bağlanmış...”

Öcalan, 1 Haziran tarihli görüşmede “yeni bir aşamaya geçildiği” bilgisini de vermiş.

İçişleri Bakanı Efkan Ala da önceki gün tüm bu gelişmeleri doğruladı.

“Çözüm sürecinin ivme kazandığı, hızlandığı doğrudur” dedi.

Bakan Ala ardından ekledi:

“Çözerken bazı konular kamuoyuyla paylaşılır.

Bazıları da taktik anlamda yerine getirilir...

Takvimlendirmeye ilişkin bir şey söylemeyeceğim.”

Tam “Ayıkla pirincin taşını” durumu ile karşı karşıyayız.

Ya da süreçte ilerleme ve yaşanan olaylara bakıp “Bu ne lahana bu ne perhiz” diyebilirsiniz.

Kafanız yeterince karışmadıysa KCK’nın gözlerden kaçan son açıklamasına da bir göz atın:

“1 Haziran 2004 devrimci hamlesi ruhuyla süreci karşılayıp; halkımızın özgürlüğüyle birlikte, kendi demokratik özerk sistemimizi yükselteceğimiz mücadeleyle inşa etmekten başka seçenek yoktur.

Bunun için Türkiye’deki tüm devrimci–sosyalist demokratik güçleri, Aleviler’i, emekçileri, gençleri ve tüm ezilenleri, özgürlük mücadelesiyle omuz omuza mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”

Devlet sözü...

Sanki herkes ayrı telden çalıyor.

Hükümet ve İmralı başka, Kandil ve YDG-H sanki başka hareket ediyor.

Süreç gizli yürüdüğü için neler planlandığını tam olarak anlamak tabii ki mümkün değil.

Ancak görünen o ki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi hükümet, süreci yasal zemine ve takvime bağlıyor.

“Devlet sözü” devreye giriyor.

Böylece terör örgütünün “Erdoğan Köşk’e çıkarsa süreç çöker, verilen sözler boşa gider” kaygısı gideriliyor.

Kontrollü gerginlik

PKK kanadı da tam bu pazarlıklar sürecinde, tansiyonu yükseltip daha fazla kazanç elde etmeye çabalıyor.

Hükümette de, açlık grevleri ve kelepçe vakasında olduğu gibi, yeni yol haritası sindirilebilir hale gelene kadar kamuoyunun baskı altına alınmasına sanki göz yumuyor.

Madem süreç Atalay ve Ala’nın ifade ettiği gibi sağlıklı ilerliyor, madem Öcalan yeni bir aşamaya geçildiğini kabul ediyor, o halde “kontrollü gerginlik” oyunu oynanıyor.

Madem her şey yolunda ilerliyor, o halde bir kez daha algı operasyonları ve psikolojik harekât ile halka yok yere şok üstüne şok yaşatılıyor...

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,13 M - Bugn : 17542

ulkucudunya@ulkucudunya.com