« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

14 Eyl

2015

AKP hükümetleri Türkiye'yi nereye götürdü?

Hanefi Bostan 01 Ocak 1970

Altı yıl önce terörün sona erdirilmesi ve analar ağlamasın sloganıyla ilk önce "Kürt Açılımı" adıyla başlatılan ve daha sonra da "Çözüm Süreci" denilen terör örgütünü yasallaştırma faaliyeti bugün Çözülme Sürecine doğru hızla ilerlemektedir. O günün Başbakanını ve Hükümetini uzun bir bildiriyle uyararak "Başbakan ve Hükûmet Türkiye'yi Nereye Götürüyor?" diye sormuştuk. Daha sonra da benzer uyarılarımızı yapmaya devam ettik. Ancak uyarılarımıza aldıran olmadı.

Terörle mücadelenin teröristlerle pazarlık olamayacağı anlaşılamadı. Bugün gelinen noktada verilen tavizler ve PKK'nın faaliyetlerine göz yumulması sonucunda analar eskisinden daha fazla ağlar konuma geldi. Nitekim İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Terör ve İstihbarat Dairelerinin basına yansıyan son raporlarına göre, takip edilen politikanın tamamen yanlış olduğunu bütün çıplaklığıyla ortaya koymuş bulunmaktadır

Raporla ilgili basında yer alan bilgiler şöyledir; "Çatışmasızlık dönemini fırsat bilen terör örgütünün şehir merkezlerinde yapılanmaya gittiği, PKK kamplarında eğitim alan, dağ kadrosu içinde bulunan birçok militanının şehirlere yerleşerek Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) adı altında örgütlendiğine değinilen raporda, "2013 yılında kuruluşunu tamamlayan YDG-H, PKK'nın dağ kadrosundan teslim olan örgüt üyelerinden oluşturuldu. Polis teşkilatı gibi bir yapılanmaya giderek asayiş ekibi, istihbarat birimleri kurarak, kontrol ettikleri bölgelerde denetimler yaptığı, sözde mahkemeler kurarak yargılamalara gittiği, yol kesip, kimlik kontrolleri yaparak sözde asayişi sağladığı, vatandaşı baskı altına alarak anlaşmasızlık durumunda güvenlik birimlerine değil de kendilerine başvurmaları yönünde çalışma ve faaliyet yürüttükleri, istihbarat toplayıp, kamu personeli, güvenlik güçleri ile kendileriyle aynı görüş ve düşüncede olmayanlarla ilgili fişleme çalışması yürüttükleri, bu kişilerin hedef seçildiği, saldırı hedeflerinde olan noktalar (valilik, kaymakamlık, emniyet müdürlükleri, polis merkezleri, askeri noktalar) ile ilgili keşif çalışması yaptıkları ve bununla ilgili çalışma yürüttükleri" belirtildi.

Örgütün şehir yapılanması içinde silahlı gruplar oluşturduğu, ölüm fedaileri timi, intikam tugayları kurduğu, kendi aralarında hiyerarşik yapılanmaya gittiklerine de değinilen raporda şu tespitler yapıldı:

"Örgütün, kırsalda mücadele eden dağ kadrosundaki militanlarını geri planda tutarken, şehir militanlarını devreye soktuğu, bölgede örgütün etkinliğinin hissettirilmesi adına faaliyetler yürütüldüğü, eylem alanlarında korsan gösterilerle başlayan yapılanmanın şehir merkezlerine ağır silahlar, patlayıcılar, roketatar gibi mühimmatları soktuğu, kendisine sözde bağımsız noktalar, bölgeler oluşturduğu, bu bölgelerde kontrolünü kaybetmemek, güvenlik güçlerinin bu bölgelerde etkinliğini kırmak, bütünüyle kendisinin hakim olduğu sözde bağımsız bölgeler oluşturmak için polislerin hedef alındığı, polislere yönelik saldırılar, suikastlar düzenleyerek kendilerince kontrol ettikleri bölgelerden uzak tutmak istedikleri değerlendirilmektedir".

Bütün bu vahim gelişmeler olurken AKP Hükümetleri gerekli önlemleri neden almadı? Hatta bu konuda zaman zaman basında uyarıcı haberler yer alırken AKP Hükümetleri bu haberleri neden es geçti? Hele hele şehir merkezlerine ağır silahlar, patlayıcılar, roketatar gibi mühimmatlar nasıl sokuldu? Bu soruların cevabını ilgili hükümetler vermek zorundadır. Ülkemizin sınırları içinde terör örgütü nasıl oluyor da bağımsız noktalar ve bölgeler oluşturabiliyor?

Siz kendinizi akıllı, milleti sersem mi sanıyorsunuz?

Terör örgütü ülkemizi cephaneye dönüştürürken siz ne yapıyordunuz?

Kundaktaki bebekleri katleden, öğretmeni, doktoru, hemşireyi öldüren insanlıktan nasibi olmayan mahlûklarla neyin pazarlığı yapıldı veya yapılmak isteniyor?

AKP Hükümetleri bütün uyarılara kulak tıkayarak Türkiye'yi büyük bir felaketin eşiğine götürdü. Bir an önce kurtulmak dileğiyle…

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,24 M - Bugn : 29146

ulkucudunya@ulkucudunya.com