« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

05 May

2025

Bu sefer Güney Asya karıştı

Ragıp Kutay Karaca 01 Ocak 1970

Rusya-Ukrayna, Filistin-İsrail krizleri der­ken II. Dünya Savaşı sonrası başlayan Keş­mir krizi tekrar ortaya çıktı.

Keşmir, Himalaya bölgesinde yaklaşık 223 bin km2’lik bir alan kapsıyor. Bölge etnik açıdan çe­şitliliğe sahip. Hindistan ve Pakistan'ın İngilte­re'den bağımsızlıklarını kazandıkları Ağustos 1947 öncesinde de tartışmalı bir konumdaydı. O dönemki tartışma tamamen Keşmir’in bağım­sızlığı üzerineydi.

Hindistan Bağımsızlık Yasası'nda Keşmir'in Hindistan'a ya da Pakistan'a bağlanması serbest bırakıldı. Dönemin Keşmir yöneticisi Hari Sin­gh, başlangıçta bağımsızlık yanlısı bir tutum ser­gilese de Hindistan'a katılmayı seçti.

Bu tercih iki yeni devlet arasında savaşa neden oldu. Hindistan’ın BM’ye başvurusu sonrası bir referandum yapılması önerilse de bu gerçekleş­medi. BM'nin arabuluculuğunda Temmuz 1949'da Hindistan ve Pakistan, ateşkes hattı kurulması ko­nusunda anlaştılar ve Keşmir ikiye bölündü.

Katılım Belgesi iki ülke arasında anlaşmazlı­ğın temeli. Konu, Hari Singh'in imzasının Hint birliklerinin girişinden önce atılıp, atılmadığı. Hindistan, imzanın önce olduğunu beyan ede­rek birliklerinin varlığını meşrulaştırırken Pa­kistan, imzanın birlikler gelmeden önce atılma­dığını ve bu nedenle bağımsızlık anlaşmalarına aykırı olduğu konusunda ısrarcı.

Pakistan, Keşmir'in statüsüne karar vermek için referandumda ısrarcı ve çok sayıda BM ka­rarına atıfta bulunurken, Hindistan, başta refe­randum istemesine rağmen, 1972 Simla Anlaş­ması'nın iki ülkeyi sorunu eyaletten eyalete çöz­mek için bağladığını söylüyor.

Keşmir üzerinde II. Dünya Savaşı'ndan bu yana dünyada en büyük zırhlı araç ve tank savaşına ta­nık olunan 1965'teki ikinci savaş 17 gün sürdü ve Taşkent Bildirisiyle çatışma sona erdi. Ardından iki ülke arasında 1999'da kısa bir çatışma yaşan­dı. Bu çatışmanın diğerlerinden farkı Hindistan ve Pakistan’ın artık nükleer bir güç olmalarıydı.

Hindistan hükümeti 2019’da sorunu daha da çözümsüzlüğe iten bir kararla Jammu ve Keşmir eyaletinin özel statüsünü kaldırdı. Hindistan ve Pakistan 2002'de bir kez daha savaşın eşiğin­den döndüler. Bugüne geldiğimizde her iki ülke de Keşmir'in tamamını talep ediyor. Bölgenin bir kısmı Çin tarafından yönetiliyor.

Hindistan yönetimindeki Jammu ve Keş­mir'deki popüler turistik yer Pahalgam'da 22 Ni­san’da yaşanan saldırıda 26 kişi öldü. Saldırıyı Leşker-i Tayyibe'nin bir kolu olarak faaliyet gös­teren “Direniş Cephesi” üstlendi. Saldırı bölgede son yirmi yıldaki en ölümcül saldırı oldu.

Buna karşılık Hindistan, Pakistan ile olan ana sınır kapısını kapattı. 1960 İndus Suları Anlaş­masını askıya aldı ve İslamabad'ı "sınır ötesi te­rörizmi" kolaylaştırmakla suçladı. Pakistan ise su akışını durdurmanın "bir Savaş Eylemi olarak ka­bul edileceğini" açıkladı. Keza Pakistan'ın tarımı­nın %80'inden fazlası ve hidroelektrik enerjisinin yaklaşık üçte biri İndus havzasının suyuna bağlı.

ABD ve Çin karşı karşıya
İki ülke arasındaki Keşmir sorunu bağımsız­lıklarını kazandıkları günden beri devam edi­yor. İşin içerisinde ABD ve Çin faktörlerini de unutmamak lazım.

ABD-Pakistan ilişkisi Sovyetler Birliği’nin Af­ganistan işgaliyle zirveye çıktı. Taliban’ın Afga­nistan’ı ele geçirmesiyle Pakistan, ABD tarafın­dan yalnız bırakıldı. Hatta bölgedeki istikrarsız­lığın nedenlerinden biri olarak görüldü. ABD ve NATO güçlerinin Afganistan müdahalesiyle te­rörle mücadele ve bölgesel istikrar konusunda karşılıklı çıkarlara dayanan bir ilişki tesisi edildi.

Bu süreç Pakistan’ın Çin’e fazlasıyla yaklaş­masıyla sonuçlandı. Keza Hindistan karşısında Hindistan ile hala resmi sınır anlaşması olma­yan Çin, büyük bir dayanak olarak görüldü ve ha­la görülmekte.

Çin’in Pakistan ile olan iş birliği Hindistan için önemli bir tehdit. Son yıllarda Çin, Pakistan ile as­keri, siyasi ve ekonomik iş birliğini, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru yoluyla artırdı. Koridor kap­samındaki altyapı projeleri arasında, tartışmalı Keşmir bölgesi boyunca hidroelektrik santralleri ve fiber optik kablolama yer almakta. Bir nevi Pa­kistan üzerinden Hindistan’a gözdağı.

Askeri iş birlikleri derinleşti
ABD-Hindistan ilişkileri, 2005'te, "stratejik ortaklık" olarak adlandırılmıştı. ABD-Hindistan ilişkileri son yıllarda çok daha güçlendi. Trump yönetimiyle beraber ilişkiler askeri iş birlikle­rine doğru derinleşti. Bunun yanında Washing­ton'un Çin ile ticareti sınırlama arzusu Çin’e ya­tırım yapan şirketleri Hindistan’a taşınmaya teş­vik ediyor ki Hint hükümeti de bu yolu açmak için elinden geleni yapıyor.

Pakistan soruna daha soğukkanlı yaklaşıyor. Pakistan saldırıyla ilgili "tarafsız" bir soruştur­ma çağrısında bulundu. Pakistan Başbakanı Şe­rif, ülkesinin Hindistan ile "barışı tercih ettiği­ni" ancak bunun zayıflık olarak "yorumlanma­ması gerektiğini" söyledi.

Dünya siyasi ve ekonomik olarak bu kadar sıkış­mışken iki nükleer gücün savaşmasını kaldırabi­lecek bir yapıda değil. Sorun çözmede uzman! BM bakalım nasıl bir tutum alacak.

Ziyaret -> Toplam : 157,43 M - Bugn : 33952

ulkucudunya@ulkucudunya.com