« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

22 Kas

2009

Melih Cevdet Anday Şiirinde Bent / Dize / Anlam Kuruluşunun Görünümleri

Mitat DURMUŞ* 01 Ocak 1970

“Şiir okumanın bir yapı araştırması olduğuna inananlar için söz konusu zorluklar,bakarsınız olanaksızlıklara dönüşebilir.”1Melih Cevdet Anday şiirinde nazmı belirleyen temel yapı benttir. İkili, üçlü vedörtlü şekillerin bulunmasına rağmen, bunlarda dahi yapı, bent esaslı yürütülmüştür.Bentler arasındaki denklik ya da uyum, kimi zaman sayısal eşitlik ya da ardışık tek sayıesasına dayandırılmış, kimi zaman uyak kullanımını bentler arasında kurarak, şiirininyapısal anlamını bentle belirginleştirmek istediğini baskın kılmıştır. Yapıyı benttetopladığını gösteren önemli poetik yönelimlerden birisi de ünlü Fransız şairi PaulVerlaine’nin “Onun için tekli mısradan şaşma”2 dediği poetik anlayışla özdeşleşir. Şairin 2’li, 3’lü ve 4’lü dizelerden oluşan şiirlerinin toplamı 79’dur. Bunlarıntüm şiirlerine (kitaplarına girmiş tüm şiirleri toplamı 285’tir.) göre sayısı ve yüzdelikdağılımı ise şöyledir:Kitaplarının İsmiDize SayısıBaşlarkenR. K. ATelgrafhaneYanyanaK. B. O.G. D. Ü.T. Ö.YaşarkenÖ. A. G.T. Dün.GüneşteY. A.ToplamTümŞiirlerineGöre %2’li- 1 1 1 - 13 1 - 1 - 7 - 25 %8.73’lü- - -- - 11 - - 1 - 7 - 19 %6.64’lü4 6 2 6 - 4 1 9 2 - 1 - 35 %12.2Toplam 4 7 3 7 - 28 2 9 4 - 15 - 79 %27.7* Ankara Ünv. DTCF Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü1 Melih Cevdet Anday, “Ses Düzeni”, Cumhuriyet, 3 Eylül 1993, s.2; Çok Sesli Toplum, AdamYayınları, İstanbul 2001, s.3332 Paul Verlaine’nin “Şiir Sanatı” isimli şiirini 1947 yılında dilimize Sabahattin Eyüboğlu ile M. CevdetAnday’ın çevirmiş olması da bu açıdan dikkate değer.( Bkz.: Varlık, S.321, Nisan 1947, s.10)

2Anday şiirinde nazım birimini belirleyen bent kuruluşları, bentlerdeki dizesayılarının eşitliğine, değişen dize sayılarında ölçüye ya da kimi matematikseldenkliklere dayandırılarak kurulur. Biçimdeki bu tür uygulamalar şiirlerinin içeriğinibelirlerken, kimi zaman da içerik, biçimi etkileyen öğe olarak okur karşısına çıkar.“Ölümsüzlük Ardında Gılgamış” genel başlığı altında toplanan 4 şiirinde(Güneşe Yakarı, Uygar ile Yabanıl, Orman ile Düzen, Ölüm ile Ölümsüzlük) her şiir birönceki şiirin yapısal kuruluşu ile ilişkili yürütülmek istenmiştir. Bu bölümdeki ilk şiirolan “Güneşe Yakarı”, altı bentten kurulmuş, her bent 5 dizeden oluşmaktadır. Birincibentte 15’li ölçü, 2. bentte 13; 3. bentte 15; 4. bentte 13; 5. bentte 15; 6. bentte 15’liölçü esas alınmıştır. Bu bölümün ikinci şiiri olan “Uygar ile Yabanıl”ise 8 benttenkurulmuş her bent 7 dizeden oluşmaktadır. Şiirin ilk 7 bendi 15/13/15/13/15/13/15ölçüsü ile yazılmış son bendi olan 8. bent ise 15/15/15/15/15/15/15 ölçüsü ilekurulmuştur. Bu bölümün üçüncü şiiri (Orman ile Düzen) 10 bentten, her bent 9 dizedenve 15’li ölçü ile yazılmıştır. Dördüncü ve son bölümde yer alan “Ölüm ile Ölümsüzlük”12 bentten kurulmuş, ilk 10 bent 11 dizeden, 11. bent 13 dizeden ve 12. bent ise 19dizeden oluşmuş ve -bu- bölümün bütün bentlerinde 15’li ölçü uygulanmıştır.Ölümsüzlük Ardında Gılgamış genel başlığı altında yer alan bu dört şiirin, bent ve dizesayılarının dağılımını tablo hâlinde gösterdiğimizde karşımıza şu bütünsel yapınınçıktığını görürüz:ÖlümsüzlükArdında GılgamışGüneşe YakarıUygar ileYabanılOrman ileDüzenÖlüm ileÖlümsüzlükBent Sayısı681012Dize Sayısı57911, 13,19Ölçü Sayısı15/1315/131515Dört şiirinde de, bent sayısı çift sayı esasına, dize sayısı ise tek sayı esasınadayandırılarak yürütülmüştür. Ayrıca bent sayısı, daima dize sayısının bir fazlasıdır.Şiirin son bölümde yer alan ve “Ölüm ile Ölümsüzlük” başlığı ile dördüncü bölümolarak kurgulanan bölümün son iki bendinde, dize sayısı 13 ve 19 olarak kurulmuştur.Bu bölüme gelinceye değin, şiirde bent sayısı çift sayı esas alınarak ilerletilmiş, dizesayısı ise, tek sayı esasına dayandırılmış ya da bent sayısının bir eksiği olarakilerletilmiştir. Şair, bir başka şiirinde “Eksik bırakacağım şiirimi! Onu sen tamamla!”