« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

20 May

2010

TABERI

01 Ocak 1970

H. III-IV (M.9-10) asırlarda yetişmiş, fıkıh, hadis, tarih, dil, tefsir ve kır?at ilimlerinde otorite olmuş ?lim.

Tam adıyla Eb? Cafer Muhammed ibn Cer?r et-Taber?. Taberistan'ın mul şehrinde 224/838 yılı sonlarında dünyaya geldi, ilk tahsilini burada yaptı. Yedi yaşında hafız oldu, dokuz yaşında hadis ezberlemeye başladı.

İlim tahsili i?in Rey, Basra, K?fe, Medine, Suriye ve Mısır gibi şehir ve ülkeleri dolaştıktan sonra, hil?fet merkezi olan Bağdad'a yerleşti. Kaynaklar onun hocaları ve talebeleri i?in uzun bir liste vermektedir. Zamanında hadis, fıkıh (Hanefi, Ş?fi? ve M?lik? fıkıhları), kır?at, tarih ve edebiyat sahalarında meşhur olan bir?ok ?limden ders aldı, yetiştikten sonra da bütün bu ilimlerde eserler verdi. Kırk sene süreyle, her gün kırk varak yazmak suretiyle, son derece hacimli eserler meydana getirdi.

Zamanındaki birtakım mezhep mensuplarınca R?f?z?lik ve Ş??likle itham edilmiş olmakla birlikte, bu vasıfları yoktur. Bunlar, müfrit ve mezheplerinde mutaassıp kimseler tarafından ortaya atılmış iddialar, hatta iftiralardır. ?ünkü, Taber?'nin eserlerinde onun, ne R?fiz? ne de Ş?? olduğuna del?let edecek ifadeler ve bilgiler ya almaktadır.

Fıkıhta önceleri Şaf?? mezhebine mensup iken, sonradan mutlak müctehidlik mertebesine ulaşmıştır. Kaynaklar onun, Cerriyye adında sonraları ortadan kalkmış olan bir mezbebin imamı olduğunu kaydeder. Onu, R?fizlikle itham edenler de Hanbel? mezhebi mensupları olup, bu düşmanlıkları, Taber?'nin, onların imamı Ahmed İbn Hanbel'i bir fıkıh imamı değil de hadis ?limi kabul etmesine kızdıklarından olmalıdır. Kaynaklar Taber?'nin, Ahmed İbn Hanbel'den ilim almak üzere Bağdat'a geldiğini ve fakat ancak onun vefatından sonra Bağdat'a ulaşabildiğini, bunun üzerine memleketine dönmeyerek Basra'da tahsiline devam ettiğini belirtiyorlar. Bu yüzden iki imam arasında herhangi bir husumet olmadığı gibi Taber?, İmam Ahmed İbn Hanbel'in değerini ve mertebesini ink?r etmiş de değildir.

Taber?, 310/923 yılında Bağdat'da vefat etmiş ve muhaliflerinin ?okluğu sebebiyle, ölümü gizli tutularak geceleyin vefat ettiği eve defnedilmiştir. Kabrinin başka yerde olduğu (mesel? Mısır gibi) şeklindeki haberler ise sağlıklı değildir. Taber?'ye ait olduğu iddia edilen kabirler ona ait olmayıp belki de onun adına kurulmuş ziyaret makamlarıdır.

İmam Taber?'nin te'lif ettiği eserlerin bir?oğu kaybolmuş ve zamanımıza kadar ulaşamamıştır. Fakat bize kadar ulaşan eserlerinin bile bir ömre sığdırılması zordur ve Taber?'nin büyüklüğünün en büyük delilidir. Taber?'nin eserlerinden bazıları şunlardır.

