« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

02 Kas

2010

MELİKŞAH (Ö. 511/1117)

01 Ocak 1970

Anadolu Selçuklu hükümdarı (1110-1116).

Muhtemelen 489'da (1096) doğdu. Sultan I. Kılıcarslan'in oğludur. Kaynak­larda Melikşah'tan (Şâhinşah) ilk defa, babasının Musul'a hâkimiyet meselesin­den dolayı Büyük Selçuklu Emîri Çavlı Sakavu ile yaptığı mücadele sebebiyle bah­sedilir. 1. Kılıcarslan, Musul'dan gelen bir davet üzerine 25 Receb 5OO'de [666] bu şehre girmiş, daha sonra Rah-be'ye çekilmiş olan Çavlı'nın üzerine gi­derken Musul'da bir miktar asker bırak­mış ve kendi yerine oğlu Melikşah'i vekil, kumandanlarından Emîr Bozmış'ı da ona atabeg tayin etmişti. Melikşah bu sırada on bir yaşında idi, sultanın hanımı Ayşe Hatun ve küçük oğlu Tuğrul Arslan da Musul'da bulunuyordu.

Emîr Çavlı Sakavu, Kılıcarslan karşı­sında kazandığı zaferden [667] sonra Musul'a yürüdü ve hiçbir mukavemetle karşılaşmadan şehre girdi. Musul'a hâkim olan Çavlı, hutbeyi yeniden Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Tapar adına okutmaya baş­ladı. Esir aldığı Melikşah'ı da Büyük Selçuklular'ın başşehri İsfahan'a Sultan Mu­hammed Tapar'ın yanına gönderdi. Sul­tanın diğer oğlu Tuğrul Arslan ile annesi Ayşe Hatun Emîr Bozmış tarafından Ma­latya'ya götürüldü. Ayşe Hatun burada Tuğrul Arslan'ı hükümdar ilân ettirdi ve oğlu henüz küçük yaşta olduğu için şeh­rin idaresini eline aldı. Bir müddet sonra Malatya'da bulunan İlarslan ismindeki bir emîr ile anlaşarak Bozmış'ı öldürttü, ar­dından İlarslan ile evlendi. Fakat İlarslan Malatya halkına kötü davranmaya başla­yınca oğlu Tuğrul Arslan ile gizlice anla­şan Ayşe Hatun Bizans'a kaçmak üzere olan İlarslan'ı yakalatıp hapsetti, bir yıl sonra da Büyük Selçuklu Sultanı Muham­med Tapar'a gönderdi. Muhammed Ta­par, İlarslan kendisine gönderilince elin­de esir olarak tuttuğu Melikşah'ı Malat­ya'ya gönderip sultan ilân ettirdi. Melik-şah'ın 503 yılı başlarında (1109 ortalan) sultanın ordugâhından kaçarakAnadolu'ya geldiği de rivayet edilir.[668] Melikşah bir süre sonra Konya'yı ele geçirip burada Anadolu Sel­çuklu tahtına oturdu ve kardeşleri Me-sud ite Arab'ı hapsettirdi (503/1110). Ar­dından Bizans üzerine birlikler şevketti.