(T. Ş. II, s.48) derken bu şiirini de yapısal olarak eksik bıraktığının çağrışımlarını 3okuruna verir. Dördüncü bölümden sonra, şiirin eksik kaldığı izlenimi yapısal bütünlükiçinde sezdirilmek istenmiştir. Ancak, bu yargımız, şiirin eksikliğini vurgulama ereğitaşımaz, daha çok, şiirin okur tarafından ilerletilmesine olanak sağlayan açık yapıtkonumu kazanmasına, şair tarafından bilinerek uğratıldığını belirtir. Şair, şiirinin bubölümüne gelinceye değin okurunu hem imgesel, hem de yapısal kuruluş bağlamındaadeta hazırlamıştır. Bundan dolayı, şiirin, tek sayı esasıyla ilerletilmesi durumunda 4bölüm daha yazılacak izlenimi verilmek istenmiştir. Anday, bent sayısını 14, 16, 18,20’ye; dize sayısını 13, 15, 17, 19’a çıkaracağının yapısal ve imgesel çağrışımlarını daböylece vermiş olur. Anday şiirinde matematiksel bir bütünlüğün olduğunu, şiirleri karşısındaokuyucunun anlamı üç sacayağı üzerinden (Nesnenin Yadsınması, ZamanınKurgusallaştırılması, Verili Düzenin Yadsınması’ndan) hareketle çözümleyebileceğinive bu çözümleme işleminin her şiirde değişen bir formülasyonu gerektirdiğinisöylemeliyiz. İşte bu noktada hemen şunu belirtmemiz gerekir ki, Teknenin Ölümükitabındaki “Güneş Saati” ve “Teknenin Ölümü” şiirlerinden başlayarak devam edenve son kitabı olan Yağmurun Altında’ya kadar baskın bir şekilde kendini hissettiren 9,11,13 ölçüsü esasına dayalı yapı kurma anlayışı “Ölümsüzlük Ardında Gılgamış”şiirinde 15,13 ölçüsü ile sürdürülmüş, 9, 11, 13 ölçüsü ise yapısal anlamı veren birsacayağı konumuna getirilmiştir.3Dokuz bölümden oluşan “Değiştirmeler”4(T. Ş. II, s.111-143) genel başlıklışiirinde şair, her bölümde daha önce de belirttiğimiz gibi 9, 11, 13 ölçüsünü temel alırve şiirinin ismi ile de doğrudan bağlantılı ve anlamlı olarak 9,11 ve 13 ölçüsününmatematikte kombinasyon denilen işlemsel dağılıma tabi tutulmasını sağlar. 9bölümden oluşan şiirin her bölümünün ilk altı bendi 3 dizeden son bendi ise tek dizedenibaret olmak üzere 7 bentten oluşur. Bölümlere göre hece ölçüsünün ve uyak düzeninindağılımı ise şöyledir:3 Şair, hece sayılarının bu değişikliği ile ‘bir çeşit çok seslilik çıkarmayı’ amaçladığını Recep Bilginer’leyaptığı söyleşide de ifade eder. Bkz.: Recep Bilginer, İnsan Bir Düşüncedir, Yazko, İstanbul 1983, s.154 Çağdaş Eleştiri, S.2, Nisan 1982, s.23 (Not: Bu süreli yayında şiir, “Adak” ismiyle yayımlanır. Ancak,sanırız, şiirin bentlerinde görülen simetrik dağılımın yapıyı kuran öğe konumuna getirilmesinin birsonucu olması dolayısıyla “Değiştirmeler” başlığı uygun görülmüştür. Yapı- Anlam birlikteliğidüşünüldüğünden bu uygulamanın yerinde olduğu düşüncesindeyiz.)

4Hece Ölçüsünün DağılımıDeğiştirmeler I.Bölüm5II.BölümIII.BölümIV.BölümV.BölümVI.BölümVII.BölümVIII.BölümIX.Bölüm1.Bent 11/9/11 9/11/9 11/911 11/911 13/11/13 9/11/9 11/13/13 11/9/9 9/11/92.Bent 11/9/11 9/11/9 11/911 11/911 13/11/13 9/11/9 11/13/13 11/9/9 9/11/93.Bent 11/9/11 9/11/9 11/911 11/911 13/11/13 9/11/9 11/13/13 11/9/9 9/11/94.Bent 11/9/11 9/11/9 11/911 11/911 13/11/13 9/11/9 11/13/13 11/9/9 9/11/95.Bent 11/9/11 9/11/9 11/911 11/911 13/11/13 9/11/9 11/13/13 11/9/9 9/11/96.Bent 11/9/11 9/11/9 11/911 11/911 13/11/13 9/11/9 11/13/13 11/9/9 9/11/9Hece Ölçüsü/Sayısı7.Bent 119991191399Uyak Düzeninin DağılımıDeğiştirmeler I.BölümII.BölümIII.BölümIV.BölümV.BölümVI.BölümVII.BölümVIII.BölümIX.Bölüm1.Bent abaabaabaabaAba abcabcabaAbA2.Bent abaabacbccbcBcb abcabccbcAbA3.Bent abaabadbddbdcdcabcabcdbdAbA4.Bent abaabaebeebededabcabcebeAbA5.Bent abaabafbffbfefeabcabcfbfAbA6.Bent abaabagbggbgfgfabcabcgbgAbAUyak Düzeni7.Bent AAGggbCbAYukarıdaki tablodan da açıkça görüleceği gibi bent kuruluşundaki hecedağılımı, I., III. ve IV. bölümlerde ve II., VI. ve IX. bölümlerde (her biri kendi arasında)benzer özelliktedir. V., VII. ve VIII. bölümlerde ise değişiklik görülmektedir. Ancak,bütün bölümlerde hece sayısı (bir iki dize dışında) 9, 11, 13 ölçüsü ile kurulmuştur.Aynı uygulamanın simetrik özellikteki dağılımını uyakta da görürüz.. Buna göre VII.bölümdeki son bendin hece dağılımı ve uyak kuruluşu diğer bölümlerin son bentlerinegöre aykırılık göstermektedir. I., II. ve IX. bölümlerde yapıyı kuran bir diğer özellik iseyinelemelerdir. Adı geçen her üç bölümde de yineleme yöntemi aynı şekildeyürütülmüştür.Yine bu şiirde dikkati çeken ve şairin poetik anlayışı bakımından önemliolduğunu düşündüğümüz bir noktaya daha işaret etmek gerekir. Toplam 171 dizedenkurulmuş olan şiirin, 104 dizesi sesli harfle, 67 dizesi ise sessiz harfle bitiyor.6 Sadecebu şiirinde değil, diğer pek çok şiirinde de dize sonu genellikle sesli harfle bitirilmiştir.Çağdaş Eleştiri dergisinde yayımlanan söyleşide Anday, şiirlerindeki bu özellikle ilgiliolarak şunları söyler ki, bu da onun poetik / estetik anlayışını göstermesi (şiirlerinin debunu kanıtlar nitelikte olması açısından) son derece önemlidir. 5 Altı tek çizgili, bold, italik ve çift çizgili gösterimler benzer olan yanları gösterme amacına yöneliktir.Tablolar incelenirken bu gösterimlere dikkatlice bakılmalıdır.

