« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

04 Oca

2017

`ESAD ANAYASASI`

Ahmet Takan 01 Ocak 1970

Liderlerin, gazetecilere yıl sonu değerlendirmeleri bir Ankara klasiğidir. Önceki gün akşam yemeğinde, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, gazetelerin Ankara temsilcileri ile bir araya geldi. 2016'nın genel bir değerlendirmesine girmedi. Haklıydı!.. Çünkü hafızalarda hep kötü ve karanlık geçen günler vardı. Tekrara da hiç birimiz hevesli değildik!.. Kılıçdaroğlu, yıl sonu toplantımıza "demokrasi sofrası" adını koydu, direkt sorularımıza geçti. Konuştuğumuz konular çok sıcak gündem maddeleriydi. CHP lideri, AKP-MHP ittifakı ile Meclis'te görüşülen anayasa değişiklik paketine "Esad anayasası. Esad'a karşı çıktık anayasası madde madde geldi" dedi. Kılıçdaroğlu, iktidara da "paketi çekin" çağrısı yaptı.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle;

-- Paketin hazırlanmasına CHP katılmadı. Eksiklik hissediyor musunuz?

Daha önce referandum oldu. Deniliyordu ki, bu anayasa paketi kabul edilirse Türkiye'de her şey güllük gülistanlık olacak. Oldu mu? Hayır... Gerçekleşti mi beklentiler? Hayır. Şimdi aynısının başka bir versiyonuna tanık oluyoruz.

Bir anayasa değişikliği geliyor. Amacı ne? Demokrasi ise demokrasiyi getirmiyor. Kuvvetler ayrılığı ilkesini güçlendirmekse o yok zaten.

Şimdi bu anayasa değişikliği neden geliyor Türkiye'nin gündemine? Hangi gerekçeyle geliyor? Bir kişinin arzusu üzerine geliyor. Bir kişinin arzusu üzerine anayasa değişmez. Var mı toplumsal uzlaşma? Hayır yok.

Anayasa değişikliği elbette gerekiyor. Ama sadece anayasayı değiştirmekle Türkiye'de demokrasi güçlenmiyor ki. Yasaları da darbe hukukundan arındıracaksınız ki Türkiye'de sağlıklı işleyen bir demokrasi olsun. Bunları yapacaksanız hay hay biz varız, oturalım anayasa yasalar neyse değiştirelim. Türkiye'ye sağlıklı işleyen bir demokrasiyi getirelim. 3'üncü sınıf demokrasi garabetinden Türkiye'yi kurtaralım. Bu yapılmadı. Şimdi 2 partinin mutfağında hazırlandı. Parlamentoya geldi. Daha ayıp olanı ise metni hiç görmeden anayasa değişikliğini imzalayan bir parlamento grubu var.

Ülkeye demokrasiyi getirecek mi? Hayır. Daha karanlık bir tablonun içine Türkiye çekilecek adım adım. Bir köşeye yazın. Anayasa benim de anayasam, Hakkari'deki vatandaşın da Edirne'deki vatandaşın da anayasası olmalı. Toplumun şu anda büyük bir kesimi bu anaysa değişikliğine karşı. O zaman, dayatmayla anayasa mı olur?..

-- Milletin tercihinden mi kaçıyorsunuz?

Daha önce HSYK geçerken ne söyleniyordu? Bu geldiği zaman yargı bağımsız olacak deniyordu. Ne oldu şimdi? Tam tersini yapıyorlar. Bunu da halka sormuştuk. Daha önemlisi eğer gerçekten halkın iradesine saygı gösteriyorsak '82 Anayasası yüzde 92,7 ile kabul edildi. O zaman yüzde 92.7'nin altında kalan her şeye millî irade tam gerçekleşmedi de diyebiliriz. Sonra bir şey daha var. Referanduma silahlar eşit koşullarda girebiliyor muyuz?. Yani, özgürce anayasa değişikliği tartışılıyor mu?.. 12 Eylül dönemi ile şimdiki dönem arasında hiçbir fark yok. Halkın üzerinde büyük bir baskı var. Devlet bütün kurumları ile sahaya inecek ondan sonra biz eşit koşullarda referandum yapacağız. Referandum eşit koşullarda olmuyor ki.

-- Neden karanlık süreç?

Cumhurbaşkanı gelecek parlamentoda tarafsızlık üzerine yemin edecek. Kargalar bile buna güler. Tarafsız olmayacağını herkes bilir. Bu sistemin doğasında tarafsız olmamak yatıyor. O zaman Cumhurbaşkanının adı tartışmalıdır. Cumhurun başkanı değil. Bir partinin başkanı. Cumhurun başkanı olamaz. Devletin sigortası yok oluyor.