Ancak ordusunun uğradığı yenilgiyi öğ­renince hemen Bizans İmparatoru Alek-sios Komnenos'a elçiler göndererek ba­rış teklifinde bulundu, imparator da bu teklifi kabul etti. Bizans'la yapılan barış­tan kısa bir süre sonra Melikşah yaklaşık 50.000 kişilik bir ordu hazırladı. Emîr Mo-nolug, Emîr Kontogmen ve Emîr Muhammed idaresindeki Anadolu Selçuklu birlik­leri İznik ve civarına. Bursa, Ulubat, Man­yas ve Erdek yakınlarındaki Kyzikos (Bel-kıs) taraflarına yağma akınları düzenledi. İmparator Aleksios, Türkler'e karşı sefere çıktıysa da bir sonuç elde edemeyeceğini anlayarak emrindeki birlikleri Georgios Lebounes'e ve diğer bazı kumandanlarına bırakıp İstanbul'a döndü (1113). Sultan Melikşah. muhtemelen Aleksios'un Fili­be'de oluşundan faydalanmak ve Anado­lu'da kaybedilen yerleri geri almak mak­sadıyla Anadolu'daki diğer Türk hüküm­darlarından da yardım alarak 1114'te bü­yük bir ordu oluşturdu. Bu gelişmeleri ha­ber alan İmparator Aleksios ise komşu ülkelerden yardımcı birlikler ve paralı as­kerler toplayıp Konya üzerine bir sefere çıkmaya karar verdi. İmparator ordusu ile Anadolu içlerine doğru ilerlemeye başla­yınca Selçuklular Anadolu'nun bütün tar­la ve ovaların! ateşe verdiler. Bu durum yem ve yiyecek sıkıntısına yol açtı. Öte yandan Dânişmendliler'in de kendisine karşı harekete geçtiğini haber alan im­parator Akşehir'e yürümeye karar verdi. Türkler'le giriştiği bazı ufak çaplı çatış­malardan sonra Kırkşehitler golüne var­dı, Akşehir gölünün güneybatı ucundaki Mesanakta Hisan'nı işgal etti. Oradan da Akşehir üzerine yürüyüp şehri zaptet­ti. Ardından Türkler'in elindeki esirleri kurtarmak ve bölgeyi yağmalamak İçin Konya çevresinde bulunan kasabaların üzerine çeşitli birlikler şevketti. Geri dön­mekte olan Bizans ordusu Ampoun'a var­dığı zaman Melikşah'ın emrindeki Türk birlikleri her taraftan Bizans kuvvetlerine karşı hücuma geçtiyse de önemli bir so­nuç elde edemeden geri çekildi. Sultan Melikşah daha sonra İmparator Aleksios Komnenos'a barış teklifinde bulundu. Türk askerleri düşmanı çember içine al­mışken kaçacak bir yeri olmayıp bekle­mekten başka çaresi kalmayan impara­tora Melikşah'ın barış teklifinde bulun­ması, ancak kardeşi Mesud'un hapisten kurtulup Dânişmendliler'in yardımını te­min ederek kendi üzerine geldiği haberini almış olmasıyla açıklanabilir. Melikşah'ın barış teklifini kabul eden imparator Augustopolis ile Akronios arasındaki ovada Sultan Melikşah'ı karşıladı. Melikşah ve maiyeti imparator tarafından bir gece misafir edildi. Ertesi gün İki hükümdar arasında antlaşma imzalandı (510/1116); imparator ayrıca sultana yüklü miktarda para, emîrlerine de önemli armağanlar verdi.

Melikşah imparatorun ordugâhından ayrılmak üzere iken kardeşi Mesud'un tahta geçmek amacıyla Melikşah'a bir komplo düzenlediğini öğrenen impara­tor, sultana kardeşinin hareketi hakkın­da ayrıntılı bilgi edininceye kadar yanında kalmasını ve onun planını öğrendikten sonra harekete geçmesini tavsiye etti. Fakat Melikşah hemen hareket edip kar­deşinin üzerine yürümek istedi. İmpara­tor Melikşah'a, Konya'ya gitmelerini sağ­lamak üzere yanlarına Bizans savaşçıla­rından oluşan güçlü bir birlik verme tekli­finde bulunduysa da sultan bunu da kabul etmeyerek Konya'ya hareket etti.