5“ Bizde alışılagelen üç ölçek var. Aruz vezni, hece vezni, serbest vezindenen ölçek. Aruz vezni çok güzel bir vezin, çünkü uzun ve kısa hecelerle biruyum sağlıyor, fakat kendini çok gösteriyor. Böyle olmasa, aruzla yazardım.Şimdiden sonra da bütün şiirlerimi aruzla yazabilirim ama aruz vezni sözdendaha çok öne çıkıyor, bu hoşuma gitmiyor. Hece veznindeyse, tekdüzelik,biteviyelik beni rahatsız ediyor. Dört dört, üç üç ve altı altı. Serbest veznegelince, yaşlandıkça isyan ediyorum buna. Herkese şiir yazma hevesi veriyor.Ne denen olur sanki!.. Ben buna bir çare bulduğumu sanıyorum: yalnız buşiirimi değil (“Yaz Sonu Şiirleri” M.D.) başka şiirlerimi okurken de, on yıldayazdığım şiirleri okurken de görülebilecek bir çare: tek heceli, değişen dizelerkullanıyorum. Neden tek hece de, çift hece değil. Belki hemen Verlaine gelecekaklınıza, o tek heceyi yeğler, ama Fransızca’nın yapısı başkadır. Bizde de,sanırım bütün dillerde, çift hece, çift sayı bağlar. İki bağlar insanı, tekbağlamaz, dolayısıyla tek heceli dizeler bir özgürlük verir okuyana, rahat nefesaldırır. Ve bunları değiştirerek kullanmak özgürlük duygusunu daha biruyandırır. Bilmiyorum uyandırır mı? Ama ben bu düşünceyle bunları yıllardanberi uyguluyorum.”7“Düşlemin Basamakları” (T. Ş. II, s.224) isimli üçer dizelik 6 bentten oluşanşiirde de anlamın şiirin yapısı üzerindeki baskısını görürüz. Her bendin ikinci dizesi 5heceli olmasına karşın 1. ve 3. dizelerde bu ölçü 9, 11, 13 ölçüleri ile değişir. Üçdizeden kurulan şiirin, 5 heceli ikinci dizesi her bentte ortada yer aldığından vekendisinden önceki ve sonraki dizelerin ölçü sayısı bu dizeden fazla olduğundan şiirdesomut bir görünüm çizilmek istenmiş gibidir. “Düşlemin Basamakları” ismindekibasamak ibaresi şiirin ölçüsü üzerinde değişikliğin oluşmasına sebep olurken, budeğişikliğin eşit dağılmamasına ise ‘Düşlemin’ Basamakları’ ifadesindeki ‘düşlem’ifadesi sebep olmuştur. Anlam ve yapı birbiri içerisinde saklı konuma getirilmiştir.Şiirde somut bir basamak görünümü varsa da, bu somut görünüm düşlemin (imgeselbakışın) alanında kırılmaya uğrar. Çünkü ‘düş’sel olanın somut görünümü olmayacaktır.Bundan dolayı yapı, şiirin anlamsal bütünlüğü ile birlikte ilerletilmiştir.6 Bu noktaya 1984 yılında Fethi Naci de dikkati çekmiştir. Bkz.: Fethi Naci, “Tanıdık Dünya”, Gösteri,S.47, Ekim 1984, s.4-57 M. C. Anday, Tahsin Yücel, Nuran Kutlu, Adnan Benk (Söyleşiye Katılanlar), “ ile ? Arasında MelihCevdet Anday”, Çağdaş Eleştiri, S.2 , Nisan 1982, s.8-9 6“Yarın günlerden ağustosböceğiaSen hep önden gitBGözlerindeki bilinmezler gibi.aSen süreksizliğin imgesi a1. üç bentte kurulan yapıSen arkada kalCCam, kaya, put, masal öncesi.aYarın günlerden taşkınlığımızın yüreği aSen benimle olDBoşluğun kuşlarla hafiflemesi.aSerçe balkonunun sevinciaSen hep önde gitBTanıdık bakış dudağının ucundaki.aYarın günlerden yorgunluk çiftliği a2. üç bentte kurulan yapıSen arkada kalCKaderimin lodos böceği.aYüreğimin daha az karanlık güneşiaSen benimle olDUçurdum gözlerindeki çiçeği.”8a(T. Ş. II, s.224)Ayrıca şiirinde yinelemeyi sağlayan “Sen hep önden git”, “Sen arkada kal”,“Sen benimle ol” kullanımları da şiirin isminde yer alan basamak sözcüğünün art anlamalanlarına göndermelerde bulunur. ‘ön’ ve ‘arka’ kullanımları ile ‘git’ ve ‘kal’kullanımlarının da bu bütünsel yapı içindeki konumunu ayrıca belirtmek gerekir. “Yarıngünlerden ağustosböceği” ibaresindeki mutluluk, yaşama sevinci ve doğan gününcoşkusunu çağrıştıran ağustosböceği ifadesinden sonra “Sen hep önden git”kullanımının yer almasına karşılık, “Yarın günlerden yorgunluk çiftliği” ibaresinden8 Adam Sanat, S.2, Ocak 1986, s.47sonra “Sen arkada kal” kullanımının yer alması, şiirde öncelenen ve ötelenen izleğivermesi bakımından da önemlidir. Şiir metninde yapı içine gizletilmiş anlamlı kullanıma da işaret etmek gerekir.2. bendin birinci dizesindeki ‘süreksizliğin imgesi’ ile 1. bendin üçüncü dizesindeki‘gözlerindeki bilinmezler gibi’ ve 3. bendin üçüncü dizesi ile, 4. bendin birincidizesindeki simetrik kullanım da anlam ve yapının örtüşüklüğünü göstermesibakımından önemlidir. Şiirin tamamında böylesi bir iç içelik söz konusudur. Dizelerarasındaki simetrik dağılım, aynı yazım karakteri ile gösterildiğinde karşımıza şudağılım ve metni farklı okuma olanakları çıkacaktır. Hatta kimi zaman metnin ilk dizesiile son dizesi dahi yeniden üretime sokulacak şekilde anlamsal simetriye sokulur. 