« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

13 Mar

2017

Gene aldatılıyorsak ne olacak?

Ahmet Gürsoy 01 Ocak 1970

 Hep öyle olmadı mı?

Önce kayıp ettiler, sonra "aldatıldık, yanlış yapmışız" demediler mi?

Dediler..

Şimdi herkesten "evet" oyu istiyorlar..

Biz gene tıpkı geçmişte olduğu gibi "yapmayın etmeyin, demokrasiye kıymayın. Bırakın parlamenter sistem kalsın" demeye devam ediyoruz.

Peki onlar?..

Israrla..

İnatla..

Hepimizi dövmeye kalkarak..

Engeller koyarak ne diyor?

Tek adam yönetimi getireceğiz.

Eskiden "yalaan!" diye haykırıyorlardı.

Şimdi bizzat Sayın Cumhurbaşkanının kendisi söylüyor.

Daha geçen gün Kılıçdaroğlu'nun bir sözünü diline dolayarak bilinen o küçümseyici tavrı ile "buna beş koyun verseniz kayıp eder" demedi mi?

Sonra da miting alanını dolduranlara "Ne Başbakanı? Bundan sonra Başbakan olmayacak sadece Cumhurbaşkanı olacak Cumhurbaşkanı" diyerek elini göğsüne koyduktan sonra tek adamın kendisi olacağını açıklamadı mı?

Hatırlayın!

Peki, bunun üzerine demokrasi eğitimi almış, okullarda tarih dersi okumuş halkımız ne yaptı? Cumhurbaşkanı açıklar açıklamaz hurraaa hep bir ağızdan alkışlarla "eveet!" diye haykırdı...

Demek ki ne imiş?

Kitleler, kendi ipini yine kendi eliyle çektirebilirmiş.

İşte size kitle psikolojisi...

Demokrasi eğitimi almış bir halkın içler acısı fotoğrafı...

Söyler misiniz? Tek adam ile kayıp edecekleri arasında bağıntı kuramayan veya kurmak istemeyen insanların derdi ne?

Özgürlükleri mi sevmiyor?

Parlamentoda daha güçlü temsil edilmeyi mi beğenmiyor? Halk, neden daha fazla parlamento yetkisi istemek yerine, hazır var olanı dibe indirmek için meydanları doldurup bu kadar çırpınıyor, anlayan varsa beri gelsin.

Bütün mesele iyi muhalefet olmaması mı sahiden?

Hiç sanmam.

Muhalefetin en küçük hatasını büyüten insanlar, iktidarın tahribatlarını, yarattığı büyük depremleri, toplumsal yıkımları görmezden geliyor..

İlginç olan bu..

Böyle bir gerçeklik karşısında şunu sormamız gerekiyor: Eğer bir toplumun başına bela gelecekse, bizim onu durdurmamız ne kadar mümkün?

Hatırlayın..

Oslo meselesini.

Ordunun FETÖ eliyle darmaduman edilmesini ve bunların o günkü desteğini. Yine bir referandumla HSYK'nın yıkımını, hukuk sisteminin çökertilmesi.. Hatırlayın.. Bütün bunları yapmış bir iktidar Almanya'da ayakta kalabilir miydi?

Fransa'da üst üste seçim kazanır mıydı?

İtalya'da yine meydanlara çıkıp referandumda evet isteyebilir miydi?

Var sayalım istedi..

Hangi Alman, İtalyan ve Fransız yurttaşı kendi özgürlüklerini bir tek kişinin otoritesine terk etmek için meydanları doldurur çılgınca alkışlardı. Bu durumu aklı başında hangi basın yayın organı desteklerdi?..

Ama bakın..

Bizde bütün bunlar oluyor ve karşı çıkanlar terörist ilan ediliyor.

Merak ediyorum.. Gene yanlış yapıldığı anlaşılırsa ey halk, bugüne nasıl döneceksin?

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,28 M - Bugn : 1614

ulkucudunya@ulkucudunya.com