« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

26 Ara

2011

Saddam Hüseyin

01 Ocak 1970

Saddam Hüseyin (Saddam Hüseyin Abdülmecid et-Tikritî), 28 Nisan 1937’de Tikrit kentine 13 kilometre uzaklıktaki el-Avya Köyü’nde, çobanlıkla geçinen bir ailenin çocuğu olarak doğdu… Babası, doğumundan 6 ay önce kaybolmuştu… Annesi tarafından "karşı duran, göğüs geren kişi" anlamına gelen Herman ismi verilen Hüseyin; üç yaşına kadar amcasının yanında kaldı. Annesi yeniden evlenince annesinin yanına döndü, 10 yaşına kadar orada yaşadı. Ancak üvey babasından şiddet gördüğü için dindar bir Sünni olan amcasının yanına geri döndü.

1958 yılında hayatının, en önemli hamlesini yaptı: Baas Partisi’ne üye oldu.

7 Ekim 1959’da General Abdülkerim Kasım’a suikast düzenleyen 6 kişilik Baas Tim’i içinde yer aldı… General Kasım yaralandı, şoförü öldü… Bu olay esnasında çıkan çatışmada Saddam Hüseyin de ayağından vuruldu, ancak CİA ve Mısır İstihbarat Teşkilâtı el-Muhaberat’ın desteğiyle Tikrit’e kaçmayı başardı… Ardından önce Suriye’ye, sonra da Beyrut’a geçti; Beyrut’ta CIA tarafından eğitildi… Son olarak Mısır’a gitti, burada sık sık Amerikan Büyükelçiliği’ni ziyaret etti… CIA İstasyon Şefi Jim Eichelberger ile uzun uzun görüştü… Ve bu sürgün sırasında Kahire Üniversitesi’nde Hukuk eğitimi aldı.

1963 yılında yanında büyüdüğü amcasının kızı Sacide Talfah ile evlendi. Bu evliliğinden Rana, Raghad ve Hala isimli üç kızı ile Uday ve Kusay adında iki oğlu oldu. Daha sonra iki kez daha evlenen Saddam Hüseyin'in Ali isminde bir oğlu daha var.

1964 yılında Irak’a dönen Saddam Hüseyin hapse atıldı, ancak 1968 yılında yapılan Darbe hapisten çıkmasını sağladı… Ve Baas Partisi içinde hızla yükselen Saddam Hüseyin, taviz vermeyen kararlılığı ve sertliği sayesinde Devrim Komuta Konseyi’ne alındı… Burada zamanla konumunu pekiştirdi ve Başkan Ahmed Hasan Bekri iktidarının perde arkasındaki asıl güç kaynağı oldu. 1979 yılında ise bir darbeyle iktidara el koyarak 'perdeyi indirdi.'

İlk iş olarak muhaliflerine karşı acımasız bir 'imha' kampanyası başlattı. İktidarını; güçlü bir istihbarat ağıyla baskıcı yöntemlere dayandırdı… Sesini yükseltenleri öldürmekten hiç çekinmedi… Bu imha kampanyaları, bazen Halepçe örneğinde olduğu gibi, tüm bir kente yönelik 'soykırım' haline bile dönüştü.

Saddam Hüseyin 1980 yılında kendisini Arap dünyasının liderliğine taşıyacak, Batı'nın gözünde de vazgeçilmez kılacak bir fırsat gördüğünü sandı. İran'da İslam Devrimi bütün hızıyla sürmekteydi. Humeyni rejiminin başta ABD olmak üzere Batı ile ilişkileri giderek kötüleşiyor, İran, ‘devrim ihracı politikasıyla’ tüm bölge için bir tehdit olarak algılanıyordu. Bu tespite dayanarak İran'a savaş açtı. Hesapları, bu savaşta Batı'nın desteğini kolayca alacağına ve çalkantılı günler geçiren İran'ın fazla direnemeyeceği ihtimaline dayanıyordu.

Savaşın ilk günlerinde Irak önemli bir suyolu olan Şatt el-Arab'ı ele geçirdi, fakat İran, Saddam’ın tahmin ettiğinden daha dişli çıktı… Ve 8 yıl süren savaş yüz binlerce insanın ölümüne yol açtı. İki ülkenin ekonomisi de tahrip oldu… Üstelik savaş bittiğinde her iki taraf da başlanılan noktadaydı… Petrolün, elindeki tek güç olduğunu çok iyi bilen Saddam Hüseyin, İran Savaşı'ndan umduğu kazancı elde edemeyince, gözünü Kuveyt'e çevirdi.

2 Ağustos 1990 günü Kuveyt’i işgal etti… Ancak ABD 1991’in 16 Ocak’ı 17 Ocak’a bağlayan geceyarısı Irak’a saldırdı… Savaş, 3 Mart 199 de yapılan ateşkese kadar sürdü. Irak, Kuveyt’ten çekildi. ABD’nin bütün şartlarını kabul etmek zorunda kaldı.

11 Eylül 2001 saldırılarını bahane eden A.B.D yeni dış politika doktrinleri çerçevesinde, Afganistan'a yapılan askerî müdahalenin ardından, Körfez Savaşı'ndan beri tecrit edilmiş durumda ve ambargo altında bulunan Irak'a karşı 20 Mart 2003 tarihinde, Koalisyon Güçleri olarak tanımlanan ülkeler orduları Irak’a ikinci kez saldırdılar… Ve Irak’ı işgal ettiler.

13 Aralık 2003 – ABD ordusu tarfından Tikrit yakınlarında bir sığınağın içinde yakalandı. Temmuz 2004 –Irak mahkemelerinde yargılanmasına karar verildi. 5 Kasım 2006 mahkûm edildi ve asılarak idamına karar verildi. 26 Aralık 2006 – Irak temyiz mahkemesi idam kararını onadı. Ve 30 Aralık 2006 – Saddam Hüseyin Türkiye saati ile sabaha karşı 04.55'te asılarak idam edildi.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,03 M - Bugn : 22814

ulkucudunya@ulkucudunya.com