1.bent 3.dize2.bent 1. dizeGözlerindeki bilinmezler gibiSen süreksizliğin imgesi1- Süreksizliğin imgesi, bilinmezler gibi (Sen hep önde git)2- Sen, bilinmezler gibi süreksizliğin imgesi (Sen arkada kal)3- Süreksizliğin gözlerindeki imgesi (Sen benimle ol)3. bendin 3. dizesi4. bendin 1. dizesiBoşluğun kuşlarla hafiflemesia b cSerçe balkonunun sevincib a c1- Balkon boşluğu(nun) kuşlarla sevinci (Sen hep önde git) 2- Sevincin kuşlarla hafiflemesi (Sen arkada kal)3-) Balkonunun kuşlarla (serçe) hafiflemesi (Sen benimle ol)4.bent 3.dize5.bent 1.dizeTanıdık bakış dudağının ucundaYarın günlerden yorgunluk çiçeği1- Dudağının ucunda tanıdık bakış (Sen hep önde git)2- Yorgunluk çiçeği dudağının ucunda (Sen arkada kal)
83- Dudağının ucunda, yorgunluk çiçeği (Sen benimle ol)5.bent 3.dize6.bent 1.dizeKaderimin lodos böceğiYüreğimin daha az karanlık güneşi1- Yüreğimin karanlık güneşi daha az (Sen hep önden git)2- Kaderimin karanlık güneşi (Sen arkada kal)3- Yüreğimin lodos böceği (Sen benimle ol)Yukarıda yaptığımız şematik anlatımdaki şiiri yeniden okuma denemesinde,aynı sözcüklerin anlamsal bağıntısı göz önünde bulundurularak şiirin çekirdek metnikonumunda olan ve şiirin öznesine göre yönünü belirten ‘önde’ ve ‘arkada’ oluşdurumu, metindeki izleğin de olumlanan ve olumsuzlanan olmak üzere iki boyutluyürütülmesini sağladığını gösterme amacı taşır. Buna göre, şiirin öznesi, önce ilesonranın ortasında (şimdiki zamanda, yaşanan zamanda) yer alır. “arkada kal”kullanımı hem anlamsal bir ötelemeyi, hem de geçmiş zamanı düşündürürken, “öndegit” kullanımı, gelecek zamanı ve öncelenen izleği verir. Şiirin öznesi ise her iki zamanaralığına eşit uzaklıktadır....arkada kal...benimle ol...önde gitOlumsuzlanan izlek Şiir öznesinin konumu Olumlanan izlekGeçmişŞimdi Gelecek(Masal öncesi)(Yarın günlerden...)Metnin her bendinin 2. dizesinde yinelenen “sen” sözcüğü, hem zamansal,hem de izleksel bütün kullanımlarda vurgunun artırılmasına hizmet eder.Şiirin ilk üç bendinin ve son üç bendinin ikinci dizelerinde (bu dizelerintamamı 5 hecelidir.) ‘git’, ‘kal’,‘ol’ // ‘git’, ‘kal’,‘ol’ şeklinde de simetrik birgörünümün varlığı açıkça görülmektedir. Yine şiirin 1.bent 1. dizesindeki‘ağustosböceği’ ile 5. bent 3. dizesindeki ‘lodos böceği’ arasında anlamsal bir zıtlıkkurulmak istenir. Ağustosböceği kullanımının çağrışım gücünden kaynaklanan olumluyönüne (sen hep önde git denir zaten) karşın lodos böceği “sen arkada kal” denilerek
9anlamsal zıtlığın simetrisi de verilir. Bunlar aynı zamanda öncelenen ve ötelenenizleklerin simgesel değerleridir de. Ağustosböceği kullanımından sonra ‘hep önde git’,lodos böceği kullanımından önce ise ‘arkada kal’ kullanımının yer alması da kanımızcaşair tarafından özellikle yapılmıştır. Çünkü Anday’a göre şiir, bir yapı araştırmasıdır vebu yapı araştırması içinde izlek, yapı ile doğru orantılı olarak ilerletilmiştir.İzleğin yapı ile kurduğu örüntünün güzel örneklerinden birini de GöçebeDenizin Üstünde isimli şiir kitabında yer alan “Kediler”9 başlıklı şiiridir.“Çocuklar uyanır geceleyin1(ö) 2(y) 3(z)Bir şey ararlar karanlıkta4(n) 2(y) 3(z)Uyanır kadınlar geceleyin2(y) 1(ö) 3(z)Yüzük takarlar karanlıkta4(n) 2(y) 3(z)Geceleyin kediler uyanır3(z) 1(ö) 2(y) Bize bakarlar karanlıkta”104(n) 2(y) 3(z)(T. Ş. I, s.186) Şiir metni dört öğe üzerine kurulmuştur. Bunlar: Özne, nesne, yüklem ve zarftır. İkişer dizelik üç bentten kurulmuş olan şiirin her bir öğesini bir sayı değeri ilegösterdiğimizde; her bendin ilk dizesinin değiştirildiğini, ikinci dizenin isedeğişmediğini görürüz. İlk dizelerdeki değişim ise daha önce de belirttiğimiz gibiAnday şiirinde saklanmış matematiksel işlemleri izler. Birinci dizeler, toplam üç sayıdeğeri üzerine kurulmuş ve (ikinci dizelerde değişikliğe gidilmediğinden bu dizelerin sabitkalması amaçlanmış olmalıdır.) bu sayı değerlerinin kombinasyonu şeklindeilerletilmiştir.1, 2, 3 sayısal değeri üç bentte de değişik konumlandırma ile işlemesokulur. Matematikte kombinasyon denilen işlem adeta devreye girmiş gibidir.