« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

18 Tem

2016

İstihbarat rezaleti!

Erhan Başyurt 01 Ocak 1970

Ankara Tren Garı saldırısı ile ilgili savcılık tarafından hazırlanan iddianame, Türkiye'nin IŞİD terör örgütünün kanlı saldırılarına nasıl göz yumduğunu detayları ile ortaya koyuyor.

100 vatandaşımızın hayatını kaybettiği saldırıların 500 sayfalık iddianamesinin eklerinde yer alan dinleme kayıtları tam bir istihbarat skandalı.

‘İhmal yok!' diyenlerin yüzüne tokat gibi çarpıyor.

***

Dinlemeye takılan telefon kayıtlarında ‘Selçuk' isimli IŞİD elemanı İçişleri Bakanlığı tarafından kırmızı listede aranan ‘Sınır Emiri İlhami Balı' isimli şahısla konuşuyor.

“Eşya getirdim. Bu eşyalar nasıl olacak?” diye soruyor.

Sonra da ‘eşya' ile ne kastettiğini açıkça söylüyor; “Patlayıcı, ateşleyici gibi bir şey” diyor.

***

‘Ayhan' isimli yine IŞİD terör örgütü üyesi bir militan Türkiye'den bomba yapımında kullanılan ‘zirai ilaç' geçirdiğini İlhami Balı ile telefonda net ifadelerle konuşuyor.

“750-800 kilo çıkardık. Bu akşam 3 kamyon malı sana teslim edeceğim..."

***

İddianamenin eklerinde mail kayıtları da yer alıyor.

IŞİD'in Gaziantep'e 400 militan yığmayı planladığı, “Araplara ait iş yerleri açıp” orada istihdam edilmiş gibi göstermeyi planladığı anlaşılıyor.

Gaziantep'i işgal etmeyi planladıkları gayet açık yazışmalardan anlaşılıyor.

***

IŞİD'in Türkiye ayağında yer alan isimlerin örgüte katılmak için gelenlere aylık 120 ila 690 dolar arasında ödemeler yaptıkları da görülüyor.

Her ay 40 ila 73 kişi arasında değişen miktarda militana 25 bin dolar dağıttıkları ortaya çıkıyor.

Bu militanlara suikast ve canlı bomba eğitimi verildiği, sınırdan rahatlıkla geçirildiği belli oluyor.

***

IŞİD'in yaralılarını Mersin'de tedavi ettirdiği, İstanbul, Ankara, Adana, Kahramanmaraş, Hatay, Mersin ve Antalya'da bombalı saldırı yapmayı planladığı, keşifler yaptırdığı da yazışmalarda yer alıyor.

Antalya'da ‘avam' yani ‘halk' zarar görecekse saldırı yapılmasın talimatına, Gaziantep sorumlusu Yunus Durmaz şu kan donduran cevabı veriyor;

“Gelenler hep TC'nin zengin ve tağutlarının çocukları, akrabaları ve yabancı turistler de var. Bunlar avam sayılmaz ki...”

***

Durmaz yine eylemler için harcadığı paradan daha azını gönderen üstlerine de sitem ediyor;

“13 bin küsur nitriyat harcadım, bana 10 bin nitriyat yollamışsın. Neden harcadığım nitriyat gönderilmiyor. Bugüne kadar 10 amel (eylem) yaptık. Allah bizi 4 tanesinde başarılı kıldı. Başarıya ulaşmayan amel amel değil mi?”

Canlı bomba olarak eğitilenler ve kullanılacaklar hakkında da notlar yer alıyor.

Telefon kullanmamaları, eylem gününe kadar hücre evden dışarı çıkmamaları öğütleniyor.

***

İstanbul Atatürk havalimanına yapılan saldırının soruşturmasından sızan bilgiler de bir o kadar ürpertici.

IŞİD'in İstanbul Kayaşehir, Fatih ve Pendik'te hücre evler ve eğitim üsleri kurduğu ortaya çıkıyor.

***

Peki IŞİD, Türkiye'de bu kadar rahat nasıl örgütleniyor?

Sınırdan nasıl bu kadar rahat militan ve patlayıcı geçirebiliyor?

Tüm eylemler takip altında olduğu halde, dinlemelere takıldığı halde neden ve nasıl engellenmiyor?

***

Türkiye'yi IŞİD'e göz yummak ve Türkiye'yi ‘militan koridoru ve lojistik üssü' haline getirmekle eleştirenlerin haklı olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.

Düne kadar IŞİD aleyhine haber yapanları ‘hainlik' ve ‘casusluk' ile suçlayan iktidar daha yeni yeni ‘hançer'in farkına varıyor.

‘İhmal yok' diyenler haklı! Ortada ihmalden öte kasıt var...

***

Göz yummaları ve zamanında operasyon yapmamaları nedeniyle Türkiye'nin en kanlı terör eylemlerine sahne olmasına neden olanlar ise, ‘güvenlik zaafı yok' aldatmasıyla koltuklarında aymaz aymaz oturuyor.

Bırakın askerlerin, polislerin, savcıların ve gazetecilerin yok yere hapse atılmasına neden olan IŞİD'e giden binlerce silah yüklü TIR'ı, ‘güvenlik zaafı' ve ‘kasıtlı göz yummayı' görebilmek için bu kayıtlardan daha büyük skandal ve başka somut delil aramaya gerek var mı?

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,22 M - Bugn : 12777

ulkucudunya@ulkucudunya.com