Sultan Melikşah Konya'ya doğru yol alır­ken önde keşif kollan çıkarmıştı. Bunlar güçlü bir orduyla oraya varmış bulunan Mesud'a rastladılar ve onun tarafına geç­tiler; ardından geri dönerek Melikşah'a yolların emniyetli olduğunu bildirdiler. Melikşah ilerlerken birdenbire Mesud'un ordusuyla karşılaştı. Durumun tamamen kendi aleyhinde olduğunu gören sultan hemen oradan uzaklaştı; amacı İmparator Aleksios'un yanına gitmekti. Ancak ken­di tarafında görünmesine rağmen çok­tan beri Mesud için çalışan Poukheas'un tavsiyesine uyarak Ilgın yakınlarındaki Tyragion'a gitti. Burada bulunan Rum­lar, imparatorla aralarında yapılan ant­laşmayı bildiklerinden Melikşah'ı iyi kar­şıladılar. Fakat Mesud'un kuvvetleri çok geçmeden kaleyi kuşatma altına aldı. Ka­lede bulunan Rumlar Mesud'un birlikle­rine karşı direniyorlardı. Bunun üzerine Poukheas, Melikşah'a hisar halkını yiğit­çe direnmeleri İçin daha da cesaretlendi­receğini söyleyerek surlardan aşağıya İn­di; fakat tam aksine Mesud'un kuvvetle­rine kapıları açıp teslim olmaları gerekti­ğini söyleyerek onları ikna etti. Sonunda hisar halkının içeriye aldığı Mesud'un güçleri Sultan Melikşah'ı yakalayıp göz­lerine mil çektiler (510/1116). Ardından Melikşah'ın tam kör olmadığı haberini alan Mesud ünlü bir bey olan Elegmon'a emir vererek Konya'da bulunan Melik­şah'ı boğdurttu (511/1117). Melikşah altı yıl kadar Anadolu Selçuklu tahtında kal­dı. Genç ve tecrübesiz oluşu ve adam­larının ihaneti onun sonunu hazırlamış oldu.

Bibliyografya:

A. Komnene, TheÂteiad (trc. Elizabeth A. S. Dawes], London 1928, s. 357, 359-362, 370-371. 375-373, 390, 392-393, 397, 399-407; a.e.; Alexİad Malazgirt'ti Sonrası (trc. Bilge Umar), İstanbul 1996, s. 438, 440-443, 451, 453, 458-462, 479, 481-483, 486, 490-491, 493,495-500; Târîh-i Al-i Selçuk (nşr. ve trc. Fe­ridun Nafiz Uzluk), Ankara 1952, metin, s. 37; tercüme, s. 24; İbnü'l-Kalânisî, Târîhu Dımaşk (Amedroz). s. 158; Süryani Mikhail, Chroniçue de M'ıchel le syrien, patriarchejacobite d'An-tioche: 1116-99 [nşr. ve trc. |. B. Chabot). Paris 1399-1924, III, 194-195, 204, 223; İbnü'1-Esîr, el-Kâmil,X, 429-430; a.e. (trc. Abdülkerim Özay-dm], İstanbul 1987, X, 344-345; Ebü'l-Ferec, Târih, II, 346-347,349-351; Aksarâyî, Müsâme-retü'l-ahbâr, s. 28; E Chalandon, Aiexis Comne­ne Les Comnene, Jean il. Comnene et Manuel I. Comnene, Paris 1910-12, I, 226-227; Abdül­kerim Özaydın, Sultan Muhammed TaparDeori Seiçukiu Tarihi (498-511/1105-1118), Ankara 1990, s. 62-64, 116-124; Osman TUran, Selçuk­lular Zamanında Türkiye, İstanbul 1993, s. 109-110, 160; Işın Demirkent Türkiye Selçuk­lu Hükümdarı Sultan 1. Kılıç Arslan, Ankara 1996, s. 57; Muharrem Kesik, Türkiye Selçuklu Devleti Tarihi: Sultan i. Mesud Dönemi (1116-1155), Ankara 2003, s. 9-35. Muharrem Kesik.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,25 M - Bugn : 4614

ulkucudunya@ulkucudunya.com