Şiir metnini öğelerine göre sayısal değerle gösterdiğimizde bent şeklininaşağıdaki gibi olduğu görülür.9 “Kediler”, Yeni Dergi, S.27, Aralık 1966, s.41710 Yeni Dergi, S.27, Aralık 1966, s.417 10Sayısal Değer OlarakŞiirin Kurulmuş ŞekliÖğelerineGöreKombinasyonun İlerletilmesiDurumunda Oluşturulabilecek ŞekliÖğelerineGöreI.Bent123423ö. y. z.n. y. z.321423z. y. ö.n. y. z.II. Bent213423y. ö. z.n. y. z.231423y. z. ö.n. y. z.III.Bent312423z. ö. y.n. y. z.132423ö. z. y.n. y. z.Şair üç bendin üçünde de sadece ilk dizelerde özneleri (Çocuklar, Kadınlar,Kediler) değiştirir, diğer öğeler ise öne ve arkaya alınarak dilsel bir işleme tabi tutulur.Bu dilsel işlem ise, dilbilimde ‘bir cümlenin sonsuz kez kurulma olanakları vardır’denilerek tanımlanan eklemlilikle ilintilidir.11Ve bu ilinti doğrudan Anday’ın“Bölümlemeler” başlıklı düzyazı şiirinde de bir anlatım aracı ya da şiirin yapısınailişkin bir çıkarım olarak şu dize-yazıda kendini gösterir. “Tümceler arasında anlamfarkı yoktur, ancak kendi bulduğumuzu anlayabiliriz. Bu da bağımsızlık ve yalnızlıkdemektir. Bir tümcenin içindeki sözcükler sonsuza değin yer değiştirebilirler.” (T. Ş.II, s.254)Daha önce de belirttiğimiz gibi Anday, ‘Eksik bırakacağım şiirimi! Onu sentamamla!’ (T. Ş. I, s.248) diyerek bu şiirini de okur tarafından tamamlanmaya açık hâlegetirmiştir. 1, 2, 3 sayısal değerinin12 kombinasyonu 6 şekilde kendini gösterir. Bu, 123,213, 312 / 321, 231, 132 şeklindedir. Şair, ilk üç sayısal değişimi (bunlar bold olarakverilmiştir) verirken son üç değişimi vermez. 1, 2, 3 sayısal değerinin verilmemiş olan üçşekli, yukarda da belirttiğimiz gibi kurulmaya açıktır ve bu kuruluşta anlamsal bir kayıpsöz konusu olmaz. Buna göre, bu üç dağılım -sadece ilk bendin ilk dizesini örnekaldığımızda- şöyle olur:a- Geceleyin uyanır çocuklar. (321)3 2 1b- Uyanır geceleyin çocuklar. (231)2 3 1c- Çocuklar geceleyin uyanır. (132)1 3 2 11 Şairin Yapısalcılık ve dilbilimle ilgisinin çok fazla olduğunu da bu arada belirtmek gerekir. “Sözler veİşler” isimli düzyazı şiirine, bu şiirde sorgulanan dil-nesne-anlam sorunlarına ilişkin çıkarımlara buaçıdan da bakılmalıdır.12 Her bir sayı değerini bir grup (özne, yüklem, zarf) olarak ele alıyoruz. 11Bu noktada şunu da belirtmeliyiz. Her bendin ikinci dizesi 423 (nesne, yüklem,zarf) değiştirilmemiştir. a-, b-, c- madde başı ile gösterilen her bir kuruluş eksikbırakılan şiirin kurulabilecek olan üç bendinin ilk dizelerine karşılık gelir. Ancak şairinyaptığı gibi her bentte öznelerin değiştirilmesi gerekir.Her bendin ikinci dizesinde ise değişen öğe, nesne ve yüklemdir. Yüklemler,şiirsel ahengin kurulmasına hizmet edecek şekilde uyaklı yürütülmüş, nesne ise iki sesliharf (Bir şey, yüzük, bize) esasına dayandırılmıştır. Öğelerin kuruluş sırası (423)bozulmadan şiir de kırılmaya uğratılmadan eksik / açık bırakıldığını söylediğimiz üçbendin de kurulması olasıdır. Burada şairin, okuru imgesel düşünmeye yönlendirdiğini,imgenin yapıda da kendini gösterdiğini belirtmeliyiz. Şair tarafından okurunun imgeseldüşünmesi ile kurulacağını varsayarak açık bıraktığı şiirinin son üç bendinin dekurulmasını biz okurlara bırakıyoruz. Şiirde dikkati çeken önemli bir özellik ise herbendin ilk dizesinin ilk sözcüğü, yukarıdan aşağıya doğru okunduğunda, birinci bendinbirinci dizesini veriyor olduğudur. Burada da sayısal değer ve öğe dağılımı 1,2,3; (ö),(y), (z) biçiminde olup, birinci dizedeki ile aynıdır. Bütün bunlar (yukarıdaki örneklemeler de dahil) bize, Anday şiirinin dış yapıözelliğinin (iç yapı ile bağlantılı olarak) sayısal değere dayandırıldığı gerçeğinigöstermektedir. Daha açık bir ifade ile Anday şiirinde yapı, matematiksel birbütünlüğün, denklemler, formüller esasına dayandırılarak yürütüldüğünü göstermiştir.