« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

28 Mar

2011

Şık'ın basılmamış kitabıyla işlediği suç!

Ali Bayramoğlu 01 Ocak 1970

Toplumsal ve siyasal konulara değen, anlamayı, kavramayı hedefleyen çalışmalar, sadece bilgiyi üretmezler, aynı zamanda bir bakış açısına, bir tavra sahip olurlar.

Bu, doğal bir düşünce ve siyaset eylemidir...

Benim askerle ilgili yaptığım çalışmalar örneğin, bunların hepsi, askerin siyasi işlevini sorun olarak tanımlar, aynı zamanda bunun geriletilmesini hedefler.

Bugün her tür kaynağı kullanan bu çalışmalar orduyu yıpratmaya çalışan örgütsel bir faaliyetin aracı ve delili kabul edilse, toplatılsa, ben tutuklansam, buna ne ad vermek gerekir?

Yanıtı tersten verelim ve bir söylediğimizi tekrar edelim:

Demokratik ülkelerde siyasi ya da dini bir örgütlenmeyi veya hükümeti meşru araçlarla yayın yoluyla, konuşarak, ilişkiler kurarak, kitap yazarak ya da kollektif yolla etkisizleştirmek temel olarak "siyaset yapma" eyleminin içine girer.

Bu tür faaliyetleri niyetten ve siyasi pozisyondan yola çıkarak, "gayri meşru yıpratma" olarak tanımlamak, "gizli örgüt üyeliği" içinde ele almak otoriter bir işlemdir.

Gazeteci Ahmet Şık bir önceki Ergenekon operasyonu dalgasında tam da bu çerçevede tutuklanmıştı.

Kendisine sorulan sorular, hakkındaki iddialar kitap yazarak suç işlediği, talimat alarak kitap yazdığı yönündeydi.

Bu durum dün açıkça ve tümüyle teyit edildi...

Polis mahkeme kararıyla Ahmet Şık'ın evine geldi ve yazdığı, ama henüz basılmamış kitabın kopyasını istedi. Radikal Gazetesi'ne gitti oradaki kopyaya el koydu.

Mahkeme kararından bir bölüm şöyle:

"Kitap taslağının önceden hazırlanıp daha sonra örgütte etkin konumda bulunan Soner Yalçın'a gönderildiği, kitap üzerinde yazdığı notların talimata dönüştürülerek Ahmet Şık'tan elde edilen kitap taslağında uygulandığı, Ergenekon Silahlı Terör Örgütü talimatlarıyla bu kitabın yazdırılmaya çalışıldığı, kitap içeriğinde açıkça terör örgütünün ve amacının propagandasının yapıldığı, suçu ve suçluyu övme, adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs suçlarının da örgüt talimatları çerçevesinde kitaba konu edildiği ve örgüt talimatlarıyla kitabın bastırılarak sansasyon ve dezenformasyon yapılmasının planlandığı, yargılanan örgüt üyelerine de bu suretle moral ve motivasyon verilmeye çalışıldığı...

Savcının talimatından bir bölüm ise şöyle:

"İmamın Ordusu isimli doküman ve tüm nüshalarına veya kitap taslağına, 3. kişilerde bulunan nüshalarına, kitap haline dönüştürülmüşse suretlerine içerik olarak aynı mahiyetteki evrak ve tüm nüshalarına el konulmasına ve muhafaza altına alınmasına şüphelinin avukatına da bir nüshasını verdiğini beyan ettiğinden avukatındaki nüshalara da el konulmasına mahkeme kararına rağmen vermeyen veya vermek istemeyenlerin ellerinde bulunan nüshaların temini için gerektiğinde arama ve el koyma kararı talep edilmesi bulunması muhtemel diğer adreslerin tespit edilerek bu adresler için de arama kararı talep edilmesi aksine davranışın hem CMK 124 hem de örgüte yardım suçunun oluşturacağının bildirilmesine..."

İnanmak zor...

Söz konusu olan suç aleti bir kitap... Üstelik henüz yayınlanmamış bir kitap...

İnanmak gerçekten zor...

Bir kitap taslağı suçlu olduğuna dair şüpheler olan bir başkası tarafından edinilmiş diye bu kitabı onunla bağlantı içinde yazılmış kabul edeceksiniz...

Kitap Ergenekon davası ve soruşturmacılarını eleştiriyor diye yazarını ve kaynaklarını Ergenekoncu terör örgütü üyesi sayacaksınız...

Kitap taslağı üzerine alınmış, "şunu ekle, bunu çıkar, sor, vs" gibi son okuma notlarını, bir örgüt talimatı olarak değerlendireceksiniz...

Ve basılmamış kitabınızın nüshaları toplatılacak, nüshaları bulundurmak örgüt üyeliğine girecek...

Demokrasiden, hukuk devletin söz ediyorsak, bu gerçekten fazla, çok fazla...

Ergenekon hukuki ray üzerine otursun diyoruz, ama makas giderek açılıyor...

Kimileri için Metropoll'ün yaptığı son siyasal durum araştırmasında ortaya çıkan şu bulgunun altını özellikle çizmek gerekiyor:

"Bu davaların hakkaniyetle yürüdüğüne inananların oranı (%32), inanmayanların oranından (%46) daha düşüktür. AK Partili seçmenlerin de %27'si bu davaların hakkaniyetle yürümediği şeklinde bir inanca sahiptir..."

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,22 M - Bugn : 14048

ulkucudunya@ulkucudunya.com