« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

08 Ağu

2011

Mahmut Yesari’nin ağzından Atatürk’ün cesareti:

01 Ocak 1970

Onu ilk defa siperde gördüm Çanakkale’de Anafartalar grubu komutanıydı Bizim Fırka vaziyetini tetkike gelmişti Kendisi miralaydı, maiyetinde, kolordu kumandanı mirlivalar vardı O, paşalara kumanda eden bir “Bey”di Siperleri ziyarete gelen başka kumandanlar da görmüştüm Enver Paşa’nın cesareti, ataklığı dillere destandı Ben lapacı padişaha vekâlet eden başkumandan vekilinin gözlerinde daima bir komiteci hilekârlığı gördüm Çanakkale’de çarpışan Türk kuvvetlerinin başına hangi sakat endişelerle musallat edildiğine bir türlü akıl erdiremediğim Alman kumandanının, ateş hattına geldiği zaman birdenbire yağmaya başlayan şarapnel yağmurlarını görünce, yere diz çökerek kendi dilince şahadet eder gibi saklandığını da gördüm “O”, sipere bir salona giren bir erkânıharp zabiti gibi girdi ve sıçan yollarında ona yol gösterdiğim oldu Ben ona yol gösterirken, günlerden değil, aylardan beri siper hayatına alışmış olduğum halde titriyordum, fakat “O”, boyunun uzunluğuna rağmen, ayaklarının ucuna basarak doğrulur, siperlerin üzerinden düşman siperlerine bakardı“Düşman siperlerine bakmak!” Bu hiç de kolay değildi Düşman, ateşten göz açtırmazdı “O”, bu “Göz açtırmayan” ateşe “Gözlerini kırpmadan” bakardı“O”nu ben ilk defa “Korku bilmeyen adam” olarak tanıdım.

Atatürk çok iyi bir komutandı Üstün gözlem yeteneğiyle, cephede olup biteni hemen ve herkesten önce kavrayan Atatürk, askerlik bilgisinin yüksek olmasından dolayı savaş alanlarına çok iyi derecede hâkimdi Cephede bulunan komutanların gözleriyle göremediklerini görürdü Kişisel bakımdan son derece dürüst olan Atatürk’ün kendi malvarlığını bile ülkesine bağışlamış olması onun dürüstlüğünün önemli bir simgesiydi Zira Atatürk Orman Çiftliği’ni hazineye devretmişti Atatürk okumaktan büyük keyif alıyor, müziğe ve dansa da büyük ilgi duyuyordu Çocukluk arkadaşı Asaf İlbay’ın belirttiğine göre, Atatürk, zamanın moda danslarında oldukça yetenekliydi, çok iyi vals, polka, mazurka ve kadril yapıyordu Oldukça sade bir hayat süren Atatürk’ün kitaplığı zengindi Sporla da yakından ilgilenen Atatürk, bu yüzden fırsat buldukça yüzüyor ya da ata biniyordu, Zeybek oyunlarıyla ve güreş sporuyla da ilgileniyorduSakarya adlı atına ve köpeği Fox’a çok değer veriyordu Rumeli türkülerine büyük ilgisi vardı En sevdiği türkülerden bazıları; Manastır, Yemen Türküsü, İzmir’in Kavakları, Bülbülüm, Vardar Ovası, Çanakkale İçinde, Yanık Ömer, Kırmızı Gülün Alı Var, Alişimin Kaşları Kara ve Şahane Gözler Şahane’ydi

Yazdığı birçok şiir vardı Vatan sevgisini en güzel şekilde ifade ettiği şiirlerinden biri de Türk tarih sahnesinde büyük önemi olan oguzlara ithaf ettiği “Hakikat Nerede?” isimli şiiriydi;

Hakikat Nerede?

Gafil, hangi üç asır, hangi on asır

Tuna ezelden Türk diyarıdır

Bilinen tarihler söylememiş bunu

Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,

Dinleyin sesini doğan tarihin,

Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak

Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin

Asya’nın ortasında Oğuz oğulları,

Avrupa’nın Alplerinde Oğuz torunları

Doğudan çıkan biz, Batıdan yine biz

Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz

Türk sadece bir milletin adı değil,

Türk, bütün adamların birliğidir

Ey birbirine diş bileyen yığınlar,

Ey yığın yığın insan gafletleri!

Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,

Dünya o zaman görecek hakikat nerede,

Hakikat nerede?

Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı Akşam yemeklerine devlet adamlarını, sanatçıları ve bilim adamlarını davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi Doğayı çok severdi Sık sık Atatürk Orman Çiftliği’ne gider, modern tarıma geçiş yolunda yürütülen çalışmalara bizzat katılırdı Fransızca ve Almanca biliyordu

Atatürk, 1915–1937 yılları arasında birçok kez İstanbul’daki Pera Palas Oteli’nde konakladı Birinci Dünya Savaşı sonunda İstanbul’un işgali sırasında Atatürk, annesinin Beşiktaş Akaretlerdeki evi işgal kuvvetlerince gözetim altında olduğu için, Pera Palas’ ın birinci katındaki 101 Numaralı odada kalıyorduBu odada fikir arkadaşlarıyla buluşur ve durum değerlendirmesi yaparlardı Bu açıdan Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun tohumları bu odada atıldı denilebilirBu oda 1981 yılında, dönemin Kültür Bakanı Cihat Baban’ ın büyük yardımlarıyla bir Atatürk Müzesine dönüştürüldü Odadaki tüm eşyalar otantikti

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,39 M - Bugn : 2028

ulkucudunya@ulkucudunya.com