Şairin, 1987 yılında Atilla Özkırımlı ile yaptığı söyleşide şiirinin dış yapı özelliklerihakkında söylediği şu görüşleri bu bakımdan önemlidir: “Şiir, düpedüz sesmatematiğidir. Tam bir düşünce, muhakeme ve matematik sorunudur.”13 Yine aynısöyleşide, Seçici Kurul Üyesi olduğu bir şiir yarışmasında, (yarışmaya katılanlarınbüyük çoğunluğunu Teknik Üniversite öğrencileri oluşturmuştur) yarışmaya katılanlarınşiirlerini şu cümlelerle değerlendirir: “Sözcük düzeni bakımından hiçbir düzen yok. Tamolarak matematiğe karşı bir çeşit başı boş duygusallıklar. O teknik üniversiteli gençlermatematiği biliyorlar. Neden şiire uygulamıyorlar matematiği? Şiir en ufakayrıntısına kadar bir matematiktir. Düpedüz ses matematiğidir.”13 Atilla Özkırımlı (Söyleşen), “Melih Cevdet Anday’la ‘Ölümsüzler’ ve Şiir Üzerine”, Cumhuriyet, 11Eylül 1987, s.4 12“Bölümlemeler”14 başlıklı düzyazı şiirindeki şu dize-yazının varlığı, Andayşiirinde matematiksel mantığın ne denli işler olduğunu göstermesi bakımından dikkatçekicidir. “... Gerçekte yedi olması gerekiyordu. İşte o yedinci ölüm unutuldu ve kılıkdeğiştirerek bir denklem biçiminde matematikte boy gösterdi: p / q = ne p, ne q. (...)Nesnelerin toplamı bir im biçimidir ki, karşılığı gösterilmez. Tümceler arasında anlamfarkı yoktur, ancak kendi bulduğumuzu anlayabiliriz.” (T. Ş. II, s.254)Matematikte, Polinom olarak adlandırılan ve en basit gösterim olan p / q ancakp / q şeklinde bir karşılığa denk gelir ki, o da p / q’dur. Polinomlar ve matematikselmantıkta p / q ? p ve p / q ? q sonucu çıkar. Yani p / q, ne p’ye; ne de q’ya eşittir.Bunun tek bir karşılığı vardır o da: p / q = p / q = denklem. Bu açılım şiir metninde dezaten yer almıştır. “...bir denklem biçiminde matematikte boy gösterdi: p / q = ne p, neq.” (T. Ş. II, s.254) Şiir metninde anlamın böylesi girift bir çağrışım alanına açılıyorolmasından dolayıdır ki, Anday’ın özellikle Kolları Bağlı Odysseus’tan sonrakişiirlerinde anlam arayışı ‘sonu gelmez bir uğraş’15 olarak tanımlanır. Şair, sadece matematiksel denkliklerin izini sürmekle kalmaz, aynı zamandayine sayısal bir ‘bilim’ olan fiziğin kimi formüllerini de şiirlerine taşır. Serbest bırakılanbir cismin, yere düşüş süresinden, bu cismin bırakıldığı yüksekliği bulmaya yarayan1/2gt2 ( h = 1/2gt2 ) formülü aynı şekilde metne (Kolları Bağlı Odysseus’a) alınır ve buformülün çağrışımları da düşünülerek içerik ve biçim buna göre kurulur.“Bulut bir biçim değildir artık, birTasarı, bir entr’acte, bir istektir;Olumsuz bir tanımdır gökyüzüBoyuna ilkel ve matematiksizSıkar durur tanrıları boş yere...Çünkü eski bahçelerde değilizEskidendi elmanın ağaçtan düştüğüŞimdi yalnız 1/2gt214 “Bölümlemeler”, Gösteri, S.76, Mart 1987, s.515 Mehmet H. Doğan, “Anday’ın Şiirinde Anlam Arayışları (Semantik Tutarlılık)”, Melih Cevdet AndayGünleri 20-21 Mayıs 1995, s.133; Şiir ve Eleştiri, İstanbul 1997, s.74-75 13Kapsar yıldız kaymalarınıAyıklamalı evren görütünüUsa uygun bir düzene koymalı.”(T. Ş. I, s.160)Daha önce “Kediler” şiiri ile “Ölümsüzlük Ardında Gılgamış” ve“Değiştirmeler” şiirlerinde görülen saklı yapı16 yukarıya alıntıladığımız şiirlerindeyüzeye çıkarılmış gibidir. Ancak, bu, şiirin tümü demek değildir. Yüzeyde söylenilerekokuru, sayısal alanda da düşünmeye iten ifadeler, şiirin anlamsal bağıntısı bakımındanda ayrı bir özellik gösterir. “1/2gt2”, ve “p / q = ne p, ne q.” kullanımı sadece şairinsayısal bilimlere düşkünlüğünü gösteren birer ibare değildir. Şiirin tamamı göz önündebulundurulduğunda bu kullanımların (belki de dilsel sapmaların), şiirin izlekleri ile deilintili olduğu görülür. Bu kullanımların şiirin anlamı ile bağıntısını en açık gösterenşiirlerden birisi de “Değişim”17 adlı şiiridir.9 “Gündüzler ve geceler vardıra 11 Gündüzün ve geceleyin gördüğün b 9 Karışır durur birbirine,c9 İpek böceği gibi ağıra9 Ve mırıldanarak gömüldünb9 Dut ağaçlarının dibine,c11 Beden kelebek olur kanatlanır