« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

05 Eki

2015

Ortadoğu diktatörlüğüne doğru gidiş

Şahin Alpay 01 Ocak 1970

Geçen gün Türkiye'nin AKP iktidarı altında asla istikrar bulamayacağının belki en canlı tanığı olan TBMM'nin açılış - kapanış oturumunu ekrandan izlerken, altyazıyla geçilen haber gözüme takıldı: İstanbul Başsavcılığı tarafından hazırlanan 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını örtbas iddianamesinde Fethullah Gülen hakkında “Darbeye teşebbüs, silahlı örgüt kurmak ve yönetmek ve casusluk” suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenmiş ve tutuklama talebinde bulunulmuş.

Düşündüm… Fethullah Gülen kimdir? Seçimle gelen hükümet anlamında demokrasiyi; temel hak ve özgürlüklere dayalı hukuk devletini; insan haklarıyla çelişmediği sürece inanç ve inançsızlık özgürlüğü anlamında, yani gerçek anlamda laikliği; “herkesi olduğu gibi kabul etmeyi” yani her türlü farklılığa saygıyı; Türkiye'nin AB'ye katılımını; halklar ve inançlar arasında karşılıklı saygı ve dayanışmayı; bilimin dinle çelişmezliğini; bilimsel eğitimi; her şart altında meşruiyeti savunan; şiddetin her türlüsüne karşı çıkan görüşleriyle koca İslam dünyasında eşi benzeri olmayan bir din bilgini… Telkinleriyle dini bir topluluğun global ölçekte bir sivil toplum hareketine dönüşmesine öncülük eden; eğitime, kalkınmaya, sosyal yardımlaşmaya, Türkiye'nin bütün dünyada dostlar edinmesine büyük katkıda bulunan bir toplum lideri…

Avrupa Konseyi ve NATO üyesi olan, AB ile katılım müzakerelerine başlayan bir ülkede böylesi bir İslam bilgini hakkında, hukuk devletinin dibe vurmasından başka bir anlamı olmayan böylesi bir iddianame nasıl gündeme gelebiliyor diye kendi kendime sordum. Muhakkak ki bunun tek ve yalın bir cevabı yok. Böyle bir iddianame gündeme gelebiliyor, çünkü Türkiye'de hayli yaygın olan kökten laikçi çevreler, hiçbir ayrım gözetmeksizin dinsel motivasyonlu tüm toplumsal akımlara karşı husumet besliyor. Yine hayli yaygın olan kökten dinci çevrelerin İslam'ın evrensel değerlerle bağdaşan bir yorumuna zerre kadar tahammülleri bulunmuyor. Çoğu zihinler akıl, mantık ve bilimle değil, komplo / kumpas teorileriyle işliyor. AKP iktidarına karşı askeri darbe tezgahlayanlar, kendilerini aklamak için Gülen'in talimatıyla davranan yargı ve emniyet mensuplarının kumpasına geldikleri iddiasını ortaya atmışlardı. 17 / 25 Aralık Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının AKP'li zanlıları da, hem kendilerini aklamak hem de askeri vesayetçilere şirin görünmek için çok kullanışlı buldukları bu kumpas teorisine sarıldılar.

Çıplak gerçek şu ki, Türkiye AKP iktidarı tarafından hızla bir Ortadoğu diktatörlüğüne doğru götürülmekte. Bu gidiş, Gülen'in esin kaynağı olduğu Hizmet Hareketi'ne karşı cadı avıyla başladı; kamu yayın kuruluşlarının ve medyanın bir bölümünün iktidarın tahakkümü altına alınmasıyla, yargı bağımsızlığının bitirilmesiyle devam etti; sonra HDP'nin şeytanlaştırılarak önümüzdeki seçimde baraj altına düşürülmesine odaklandı; şimdilerde de hangi eğilimde olursa olsun muhalif medyanın susturulması hedefine yöneldi.

Kimi askeri vesayet yandaşlarının, böylelikle iktidarın şerrinden kurtulabilecekleri umuduyla ileri sürdükleri “Türkiye'nin en büyük sorunu paralel yapı, Fethullahçı çete, vesaire” iddiası tam bir safsatadır. “Paralel yapı” iddiası, adil bir yargılamanın sınavından asla geçemez. Türkiye'nin en büyük sorunu, AKP iktidarının Türkiye'yi hızla bir Ortadoğu diktatörlüğüne doğru sürüklemekte oluşudur. Bunu görememek için ya demokratik kültürden hiç nasibini alamamış ya da gözleri menfaatten kör olmak gerekir.

Muhalif medya kuruluşlarına ve gazetecilere yönelik baskı, tehdit ve saldırılar Ortadoğu diktatörlüğüne gidişin yeni adımları. Hürriyet Gazetesi'nden Ahmet Hakan'a yapılan zorbalık bunun sadece son örneği. Meslektaşımıza geçmiş olsun diyor, saldırıların son bulmasını temenni ediyorum.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,32 M - Bugn : 45408

ulkucudunya@ulkucudunya.com