« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

25 Mar

2018

Türkiye'nin yeni Kızılelma'sı: Demokrasi

Adnan İslamoğulları 01 Ocak 1970

Kuşatılıyoruz...

Ordularla değil, askerî kuvvetlerle değil... Göklerimizde uçan düşman uçakları, limanlarımıza yanaşmış düşman gemileri, suyun yüzüne çıkmış periskoplarıyla düşman denizaltılarıyla değil mâruz kaldığımız kuşatma...

Çünkü onlarla baş etmeyi, onları önümüze katıp kovalamayı iyi biliyoruz ve ne kadar iyi bildiğimizi bütün dünya biliyor... Çünkü bütün dünya Mustafa Kemal Atatürk'ü çok iyi biliyor, Kuvay-ı Milliye'yi çok iyi biliyor, Kara Fatmaları, Şerife Bacıları, Nene Hatunları, Sütçü İmamları, Şahin Beyleri çok iyi biliyor... Kağnılarımızın gıcırtıları hâlâ kulaklarında dünyanın, Çanakkale'de ölüme koşan liselilerimiz gözlerinin önünde hâlâ bütün dünyanın...

Biz, bizi biz yapan değerlerimizi yitirerek kuşatılıyoruz günden güne...

Biz, adâlet hissimizi yitirerek kuşatılıyoruz günden güne...

Biz, kardeşlik hislerimizi ve uhuvvet râbıtamızı yitirerek kuşatılıyoruz günden güne...

Biz, şehirlerimizi yitirerek kuşatılıyoruz günden güne...

Biz, devlet aklımızı yitirerek kuşatılıyoruz günden güne...

Biz, devlet ciddiyetimizi yitirerek kuşatılıyoruz günden güne...

Biz, iyilik ve yardımlaşma duygularımızı yitirerek kuşatılıyoruz günden güne...

Biz, kırmızı çizgilerimizi yitirerek kuşatılıyoruz günden güne...

Biz, kötülüklerin yaygınlaşmasına karşı duyarlılığımızı yitirerek kuşatılıyoruz günden güne...

Biz, millîliğimizi yitirerek kuşatılıyoruz günden güne...

Biz, hakikatin yanında saf tutmak yerine kötü örneklerin bolluğuyla dindarlığımızı yitirerek kuşatılıyoruz günden güne...

Biz her dakika daha fazla pespâyeleşerek kuşatılıyoruz günden güne...

Her geçen gün daralıyor kuşatma ve nefessiz kalıyoruz...

Her geçen gün daralıyor kuşatma ve hareketsiz kalıyoruz...

Her geçen gün daralıyor kuşatma ve ümidimiz azalıyor...

Her geçen gün daralıyor kuşatma ve vakarımız zedeleniyor...

Her geçen gün daralıyor kuşatma ve kelimelerimiz azalıyor...

Ülke bir tek kişinin konuştuğu, bir tek kişinin tercih edebildiği, bir tek kişinin karar verebildiği, bir tek kişinin bir çocuğun oyun hamuruna şekil verdiği gibi şekillendirdiği bir ülke haline geliyor...

Hukuk ve yargı artık siyâsetin de değil, bir tek kişinin vesâyetinde, hukukçuların cüppelerine artık düğme de yetmiyor iliklemek için, fermuar dikilecek yakında. Bürokrasi rehin, üniversiteler suskun, ulemâ dut yemiş bülbül, basının üzerinde bir giyotinin düştü düşecek tedirginliğinde, sermaye için konuşmak lüks, vergilerin ve zamların altında eziliyor, vatandaş zaten geleceği hacizli, geleceği ipotekli. Seçmen ise seçimlerin güvenliğinden ve dürüstlüğünden endişeli...

Ve tek çâre yine artık nasıl bir şey olduğunu unutmaya başladığımız demokrasi... Önceden sıradan bir kelime olarak duyup telâffuz ettiğimiz bu kelime artık kulağımıza ne kadar efsunlu geliyor değil mi, adeta bir Kızılelma gibi...

Türkiye'nin yeni Kızılelma'sının adı tam demokrasidir..

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,26 M - Bugn : 14147

ulkucudunya@ulkucudunya.com