« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

30 Oca

2017

Referanduma giderken anket terörü

Özcan Yeniçeri 01 Ocak 1970

 Yeni anayasa değişikliği darbe dönemleri dahil cumhuriyet döneminin en radikal değişimini ihtiva ediyor.

Yapılan değişiklikle TBMM'nin ve milletvekillerinin işlevi, bürokrasinin özellikle de yargının yapısı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı konusunda radikal değişiklikler öngörüyor.

Devleti üst insana teslim etmek!

Anayasada yapılan değişiklik özü itibarıyla "tarihi, kahramanlar yapar" anlayışının ürünüdür.

Yeni anayasa değişikliğiyle devlet, kahraman, bilge ve karizmatik -Nietzche'nin tabiriyle- "üst insan" niteliklerine sahip siyasi partili cumhurbaşkanına teslim edilecektir.

Osmanlı'dan bu yana yaşanan siyaset ve devlet adamı kıtlığı (Kaht-ı rical) dikkate alındığında yapılan değişikliğin ne denli stratejik olduğu anlaşılır.

Anayasa değişikliğinin en önemli yanı toplumsal sözleşme olan anayasanın toplumun yalnızca bir kesimiyle yapılmış olmasıdır.

Bu durumda yeni anayasa toplumun bir kesimiyle yapılan sözleşme olacaktır.

Böyle bir anayasanın toplumun bütün kesimlerini asgari müşterekte de olsa buluşturması çok zordur.

Bu yönü itibarıyla yapılan anayasal değişiklikler referandumda %50'nin üzerinde bir halk oyuyla geçmiş olsa bile bu anayasanın bu içerik ve zihniyetle sürdürülebilir olması çok zordur.

Referandum kampanyasının asimetrisi

Demokrasinin bünyesinde oligarşik eğilimlerin olduğu, demokratik kurumların doğası gereği zamanla oligarşiye dönüştüğü hep iddia edile gelmiştir.

Siyasette lider bir kez hâkimiyet tesis edince, hâkimiyetini sürekli kılacak yol ve yöntemleri uygulamaya soktuğu siyasi bir gerçekliktir.

Siyasi partiler ve liderleri iktidarlarını sürekli kılabilmek için başlangıçta savundukları demokratik amaç ve ilkelere çok rahat ihanet edebilmektedir.

Bu olgu Türkiye siyaseti açısından iki kez doğrudur. Mevcut siyasi partiler muhaliflerine karşı, iktidar da muhalefet partilerine karşı büyük yetki ve imkânlarla donatılmıştır.

Demokratik görüntü verilen siyasi yarışların şartları asimetriktir.

Türkiye'de siyasi partilerin liderleri kendi arzularıyla -bir de kaset zorlamasıyla- çekilmedikçe siyasi partilerin bütün mensupları bir araya gelse onları yerinden edememektedir.

AKP iktidarını da eşit olmayan şartlar altında siyasi mücadele veren muhalefetin iktidardan düşürmesi mümkün değildir.

AKP; bürokrasi, burjuvazi, STK, medya, akademik, kültür, sanat, spor, araştırma merkezi, diyanet, eğitim alanlarında adeta devletleşmiştir.

Mevcut siyasi muhalefet iktidarla yarışa eşit olmayan, asimetrik şartlarda girmektedir.

Hâlbuki demokrasi şartların eşit kılınmasıdır!

AKP lehine referandumun manipülasyonu!

Cumhurbaşkanı Erdoğan bile referandumla ilgili olarak "biraz erken oluyor" derken yanlı ve yandaş araştırma şirketleri sonuçları açıkladı bile...

Varlığı AKP'nin varlığına endeksli sözde araştırma şirketleri referandum için beyin yıkamaya ve şartlandırmaya bugünden başladılar.

Bu şirketlerinden birisi olan ORC, yayınladığı referandum anketi sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 62'si referandumda 'Evet' demiş. 'Hayır' diyenlerin oranı ise yüzde 38'miş.

Daha da komik olanı ise Milat gazetesinin bir yazarı söylemiştir. O, sokakta ülkücülerle görüştüğünü, onların da Cumhurbaşkanlığı sistemine destek verdiklerini iddia etmiştir.

Gerçek ise bunun tam tersidir. Zira ANDY-AR şirketinin yetkilisi Faruk Acar, referanduma ilişkin "Evet ve hayırlar arasında sadece 2 puan fark var. Yani biri 44 diğeri de 42" olduğuna yönelik açıklamada bulunmuştu.

Dahası Faruk Acar "araştırmalarda gördüğümüz MHP seçmeninin cumhurbaşkanlığı sistemine olan desteği, parti yönetiminin tamamen aksi yönünde olduğunu" söylüyor.

Etyen Mahcupyan da "MHP seçmeninin kabaca üçte ikisi ile AK Partililerin çoğunluğu arasında net bir duruş farklılığı" olduğu tespitinde bulunmuştur.

Referandum kampanyasında her türlü yönlendirme, spekülasyon ve ajitasyon faaliyeti yaşanacaktır.

MHP seçmeni AKP lehine konsolide edilmeye çalışılacaktır. CHP açık bir biçimde HDP'yle arasına mesafe koyar, kampanyada hata yapmaz, İmralı canisinin "Erdoğan'ın başkanlığını destekliyorum" temasından hareket ederse sonuçları etkileyebilir.

Hiçbir sonuç çantada keklik değildir.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,34 M - Bugn : 64060

ulkucudunya@ulkucudunya.com