a9 Ve neden sonra böyle bir günb11 Uçarız toprağımızın üstünde.”c(T. Ş. II, s.202)16 Bu türden gösterilecek şiir metinleri bir hayli fazladır, ancak biz bu örnekler ile geneli vermeyiamaçlıyor olduğumuzdan ve çalışmanın da yinelemeye düşmemesi açısından sadece birkaç örnekleyetindik. Diğer şiirler üzerinde yapılacak dikkatli bir incelemede de farklı kodlamalarla karşılaşmaolanağı vardır.17 “Değişim”, Adam Sanat, S.18, Mayıs 1987, s.17 14Üçer dizelik üç bentten oluşan bu şiirin, her bir bendini tek bir dize bütünlüğüiçinde yazdığımızda şiirin başlığı ile olan bağı ve simetrik dağılımı çok daha açıkgörülecektir.A- I. Blok (dize) II. Blok (dize)III. Blok (dize)Gündüzler ve geceler vardır/ Gündüzün ve geceleyin gördüğün/ Karışır durur birbirine,1256B- I. Blok (dize)II. Blok (dize) III. Blok (dize)İpek böceği gibi ağır / Ve mırıldanarak gömüldün / Dut ağaçlarının dibine,12 3 456C- I. Blok (dize)II. Blok (dize)III. Blok (dize)Beden kelebek olur kanatlanır / Ve neden sonra böyle bir gün/ Uçarız toprağımızın üstün(d)e.1234 5 6A madde başı ile gösterilen birinci bentteki, “gündüzler ve geceler” ile B veC’deki “İpek böceği gibi” ile “Beden kelebek olur”daki anlamsal bağ, şiirin ismindeki“Değişim”e göndermede bulunur. İpek böceğinin zaman içinde (gündüzler ve gece)kelebek olması gerçekliği, üç bendin ilk dizesinde ve dizeyi kuran ilk sözcüklerleanlatılır. A’nin II. bloğundaki “gördüğün” ile B ve C’nin “gömüldün” ile “Uçarız”arasındaki ilişki de yaşamsal bir değişimi / dönüşümü imler. Doğum, yaşam ve ölümkavramları, doğrudan söylenme yerine şiir dilinin olanakları içinde söylenmiştir.“gördüğün”, “gömüldün” ve “uçarız” sözcükleri ‘çağrışım anlamı’18 açısından elealınmalıdır. Şiirdeki diğer anlamsal bütünlüğün simetrik dağılımını göstermek için biribirisiyle ilişkili olanları kullanımları sayı değeri olarak verdik. Bu şiirde dikkati çekenbir diğer özellik ise uyak konusudur. Her bendin 1, 2 ve 3. dizeleri kendi aralarındauyaklı yapılmıştır. Bloklar halinde gösterdiğimiz yerde, her bloğun kendi içinde uyaklı18 Bu terimin birden fazla karşılığı olmakla birlikte biz, metindeki kullanımın okurda doğuracağı tümanlamları da içene alacak olan çağrışım anlamını kullanmayı en azından bu bölümde gerekli gördük.Anlam konusu ile ilgili birden fazla kaynak bulunmakla birlikte şunlara bakılmasında yarar vardır. Doğan Aksan, Anlambilim ve Türk Anlambilimi, Ank. Ünv. Dil ve Tairih- Coğrafya Fak. Yayınları,Ank. 1987; Şerif Aktaş, Edebiyatta Dil ve Üslup Problemleri, Akçağ Yay. Ank. 1986; Mehmet Rifat,Homo Semioticus, Kaf Yayıncılık, İst. 1996; Pierre Guiraud, Anlambilim, (Çev.: Berke Vardar),Multilingual Yay., İst. 1999; Nizamettin Uğur, Anlambilim Sözcüğün Anlam Açılımı, Doruk Yayınları,Ank. 2003 15kılındığı görülecektir. Ayrıca, bentlerdeki hece sayıları da şiirin ismi ile örtüşük olarakverilmiştir.19Anday şiirinde görülen, sayısal bilimlere ait kimi denkliklerin şiirin yapısınıkuran öğe konumuna getirilmesi, şiir okurunu nedenli güçlükler içinde bırakırsa, aynıgüçlük, şairin birkaç dilden alıntılama yaparak şiirinde dize yaptığı kullanımlarda dagörülür. Bu kullanımlar, şiir okurunu zorunlu olarak, metni başka metinlerle birlikteokumaya zorlar. Anday şiirinde anlamı sorun yapan temel etkenlerden birisi de çoğulokumayı gerektiren metinler arası ilişkinin sıkı bir disiplin içinde yürütülmüş olmasındasaklıdır. Öyle ki, Kolları Bağlı Odysseus şiiri, anlamını ancak ve ancak OdysseusDestanı ile birlikte okunması durumunda verir. Anday şiirindeki metinler arası ilişkisadece şiirine kaynaklık eden mitolojik anlatılarda görülmez. Doğu ve Batı kültürüne aitmitolojik yararlanmaların dışında, kimi şairlerden alıntıladığı yapı-anlam ve dilselkuruluşlarda kendini gösteren kullanımlar, şiir okurunun işini güçleştirenetkenlerdendir.20Şairin kendisi de zaman zaman şiire ek başlığı ile yazdığı birkaç yazısı ilealıntıladığı / kendi şiirinde kullandığı, kimi metinlere işaret etmiş, okurunu bu bakımdanhazırlamak / yönlendirmek istemiştir. Ancak, şairin ‘ek’ ya da ‘birkaç söz’21 başlığı ileyazdığı açıklayıcı / yönlendirici yazıları doğrudan şiirin yapısına ilişkin bilgi içermez,daha çok şiirinin kaynaklarını verir özelliktedir. İngilizce: “This is the mytologh of modern death” (Bu, modern ölümmitolojisidir.) (T. Ş. I, “Kolları Bağlı Odysseus”, s.165)Almanca: “Über allen Gipfeln ist Ruh” (Bütün tepelerin üstü sessizdir.) (T. Ş.I, “Troya Önünde Atlar”, s.315)Hintçe: “...Yat sat tat ksanikam / (...) Santana ksana dharmas.” (Her şeyinsüresi göz kırpmak kadar kısadır / (...) Geçici varlıkların anlarının dizisi) (T. Ş. I, “TroyaÖnünde Atlar”, s.319)19 Bu şiirde ayrıca hece ölçüsünün değişen iki ölçü (9, 11) esaslı olmasına karşın, uyağı tek bir çizgihalinde yürütüldüğüne de ayrıca dikkat etmek gerekir.20 Geniş bilgi için bkz.: Mitat Durmuş, Melih Cevdet Anday’ın Şiirleri ve Şiir Sanatı, Ankara Ünv.Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış doktora tezi)21 Bu konu ile ilgili olarak şairin şu yazılarına bkz.: Melih Cevdet Anday, “Kitaba Ek”, Yeditepe, S.79,16-31 Ocak 1963, s.5; (T. Ş. I, s.174-176); Melih Cevdet Anday, “ “Troya Önünde Atlar” İçin BirkaçSöz”, Varlık, Kasım 1972; (T. Ş. I, s.321-323); Melih Cevdet Anday, “Ölümsüzlük Ardında GılgamışÜstüne Birkaç Söz”, T. Ş. II, s.65-66 16Kullanımlarını ve bunların anlamı ile şiirin anlamı / izleği arasındaki bağıçözmek ile, “p / q = ne p, ne q.” (T. Ş. II, s.254) ve “Eskidendi elmanın ağaçtan düştüğü/ Şimdi yalnız 1/2gt2” (T. Ş. I, s.160) ve diğer yapı içinde eritilmiş denklikleri / formülleriçözmek okur için aynı güçlükleri doğurmaktadır. Ayrıca, özellikle “Öğle UykusundanUyanırken” başlıklı düzyazı şiirindeki “altın”, “simya” ve “ekonomi” ile ilgili verilenbilimsel bilgiler de aynı şekilde okuru metin içinde duraksatan özelliklerdir. “Sözler veİşler” isimli düzyazı şiirindeki dilbilimsel yargı ifade eden kullanımların şiir metniiçinde konumlandırılmış olması ve bu türden kullanımların şiir metni içinde sıklıkla yeralması, şairin poetik anlayışını vermesi bakımından da son derece önemlidir. Durumunböylesi karmaşık bir görünüm kazanmasından dolayıdır ki, metin karşısındaki okur,metinüstü okumaları şiirle birlikte yürütmek durumunda kalır. Bütün bu kullanımlar,okuru dışta bırakmanın, şiirde anlamı başka bir alanda aramanın22önemligösterenleridir. Anday şiirinde düşünce, saltık bir fikir ve felsefî bir kullanımın varlığını işaretetmekle kalmaz. Bilimsel boyutta da şiir metnine girer. Anday’ın şiiri kafa ile okunan, böyle okumayı zorunlu kılan metinlerdir. Şair,1941 yılında yazdığı”Şiir Hakkındaki Yazılara Dair” başlıklı denemesinde; “Bir güngelecek ki, şiirden limonata içilirken olduğu gibi yorulmadan ve hususî bir vasıtayalüzum hasıl olmaksızın zevk alınacaktır.”23 demesine rağmen bu tarihten yedi yıl sonrayazdığı “Tohum” şiirinden ve özellikle Kolları Bağlı Odysseus şiir kitabından sonra yazdığı şiirlerinde asla şiir okurunu böylesi bir keyfilikle baş başa bırakmaz. Hatta şiirokurunun ‘rahatı’ 1948 yılından son şiiri “Şarap”24 a gelinceye değin kaçırılır.22 Anday şiirinde anlam yine kendi üstüne döner. Çünkü, imge Anday şiirinin temel öğesidir ve anlamınkendi üstüne dönmesi de imge yoğunluğunun bir sonucudur. Bu bağlamda O. Paz’ın şu yargısınıanımsatmakta yarar vardır. “İmgenin anlamı ise, ... imgenin kendisidir. Öbür sözcüklerlesöylenemez. İmge kendi kendisini açıklar. Söylemeye çalıştığı şeyi kendisinin dışında hiçbir şeysöyleyemez. ... Anlam imgenin içinde başlar ve imgenin içinde biter. Şiirin anlamı şiirinkendisidir. İmgeler herhangi bir açıklamaya veya yoruma indirgenemez.” Bkz.: Octavio Paz, Yayve Lir / Şiir Nedir, (Çev.: Ö. Saruhanlıoğlu), Armoni Yay., İstanbul 1995, s.12223 Melih Cevdet Anday, “Şiir Hakkındaki Yazılara Dair”, Yeni S. E. S.(Sanat, Edebiyat, Sosyoloji), S.6(10), Temmuz 1941, s.224 Melih Cevdet Anday, Yaşasın Edebiyat, S.1, Kasım 1997, s.15 (Not: Şairin yazdığı en son şiir henüzkitaplarına alınmamıştır.)

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,26 M - Bugn : 21516

ulkucudunya@ulkucudunya.com