« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

28 Eyl

2020

Müzakerelerde geri adım atılamaz

Armağan KULOĞLU 01 Ocak 1970

Türkiye'nin Akdeniz'deki hak ve menfaatlerini korumak maksadıyla yaptığı girişimler, Türkiye'ye ezelden karşı olan ülkelerle, son yıllardaki hatalı dış politikalar nedeniyle karşımıza geçen ülkeleri bir araya getirmiştir. Bu ülkeler Türkiye'nin haklı girişimlerinden rahatsız olmuşlar ve Türkiye'ye karşı cephe almışlardır. Yunanistan bu karşı cephede koçbaşı durumundadır.
AB, 24-25 Eylül 2020'de Brüksel'de olağan üstü toplantı düzenlemişken, güvenlik ekibinde korona çıkması nedeniyle bir hafta ertelenmiştir. Toplantı öncesi Türkiye'yi girişimlerinden vazgeçirmek için yaptırım uygulanabileceği tehdidi öne sürülmüştür.
Üçlü video konferans
Oruç Reis gemisinin Sismik faaliyette bulunurken bakım için Antalya Limanı'na çekilmesinin, Türkiye tarafından diplomasiye fırsat vermek için yapıldığının açıklanmasından sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı ve AB Konseyi Başkanı arasında üçlü bir video konferans düzenlenmiştir. Konferansta, Türkiye ve Yunanistan'ın istikşafi görüşmelere başlamaya hazır olduğu sonucuna varılmıştır. Akabinde, Türkiye ve Yunanistan'ın yakın zamanda İstanbul'da görüşmelere başlayabilecekleri haberi çıkmış, görüşme trafiği artmış, alanı genişlemiştir.
Bu gelişmelerin ışığında yapılacak AB zirvesinden, Türkiye'ye yaptırım uygulama kararının çıkmasına cesaret edilemeyeceği anlaşılmaktadır. NATO'daki görüşmeler de bunu teyit etmektedir.
Görüşmelerden sonuç alınabilir mi?
Diyalog ve görüşme, karşılıklı atışmalardan ve sert güç kullanmaktan iyidir. Ancak görüşmenin Doğu Akdeniz'deki yetki alanları üzerinden yapılması gerekirken, konu Ege sorunlarını da kapsayacak bir mecraya sürüklenmiş, muhatap olarak da Türkiye'nin karşısına Yunanistan getirilmiştir. D.Akdeniz yetki alanları, sahildar ülkelerin tümünü ilgilendirir. Gerekiyorsa uluslararası konferansta görüşülür. Bu konuda Türkiye, BM'de çağrıda da bulunmuştur. Konferansa KKTC'nin de iştiraki olmazsa olmazdır. Anlaşmazlıklar uluslararası mahkemelere götürülebilir.
Oruç Reis gemisinin limana çekilmesini karşı taraf sevinçle karşılamıştır. Arkasına AB, AP, ABD'yi alan Yunanistan, müzakerelerde Türkiye'nin geri adımlar atabileceği ve tavizler verebileceği hususunda ümitlenmiştir. Oruç Reis limandan ayrılmış, Antalya açıklarında gelişmeleri beklemektedir.
Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hak ve menfaatleri bellidir. Sert üsluplarla açıkladığı ve ona uygun davrandığı durumdan geri adım atması, bundan sonrası için şüphe uyandırır. Tavizler birbirini kovalar. Konu Ege'ye, Ege Ordusunun lağvına ve Kıbrıs'a kadar uzanabilir.
Diyalog ve müzakerelerde karşılıklı tavizler verilmesi birçok durumda mümkündür. Ancak bu durum farklıdır. Geri adım atılamaz. Sonuna kadar hakkımız olan ve uluslararası hukuktan kaynaklanan menfaatlerimizden kesinlikle taviz verilemez. Konu bir beka meselesidir. Yunanistan'ın uluslararası hukuk dışı uygulamaları ve hakkı olmayan isteklerinde ısrar etmesi halinde, görüşmelerden sonuç alınamayacağı değerlendirilmektedir.
Lozan konusundaki ikilem
Bir taraftan Lozan Anlaşması hükümlerine göre NAVTEX'ler ilan edeceksin, diğer taraftan Lozan'ı bize başarı diye yutturdular diyeceksin. Aslında Lozan'ın ne olduğunu çok iyi biliyorlar. Ancak Cumhuriyeti kuranları itibarsızlaştırmak ve iç siyasete gönderme yaparak yaranmak amacıyla böyle konuşmak mecburiyetinde kaldıkları anlaşılıyor. Yakışmıyor.
Lozan Türkiye Cumhuriyetinin tapu senedidir. Son derece başarılıdır. Güneş balçıkla sıvanamaz. Karşı tarafın eline koz verilemez. İdeolojik yaklaşımlar, ülke menfaatlerinin önüne geçemez.
Nihayet dikkate alacaklar
Uzun bir süredir Mısır, İsrail ve Suriye'yle diyalog kurmanın önemini vurgulamaktayım. Tecrübeli ve bilgili kişiler de bunu ısrarla belirtiyor. Son zamanlarda Mısır ve İsrail konularında ilerleme olacağına ilişkin açıklamalar, geç de olsa ümit vericidir. İnattan ve ideolojik saplantılardan biran önce sıyrılıp, elimizi çabuk tutmamız gerekiyor.
Adaların askeri statüden arındırılması konusunda teşebbüsler var. Ancak Yunanistan'a bırakılmamış, Türkiye'ye ait olduğu bilinen adaların işgal edilmesi hususunda hala bir girişim yok. Bu konuda açıklama da yok. Acaba neden?

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,39 M - Bugn : 36430

ulkucudunya@ulkucudunya.com