Meclis'ten çıkacağını düşünmüyorum. Eğer bu Meclis, Gazi Meclisim diyorsa, bu Meclis ben Ulusal Kurtuluş savaşını yöneten bir Meclisim diyorsa, eğer bu Meclis ben Mustafa Kemal Atatürk'e bile Meclis'i fesh etme yetkisi vermedim diyorsa, eğer bu Meclis kendi saygınlığını korumak istiyorsa, ben milleti temsil ediyorum diyorsa., bunu vermez.

-- MHP'nin CHP'ye muhalefeti, iktidara desteği...

Anayasa değişikliklerini bir veya iki partinin tekeline alıp parlamentoda oy çokluğu ile rejimi değiştirme girişiminde bulunmak demokrasiye ihanettir. Rejim değişikliği sıradan bir değişiklik değildir. Biz hilafetten Cumhuriyete geçerken ağır bedeller ödemiş bir toplumuz. Şimdi el kaldırıp indirerek rejimi değiştirme çabası içine girdik. Çoğunluğu olanlar her istediğini yapamazlar.

Rejimi biz niye değiştiriyoruz? Kimin arzusu üzerine değiştiriyoruz? Bir kişinin arzusu üzerine değiştiriyoruz.

Efendim Cumhuriyet kurulmuş o zaman şimdi de Cumhuriyet var. İran'da da Cumhuriyet var.. Kuzey Kore'de de Cumhuriyet var. Biz hangi Cumhuriyetten söz ediyoruz. Adı Cumhuriyet oldu diye rejim değişmiyor mu yani?..

-- MHP'nin gizli ajandası mı var?

Ben anlamış değilim. Kişi niye anayasaya uymuyor da anayasayı kişiye uyduruyoruz?.. Bu hukuka inanmamak demektir. Dolayısıyla Sayın Bahçeli'nin hangi gerekçe ile böyle bir karara vardığını ben şahsen bilmiyorum. Bilen varsa açıklarsa çok da memnun olurum. Kaldı ki Türkiye'nin gündeminde başkanlık yoktu zaten. Ama birden bire ortaya atıldı. Hangi gerekçe ile niçin atıldı? Onu da bilmiyorum.

-- "Gerekirse bedeller ödenecek" demekle neyi kast etti?

Demokrasiyi bu ülkeye getirirken bedeller ödedik mi? Ödedik. E, demokrasi giderken bedeller ödemeyecek miyiz?.. Gerekirse bedeller de ödenecektir. Hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Demokrasiden yana olanlarla demokrasiye karşı olanların mücadelesidir bu mücadele.

Aslında bir ülkede demokrasi oylanmaz. Demokrasi olsun mu olmasın mı böyle bir şey oylanmaz. Biz ilk kez kendi tarihimizle ters düşen bir oylama yapıyoruz. Demokrasiden vazgeçiyoruz büyük ölçüde. Böyle bir oylama olmamalı. O nedenle biz parlamentoda sağ duyunun egemen olacağına ve 330 oyun çıkmayacağını düşünüyoruz. Hepimizin ortak sorunuysa birlikte mücadele edeceğiz. Aksi halde bunun bedeli ağır olacaktır. Neden ağır olacaktır? Türkiye karanlık bir sürecin içine girmiş olacak. Bütün yetkiler bir kişide toplanacak. Padişaha verilmeyen yetkiler bir kişiye verilecek. Osmanlıda padişahın bile bu kadar yetkisi yoktu.

-- CHP fire verir mi?

CHP'den kimse evet demez. Diğer siyasi partilerden de büyük ölçüde hayır çıkacağı kanısındayım.

Anayasa değişikliğini umarım geri çekerler. Çekmesi lazım. Bakın, bir ülkenin parlamentosunda demokrasiden vazgeçilen bir anayasa oylanmaz. Bütün dünya bize gülüyor zaten. Demokraside geri adım atıyoruz. Neyle? Oy çokluğuyla. Bunlar olmaz. Doğru değil.

**************************************

-- CHP'ye FETÖ'cüler sızdı mı?

Fethullah Gülen ile görüşmeyen tek lider benim. Bizim iklimimiz, Gülen cemaatinin, FETÖ örgütünün yeşereceği bir iklim, yer değildir. O iklimi başka yerde buldular, yeşerdiler ve büyüdüler. Şimdi o yeşertenlerin hesap vermesi lazım. Siyasi ayağının ortaya çıkması lazım.

