« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

20 Haz

2016

İstiskal

ESER KARAKAŞ 01 Ocak 1970

Sözlükler istiskal kelimesinin karşılığında “hoşnutsuzluğu belirterek soğuk davranma, yüz vermeme, kötü karşılama, kötü davranma, birinin varlığından hoşlanmama” yazıyor

İstiskal kelimesi dilimizde önemli bir detaya, anlam zenginliğine tekabül eden bir kelime, önemlidir.


İnsanın kendini istiskal ettirmemesi lazımdır.

Ama bir kişi istiskal edilmekten çok büyük rahatsızlık duymuyorsa, bu da onun bileceği iştir, karışılmaz.

Bazı durumlarda ise bir kişinin istiskale uğraması başkalarını da büyük ölçüde ilgilendirir.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın son ABD seyahati bu duruma tipik bir örnektir.

Efsanevi boksör Muhammed Ali’nin cenaze törenine katılmak için Ali’nin doğup büyüdüğü yer ABD-Louisville’e giden Sayın Erdoğan istiskale uğramıştır.

Hürriyet gazetesinde Sayın Tolga Tanış bu sevimsiz durumu sütununda çok net ve objektif bir biçimde anlatmış.

Sayın Cumhurbaşkanına, oraya kadar gitmiş, konuşma yaptırılmıyor, resim karelerine bile alınmıyor, Ahıska Türklerinin bir iftarına katılıyor ve apar topar geri dönüyor.

Tabutun üzerine konması için götürülen kutsal bir emanet bile kerhen kabul ediliyor.

Sayın Erdoğan’ın kendisini, birey olarak, istediği kadar istiskale uğratması kendi bileceği iştir, ben de karışmam, kimse de karışamaz.

Ama kendini bu kadar açık istiskale uğratan kişi bu duruma Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak düşüyor ise, durum çok büyük ölçüde değişmektedir.

Bu durumda istiskalin konusu, hem Sayın Cumhurbaşkanının kendisi ama hem devletin tüzel kişiliği, cumhurbaşkanları devleti temsil ederler, hem de bu devletin vatandaşları olmaktadır.

Bu noktada da işte bir dakika durmak gerekmektedir.

Sayın Erdoğan’ın devlet adına, vatandaşlar adına istiskali kabullenmesini vatandaşlar kabul etmezler.

Bu duruma ses çıkarmayan bir sürü yandaşın varlığını utançla izliyoruz, bu istiskal karşısında, kendilerinin de istiskale uğradıklarının muhtemelen farkındalar, ses çıkarmayarak kendilerini bir kez daha utanç kuyusunun en dibine mıhladılar.

Bu yandaşlar için bu ilk utanma da değil üstelik.

Yandaşların sözde gazeteci kısmı kanallar kapatılırken, gazetelere el konarken susarak ya da alkışlayarak kendilerini zaten buraya yerleştirmişler idi.

İstiskal meselesi çok önemli.

Bu durumda istiskale uğrayan devletin tüzel kişiliği Cumhurbaşkanı karşısında ne yapabilir gerçekten bilemiyorum?

Bu durum mesela AKP’lilerin çok sevdikleri TCK 301 kapsamına girer mi, bunu da bilemiyorum, bu yorumu Adalet Bakanı’na bırakıyorum.

Ama vatandaşların bu istiskal karşısında ne yapacakları kanımca devlet tüzel kişiliğine oranla çok daha açık.

Vatandaşlar bu istiskal karşısında kendilerini savunmak, tepki vermek zorundalar.

Vatandaş da, mesela onurlu muhafazakarlar, istiskale uğramış olmaktan rahatsızlık duymuyorlar ise, ne yapılabilir, bunu da bilemeyeceğim, gerçekten.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,36 M - Bugn : 11154

ulkucudunya@ulkucudunya.com