« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

31 Oca

2022

Sadettin Kaynak

1895 – 03.02.1961 01 Ocak 1970

Hâfız Hacı Sâdettin Kaynak, Fatih Camii Müderrislerinden Ali Alâüddin Efendi’nin oğludur. Taşkasap semtinde Lütfipaşa Mahallesinde doğmuştur. İbnülemin doğum tarihini 1885 olarak vermiştir.

Mustafa Rona ve Yılmaz Öztuna doğum tarihini 1895 olarak belirtmişlerdir. 12 Ekim 1950 tarihli Resimli Radyo Dünyâsı dergisinin 17 nci sayısında ki bir söyleşide doğum tarihini “Çapa’da Lütfüpaşa’da 311 tarihinde (1893) dünyâya gelmişim.” diye açıklar. Aynı söyleşide anne ve babasının Karadeniz kökenli olduklarını da belirtir.

Sanatçının ölümünden 12 gün sonra yayınlanan 16 Şubat 1961 tarihli Hayat Mecmuası’nda Orhan Tahsin, Sâdettin Kaynak’ın vasiyetini açıklar. 16 aralık 1958 günü hazırlanan vasiyetin son bölümünde şunlar yazılıdır: “Peygamber, 63 sene yaşadı. Ben de 63 yaşındayım. Allah’dan diliyorum ki bu sene öleyim. Tamam altı yıl oldu felç geleli. Bu senenin sonunda altı sene dolacak.”

Sâdettin Kaynak bu belgenin hazırlanışından 3 yıl sonra ölmüştür. Kendi beyanındaki iki yıllık 311 (1893) fark, büyük bir olasılıkla, Hicri takvimin Miladi takvime hatalı çevrilmesinden doğmaktadır.

Sesinin güzelliği ve musikiye olan yakınlığı küçük yaşlarda dikkati çekmiş, Hâfız Melek Efendi’den dini musiki, ilahiler öğrenmiş, Darüşşafaka muallimlerinden Kâzım Uz‘dan ve Kasımpaşa Küçükpiyalê Camii imamı Hâfız Cemal Efendi’den ve Neyzen Emin Dede’den (Yazıcı) faydalanmıştır.

Aldığı yoğun dini eğitim sonunda Hâfız olmuş ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirmiştir. Sultanselim ve Sultanahmet Camii başimamlığı ve hatipliği de yapan besteci yaşamını, İbnülemin’e yazmış olduğu mektupta şöyle anlatmaktadır.

“Hâfız Melek Efendi beni tatmin etmiyordu. Kasımpaşa’da Küçükpiyale Camii imamı olan Hâfız Cemal Efendi’ye devama başladım. Bu zattan da müteaddit (çeşitli) duraklar, ilahiler ve dört beş fasıl meşk ettim. İlk geçtiği eser Tab’i Mustafa Efendi‘ nin Beyati Semaisi “Çıkmaz deruni dilden efendim mehabbetin” dir.

Bu zat da beni tatmin etmemeğe başladı. Zekai Dede‘nin çıraklarından Darüşşafaka’lı Kazım Bey’e intisap ettim ve bu zatla çok nadide eserler meşk ettim. İlk meşk ettiğim eser sâbâ kâr-ı natıkıdır. O esnada Sultanselim başimamlığına tâyin olundum. Artık hocalara devamın güç olacağına kanaat getirerek kendi kendime notayı öğrenmeye başladım.

Evvela bildiğim eserlerin üzerinden notasını okumaya çalıştım, müteakiben (sonradan) bilmediğim eserlerin notasını çözmeye, daha sonraları da bestelediğim eserlerin notasını yazmaya başladım. 1926 tarihinde Berlin’e gittim. Yolda avukat Ali Şevket namında bir zata rastladım. Bana kendisine ait olan “Hicranı elem sinei pürhunumu dağlar” mısraiyle başlayan güfteyi verdi.

Bunu aynı yolculuk sırasında Hüzzam makamında besteledim. Pathe, Columbia, Odeon firmalarına plak doldurdum. Balkan Muharebesi sıralarında Darülfünun Ulûm-i Şer’iyye şubesine bilimtihat (sınavla) girdim. Mektebi ikmal etmeden (bitirmeden) askere gittim. Diyarbakır’a ihtiyat zâbiti (yedek subay) olarak gönderildim.

Mardin’de, Diyarıbakır’da, Mamuretülaziz Elazığ’da ve Harput’da bulundum. Buralarda halk musikisini esas kaynaklarından tetkik ettim. Müteaddit vesilelerle (çeşitli nedenlerden dolayı) Milano’ya, Viyana’ya ve Paris’e seyahatler ettim. Buralarda da Garp (Batı) musikisiyle yakından temas ettim. Paris’te konser verdim (1930).

İstanbul’a döndükten sonra film musikisi bestelemeye heves ettim. Mısır’dan getirilen 85 adet filmi musikilendirdim. Her filmde, 10 ila 20 tane eser mevcut idi. 5 sene müddetle İpekçi Kardeşler film şirketine bağlı kaldım. Bu esnada yerli filmler için eserler de besteledim.

Yerli filmlerden Allahın Cenneti’nde, Arap filmlerinden Leyla İle Mecnun da film sahasında ilk bestelerimi verdim. Bu esnada rahmetli Atatürk beni çağırttı. Bir Kur’anı kerim verdi. İmzasını koydu. Kur’anı Kerimde muharebeye müteallik (savaşa dair) ayetlerin tercümelerini tesbit ederek, ordu kumandanlarına bir nutuk vermemi emretti. Hazırlandım.

Atatürk’ün karşısında, Ordu kumandanlarının hazır bulunduğu bir mecliste bu emri yerine getirdim. Atatürk “Yahu, Kur’anda neler varmış da bizim haberimiz yok” dedi. Müteaddit defalar birçok vesilelerle Atatürk’ün huzuruna kabul olundum.

Feridun Fazıl Tülbentçi’ nin yaptığı Yavuz Sultan Selim Ağlıyor filminin bestesi esnasında nezf-i dimağiye duçar olarak (beyin kanaması geçirip) felç oldum. 2 sene evvel 1953 tarihinde Sultanahmet Camiine ikinci imam tayin olunmuştum.”
Hâfız Sâdettin Kaynak, uzun süren hastalığı sonunda 3 Şubat 1961 günü vefât etmiş ve vasiyeti üzerine Merkezefendi mezarlığına gömülmüştür.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,12 M - Bugn : 14651

ulkucudunya@ulkucudunya.com