***************************************

Moskova mutabakatı

Sınır ötesi bir operasyon yapıyorsak bu tür acıları kabul etmemiz gerekiyor dedim. Arkadan başka cümleler de söyledim. Suriye ile bizi bu noktaya getiren politikanın iflas ettiğini de söyledim. Eğer izlediğiniz bu politika iflas etmişse ödenen bu bedellerin bir sorumlusu olması lazım. O sorumlu da siyasi otoritedir. Şunu çok rahatlıkla söylüyorum; Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kötü dış politika yenilgisini yaşamıştır.

Rusya'ya gidip anlaşma imzaladılar. Niye orada PYD terör örgütü değil? Niye yazmadılar. Yazmaları lazımdı. Evet IŞİD var El Nusra var. PYD niye yazılmıyor? Hani oyun kurucuydunuz siz. Orta Doğu'ya egemendiniz.. Şimdi oraya gidiyoruz, niçin gidiyoruz biz? IŞİD'i vurmak için. Aslında amacımız ne?.. IŞİD'i vurmak mı?.. Efendim orada, PKK'nın bizim güneyde boydan boya bir hat oluşturmasını engellemek için gittik oraya. İyi de sizin ta aşağılarda ne işiniz var? Rakka'ya da gidecekmişiz. Bir dönem diyorlardı; Gazze'ye de gideceğiz diye. Ve Rusya sizi yalnız bıraktı. İran sizi yalnız bıraktı, Amerika sizi yalnız bıraktı. Suriye sizi yalnız bıraktı. İyi de biz niye oradayız? Bizim sınırlarımızdan bir hayli uzakta. Bu şehitlerin hesabını kim verecek? Kendi çocukları acaba askere gitti mi?.. Kendi çocuklarına gelince hiç bir şey yok. Gariban Anadolu çocuğunun eline silahı ver. Hadi bakalım oğlum doğru oraya. Onu doğru bulmuyoruz. Ben kendi ülkemi seviyorum.

Sınır güvenliğini de sağlayalım, belli bir derinliğe kadar inelim. Ondan sonra yok Rakka'ymış, yok başka bir yermiş... Orta Doğu bataklığının içinde şu an Türkiye. Şu anda Türkiye'nin bu bataklıktan çıkmasının süresi en erken 9-10 yıldır.

Önümüzdeki süreçte Suriye ile de oturacak masaya Türkiye. Rusya'nın gözetiminde oturacak. Esad'la oturacaklar, pazarlık yapacaklar. Tokalaşacaklar. Esad'dan Türkiye rica edecek; bize destek verin El Bab için de, Halep için de, Rakka için de biz destek verin diyecek. E, Türkiye, bütün tezleri çöken bir ülke olarak gidip Moskova'daki anlaşma altına imza attı. Göreceksiniz, Kazakistan'daki anlaşmanın altına da tıpış tıpı imzasını atacak. Söz sahibi Rusya olacak bu bölgede. Bu bölgede kuş uçarsa benim haberim olacak diyor. Bizler de altına imza atarak kabul ediyoruz. Onun için diyorum tarihin en büyük yenilgisini Türkiye yaşadı diye. Başkasının kayığına binerseniz sizi başka yere götürür. Geldiğimiz nokta bu.

******************************************************

-- Türkiye'nin IŞİD operasyonunda yalnız bırakılması...

Niye Türkiye'yi yalnız bırakıyorlar? Eğer IŞİD terör örgütü ise El Nusra terör örgütüyse kardeşim destek verin. Kara gücü şu anda bizde. Hava gücü ile destek ver. O da yok. Bizim eleştirdiğimiz nokta, hem gidip bu anlaşmayı imzalıyorsun hem yalnız kalıyorsun.

Dış politikanın millî olması lazım. İlk kez bu iktidar döneminde dış politika millî olmadı. Gayrimillî bir dış politika izlendi. Biz Suriye ile niye kavga ediyoruz? Demokrasi yok Suriye'de. Esad şunu yaptı... Esad'ın anayasasını getirdik biz kabul ediyoruz. Esad'a karşı çıktık, Esad'ın anayasasını getirdik madde madde koyduk aynı anayasayı kabul ediyoruz.

-- PKK'nın Sincar'a yerleşmesi...

Türkiye'nin, Irak merkezi yönetimi ile oturup doğru dürüst bir görüşme yapması lazım. Oturup konuşacak, diyecek ki; benim etki edebileceğim bir mekana izin ver diyecek. Ne yaptın? Gitti, Musul Valisinden izin istedi. Musul Valisi de izin verdi gittiler Başika'ya. Ne oldu, merkezi yönetim dedi ki, bizden izin almadılar. Bir adam gelip Konya Valisinden izin alıp oraya asker yerleştirirse siz kabul eder misiniz?..

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,42 M - Bugn : 35898

ulkucudunya@ulkucudunya.com