1- T?r?hu'l-Ümem ve'l-Mül?k: Taber?'nin doğuda ve batıda haklı bir şöhrete ulaşmasına ve "Tarihin Babası" ünvanı verilmesine sebep olan genel tarihidir. Taber? bu eserinde yaratılıştan kendi zamanına kadar olan olayları rivayet senedleriyle birlikte kaydetmiştir. Tarih ilminde en önemli kaynaklardan biri olarak kabul edilir. Daha sonra gelen tarih?iler onun verdiği bilgileri ya aynen almış, ya da özetleyerek vermişlerdir. Bir?ok dile ve bu arada Türk?e'ye de tercüme edilmiştir. Mill? Eğitim Bakanlığı tarafından Şark İsl?m Kl?sikleri serisi i?inde neşrine başlanan Türk?e tercümesinin basımı henüz tamamlanamamıştır.

2- İhtil?fu'l-Fukah?: Bu eser İhtil?fu Ulem?i'l-Emsar f Ahk?mi Şer?ii'l-İsl?m adıyla 1933'de yayımlanmıştır.

3- Let?ifu'l-Kavl f Ahk?mi Şer?ii'l-İsl?m: Us?l-i fıkha dair yazdığı bir eserdir.

4- Kit?bu'l-Kır??t ve Tenz?lu'l-Kur'an.

5- Kit?bu Şerhi's-Sünne: Mezheb? ve itik?d? konuları ihtiva eden eser Mısır ve Bombay (1321)'da basılmıştır.

6- Kif?bu Ad?bi Men?siki'l-Hacc.

7- Kit?bu'l M?ciz fi'l-Us?l.

8- Kit?bu'l-Gar?b ve't- Tenz?l ve'l-Aded.

9- Kit?bu ?d?bi'l-Kud?t.

10- C?miu'l-Bey?n an (f?) Te'v?li ?yati'l-Kur'an: 270/883 yılında tamamladığı bu eseri Taber? Tefsiri olarak da bilinir. Taber?, ?ok meşhur bir tarih?i olması kadar, "Riv?yet tefsirlerinin anası" olarak kabul edilen bu tefsiri ile de şöhret bulduğu i?in, bu tefsiri hakkında biraz daha geniş bilgi vereceğiz.

Taber? Tefsiri

C?miu'l-Bey?n, riv?yet tefsirlerinin ilki ve en önemlisi sayılır. Kendinden sonraki riv?yet tefsirlerinin kaynağı durumundadır. Ancak dirayet tefsiri yönünden de kü?üksenemiyecek derecede bilgiler ihtiva eder. Subk?'nin et-Tabak?tu'l-Kubr?'sında kaydettiğine göre Taber?, bu tefsirini ?ok uzun kaleme almış ve fakat yine kendisi daha sonra kısaltarak bugünkü hacmine indirilmiştir .

Taber? bu tefsire bir mukaddime ile başlar. Mukaddime'de Kur'?n ile ilgili bazı konulara yer verir. Kur'?n'ın n?zil olduğu Arap?a'nın özelliklerinden ve leh?elerinden söz eder. Tefsir ve Te'v?li a?ıklar. Kur'an'ı, kendi re'yi ile tefsiri yasaklayan hadisleri, peşinden de Kur'an tefsirine teşvik eden hadisleri ve sahabeden Kur'an-ı tefsir edenleri zikreder. T?bi?ndan Kur'an tefsiri makbul olanlarla tefsiri kabul edilemeyecek derecede zayıf olanları sayar. Daha sonra Kur'an'ın isimlerinin, surelerinin ve ayetlerinin te'v?line ge?er.

Taber?, eserine "Tefsir" değil de "Te'v?l" adını vermiştir. Ayetleri tefsire başlarken de aynı- isimlendirmeyi sürdürür ve "el-kavlu f te'vli kavlih? Te?l?" diyerek ayeti zikrederek, sonra o ayeti tefsir eder. O ayetin tefsiri ile ilgili olarak kendine ulaşan muhtelif riv?yetlerden birbirini destekleyenleri aynı anlamda olan veya birbirini tamamlayan riv?yetleri peşpeşe senedlerini de zikrederek serdeder. Bu riv?yetlerde "merf?, mevk?f, makt? hadis" (Hz. Peygamber'den, sah?beden, t?bi?ndan nakledilenler) sırasına riayet eder. Eğer bu ayetin tefsirinde birden fazla görüş varsa, bu görüşleri ve delilleri olan riv?yetleri ayrı başlıklar altında verir.

