« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

27 Oca

2014

Savcı o TIR'ları aramak zo-run-da!

Gültekin Avcı 01 Ocak 1970

Temiz Eller'in meşhur Savcısı Di Pietro, "Yargı ve demokrasiye darbe bunlar" diyor Türkiye'deki duruma.

"Bana da ABD ajanı, şunun bunun adamı dediler, bu üçkâğıda kimse kanmasın" diyor ve Türk savcıların sonuna kadar gitmeleri gerektiğini söylüyor.

Gerçekten İspanya'da Audencia National'in meşhur Savcısı Baltazar Garzon'a da aynısını demişlerdi.

İspanya Başbakanı Gonzales ve hükümet, Garzon'un aleyhinde ciddi bir karalama kampanyası başlatmışlar, "İspanyol hükümetinin kaderi meraklı bir savcının eline bırakılamaz" sloganları attırmışlardı.

Hatta Savcı Garzon'un ABD'de katıldığı bir seminer masraflarının özel bir şirket tarafından karşılandığını iddia etmişlerdi.

Zekeriya Öz'e atılan Dubai iftirası gibi.
Adaletle mücadele eden her siyasal hareket tasfiye oldu.

İtalya'da Andreotti ve Berlusconi, İspanya'da Felipe Gonzales...

Gonzales 1982-1996 arasında tam 14 yıl İspanya Başbakanı'ydı.

İspanyol güvenlik ve istihbarat unsurlarının işlediği suçların (GAL davası) soruşturulması ve yargılanmasında, İspanya özel görevli mahkemesi Audencia National'e olumsuz tepkiler gösterdi.

Gonzales 40 yaşında Avrupa'nın en genç hükümet başkanı olarak iktidara geldi.

Lakin yargıyla didişmesi onu bitirdi.

Kabinesindeki İçişleri Bakanı ve bakan yardımcısının istihbarat örgütüne yönelik suçlardan 10 yıl hapis cezası almalarına engel olamadı.

İç Güvenlik Genel Müdürü 10 yıl, İstihbarat Şefi de 9 yıl hapis cezası aldı.

Bask sorunu ve ETA teröründe izlediği başarısız politikalar da buna eklenince Gonzales sahneden çekilmek zorunda kaldı.

Şimdi Avrupa'da denenen lakin tutmayan aynı kara propagandalarla yargı bitirilmeye; hatta bu konuda "yargı paketi" adı altında yargı ve sivil toplum kuşatılmaya çalışılıyor.

MİT'in TIR'ları mı dediniz?

Hüseyin Çelik TIR konusuyla ilgili, "Bu MİT'e ait bir TIR'dır. İçinde ne var ne yok seni ilgilendirmez. Bu savcılar kimin adına bu işleri yapıyor? MİT'e ait TIR'ların durdurulması haddini bilmezliktir. Yanlış yapan savcıdan hesap sorulur."

Cehalet kokan bir talihsiz açıklamadır bu.

Sanıyorlar ki MİT deyince akan sular durur.

Sanıyorlar ki MİT deyince suç kuşkusu olmaz.

Anlamak istemiyorlar.

Zira anlamak işlerine gelmiyor.

Suç kuşkusu varsa, her savcı CMK. 160 gereği kimin TIR'ı olursa olsun arama işlemi yapmak zorundadır. Bu konuda savcının MİT görevlileri var diye veya MİT'in TIR'ı diye aramadan vazgeçme görev ve yetkisi yoktur.

04.01.2014 tarihli "KGB Devletinde Hatay Durağı" başlıklı yazımdan aynen alıyorum:

"MİT elemanlarının KCK unsuru çıkmasıyla ilgili adli soruşturmadan sonra değiştirilen 26. madde sadece MİT personelinin soruşturulmasıyla ilgilidir.

Suç eşyaları, yüklü kamyonlar gibi objelerin aranmasıyla ilgili değil.

Yani MİT Kanunu'nun değişik 26. maddesi, suç işleyen MİT personelinin soruşturulmasını izne bağlamış. TIR'ın aranmasını değil."

19 Ocak 2014'te Adana'da savcı emriyle 300 jandarmayla TIR'larda yapılan aramada savcılık tutanağında ne diyor savcı?

"MİT Kanunu'na göre soruşturma usulü sadece suça karışan personel yönüyle uygulanır delil tespitine mani değildir."

İşte budur.
Gerisi yalandır, manipülasyondur, hukuksuzluktur, cahilliktir.

1000 tane savcı gelse 1000'i de o TIR'ı arar/aramak zorunda.

Siyasal iktidar da arama yapan, yani kanunun kendilerine yüklediği görevi ifa eden savcıların tümüne utanmadan paralel devlet unsuru der.

Ne demek o TIR'lar savcıyı ilgilendirmez?

Ya o TIR'larla insan ticareti yapılıyorsa? Kadın ticareti yapılıyorsa, kadınlar taşınıyorsa? Uyuşturucu nakli yapılıyorsa? İllegal silah nakli yapılıyorsa?

Nitekim silah ve mühimmat var.

Anlamak istemedikleri şu:
Hukuk dediğin, siyasal iktidarlara biat eden, güvenen, "Siz yapıyorsanız sorun yok" veya "Hak namınaysa her şeyi yapabilirsiniz" veya "Her haltı yiyebilirsiniz" diyen bir normlar manzumesi değildir.

Elbet böyle olmadığı bir gün anlaşılacak...

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,28 M - Bugn : 3178

ulkucudunya@ulkucudunya.com