« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

13 Mar

2017

Demokrasi kültürü ve referandum sonrası

Emre Kongar 01 Ocak 1970

Referandum tarihi yaklaştıkça ve “Hayır” olasılığı güçlendikçe, iktidar çevrelerinin Referandum söylemleri sertleşiyor:
“Hayır” diyeceklere yönelik suçlamalar artarak devam ediyor.
Bu suçlamaların “terörizme” kadar uzanan bir yelpaze içinde yer alması, her bakımdan, toplumumuzun hem demokrasi kültürüne hem de ruh sağlığına zarar veren sonuçlara yol açabilir:
Çünkü Referandum konusunda farklı düşünen insanları birbirlerine düşmanlaştırarak, çeşitli grupların birlikte yaşama iradelerini zayıflatabilir ve Referandum sonrasında beklenmedik gerilimlerin ortaya çıkmasına yol açabilir.
Ayrıca Referandumda “Hayır” diyebilecek olan vatandaşların, “terörizm” gibi, yıllardır Türkiye’nin baş belası olan bir insanlık suçuyla itham edilmesi, bu insanlık suçunun “olağanlaştırılması” bakımından da çok sakıncalı bir tutumdur.
Unutulmamalıdır ki, Referandum, “Evet” yanıtının da “Hayır” yanıtının da meşru ve haklı kabul edildiği “Demokratik bir süreç” olarak toplumun önüne getirilmiştir.
Seçeneklerden birinin “ihanet” mertebesine taşınarak bir kampanya yürütülmesi, hele hele bu kampanyanın adalet mensupları dahil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm makamlarınca benimsenmiş görünmesi, bugün için de gelecek için de “Demokratik Rejimimizde” “telafisi olanaksız” yaralar açabilir.

***

Aslında bu “Referandum süreci” zaten iki bakımdan sorunludur:
Birinci olarak, Olağanüstü Hal, OHAL uygulamaları sürdüğü için, toplumda, seçmenin özgür iradesiyle, hiçbir baskı altında kalmadan karar verebileceği bir ortam yoktur.
İkinci olarak, seçmenin tercihine sunulan seçeneklerin birisi, tek bir kişinin sadece yasama ve yürütme erklerini değil, adalet erkini de denetlemesine olanak sağladığı...
Her demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan, “kuvvetler ayrımını”, “denetimve denge” mekanizmalarını ortadan kaldırdığı için...
“Demokratik Rejimin” bazı temel kurum ve kurallarına aykırı düzenlemeler içermektedir.
Bu açıdan, böyle bir Referandumla “Demokratik Rejimi” sakatlayacak seçeneklerin halkın onayına sunulması, doğrudan doğruya “Demokratik Rejimin ruhuna” aykırı görünmektedir.

***

AKP iktidarının bugüne kadar gerilim stratejisinden beslendiği bilinmektedir...
Referandum sürecinde de bu stratejinin devam ettirilmesi, Referandumsonrası için, sonuç ne olursa olsun, pek umut verici görünmemektedir...
Oysa toplum artık kavga değil, sükûnet istemektedir ve bunu sağlamakda, Referandum sonucu ne olursa olsun, iktidarın görevidir.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,27 M - Bugn : 33332

ulkucudunya@ulkucudunya.com