Ancak o, tefsire dair riv?yetleri saymakla yetinmez; gerek riv?yetlerin senedlerini, gerekse metinlerini tenkide tabi tutar, zayıflık ve kuvvet nokta-i nazarından inceleyerek aralarında tercihler yapar.

İhtiya? duyduğu yerde ?yetlerin gramer tahlillerine girişir, ?yetlerden ?ıkarılacak fıkh? hükümlere, bu fıkh? hükümlerin dayandığı delillere temas eder, bu hükümlerden tercih ettiklerine ve tercihine sebep olan delillere işaret eder.

Eserde yer yer kır?atlere, bunlardan ş?z* olanlarına da işaret edilir. Kır?at* farklılıklarına göre ?yetlerin kazandığı anlamlar da verilir.

Taber? tefsirinde yer yer İsr?iliyy?t'a da rastlanır. Bu konudaki riv?yetlerini daha ziyade Ka'bu'l-Ahb?r, Vehb İbn Münebbih, İbn Cüreyc ve Süddi'ye dayandırır. Ancak İsr?iliyy?t'a dair verdiği haberleri senedleri ile birlikte kaybettiği i?in bu haberlerin tahkiki ve araştırılması daima mümkündür .

Taber?, özellikle kelime izahlarında, garib lafızların tefsirinde eski Arap şiirinden büyük öl?üde istifade etmiş, izahlarına cahiliye devri şiirinden ?ok?a deliller getirmiştir.

C?miu'l-Bey?n'da kel?m ve ak?de konularında da azımsanmayacak derecede bilgi vardır. Müfessir, eserinden ehl-i sünnet ve'l-cem?at mezhebini destekler; Kaderiyye, Mu'tezile, Mücessime, Müşebbihe gibi ehl-i sünnete mu?rız mezheblerin görüşlerini reddeden a?ıklamalara ve te'villere yer verir.

Özetle İbn Cer?r bu eserinde kendinden önceki müfessirlerin hemen bütün görüşlerini, o zamana kadar teşekkül etmiş olan Abdullah İbn Abb?s (öl. 68/687-688), Abdullah İbn Mes'?d (öl. 32/652), Ali İbn T?lib (öl. 40/660), Übeyy İbn Ka'b (öl. 19/640)'a dayanan tefsir ekollerinin müfessirlerinden ve diğer müstakil ?limlerden elde ettiği bütün riv?yetleri toplamış, böylece büyük bir "Tefsir Ansiklopedisi" meydana getirmiştir. Bu arada Muk?til, İbn Bükeyr ve Kelb? gibi tefsirde zayıf kabul edilen ?limlerden nakilde bulunmamaya da dikkat etmiştir.

C?miu'l-Bey?n'ın muhtelif baskıları vardır. En yaygın olanı 30 cüz halinde ve kenarında Neys?b?r? (öl. 728/1 328)'nin "Ğar?ibu'l-Kur'an ve Ragaibu'l-Furkan" adlı tefsiri bulunan baskısıdır.

Mahm?d Muhammed Ş?kir ve Ahmed Muhammed Ş?kir eserin tahkikli neşrine başlamışlarsa da, Ahmed Muhammed Ş?kir'in vefatı ile 16. ciltde kalmıştır. Tahkiki biten ciltler Mısır'da D?ru'l-Ma?rif?e neşredilmiştir. Camiu'l-Beyan'ın bir?ok yönü üzerinde ?eşitli mastır ve doktora tezleri yapılmıştır. Ayrıca Hasan Karakaya tarafından Türk?eye tercüme edilen eseri yayınlanmaya hazır hale getirilmiştir.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,38 M - Bugn : 30036

ulkucudunya@ulkucudunya.com