« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

06 Tem

2015

Yılmaz mı kazandı, Baykal mı kaybetti?

Mustafa Ünal 01 Ocak 1970

Çok bilinmeyenli denklemin ilk parçası çözüldü. İpi AKP'nin adayı İsmet Yılmaz göğüsledi. Meclis Başkanlığı koltuğuna oturdu. Sürpriz mi? Değil. Bir adım öndeydi zaten. Dışarıdan alacağı 20 oy, muhalefetin blok hareket etmesinden daha kolaydı. Artı eksi kutbu gibi birbirini iten iki parti MHP - HDP hattında arıza çıkması kaçınılmazdı. Bir ara ‘sarı ışık' yakan MHP muhalefeti heyecanlandırdı. Ancak oylama öncesi ‘CHP'nin adayı Baykal'a destek vermeyeceğiz' diyerek tüm umutları söndürdü. Parti karar verdi. MHP milletvekilleri ‘geçersiz' oy kullandı. AKP kendi oyunu aldı. Baykal'a HDP'den 50 oy geldi. İsmet Yılmaz son turda salt çoğunluk rakamına ulaşamadı, 258'de kaldı.

AKP sandıktaki oy oranı Meclis Başkanlığı seçimine de aynen yansıttı. Karşısındaki muhalefet blokunun oyu yüzde 60'tı. Bu AKP'yi tedirgin de etti. Oylar aynı isim üzerinde toplanamayınca bu sonuç mukadder oldu. AKP ‘oyun kurmaya' bile tenezzül etmedi. Kendi oyununu oynadı. O kadar...

Muhalefet çabaladı, uğraştı, teorisini üretti ancak pratiğe yansıtamadı. MHP kendisini oyun dışında tuttu. Öteden beri MHP'nin kendine özgü siyaset tarzı var. Doğru bildiği yolda tek başına da olsa yürür.

İsmet Yılmaz'a itirazını ziyareti kısa tutarak yansıttı. Ancak Deniz Baykal'ı da benimsemedi. Baykal'ın hemen seçimin ertesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesinden rahatsız oldu. Ve ardından Baykal'ın iddialı ve umutlu çıkışlarından huylandı. ‘Acaba MHP'yi olumsuz etkileyecek bir oyun mu kuruluyor?' endişesine kapıldı. Benzer hava kamuoyunda da oluştu. Baykal'ın iddialı tavrı bazı soru işaretlerini ve komplo teorilerini beraberinde getirdi.

Ne Baykal'dan ne de CHP'den MHP ve kamuoyunu rahatlatacak ve ikna edecek bir izah gelmedi. ‘İsmet Yılmaz' ismi açıklandığında profili üzerinden Baykal'ın şansını arttırdığı yorumlarını da bu kapsamda değerlendirmek lazım. Ve lakin Baykal'ın iddiası ve umutlu duruşu rakamlara yansımadı. Son ana kadar yarışacağı düşünülüyordu. Üçüncü tura giderken sonuç belli oldu.

Ve AKP'ye zafer duygusu hissettiren, muhalefette ise bozgun hissi uyandıran sonuç ortaya çıktı. Bu tablo bir Meclis inisiyatifinin gelişmesine engel değil. Yeni Meclis Başkanı İsmet Yılmaz kanun ve kural adamı. AKP içinde bir AK Partili olarak tanımlamak mümkün. Yeni yetme, sonradan gelme değil. Bir siyasi rengi var elbette. Şüphesiz o siyasal iklimin dışına çıkması güç. Kavgadan uzak ve uzlaşmacı kişiliğe sahip. Devleti bilir. Onun için de zor bir görev. Bir yanda partisi. Sadece parti mi? Saray da var. İkisi aynı değil. Kritik konularda taleplerin farklılaşması kaçınılmaz. Bütün bu ilişkilerin odağındaki ismin, o koltukta kim oturursa otursun zorlanacağı muhakkak. Ben Yılmaz'ın pek ‘destursuz bağa gireceğine' ihtimal vermem. Kolay değil elbette ama en azından siyaset, hukuk ve ahlak üçgeninden sentez çıkarmaya gayret edeceğini düşünüyorum. Onun için bu makam son durak değil. Aksine yeni bir sayfa açıldı.

Yarın AKP'nin canını sıkacak önergeler, yasa teklifleri peş peşe gelecek. Muhalefetin ajandası çok kabarık. Meclis mesaiye başlar başlamaz harekete geçecek. 17 - 25 Aralık önergelerinin, hukuku normalleştirecek kanun tekliflerinin eli kulağında. Muhalefet yüzde 10 barajının düşürülmesini isteyecek. Meclis Başkanı'nın çok fazla inisiyatifi yok. Genel Kurul gündemine hakim çünkü. Aslolan sandalye gücü.

Meclis Başkanlığı, partisi açısından sakıncalı gördüğü önerileri bir süre oyalayabilir, top çevirebilir ama topu taça atamaz. İnisiyatifi de bir yere kadar. Burada Meclis Başkanı'ndan çok muhalefetin yolsuzluklarla hesaplaşma ve restorasyon konusunda blok hareket edip edemeyeceği ile samimiyeti ve performansı önemli. Neticede parmak hesabı yapılır, sonucu rakam belirler.

Çok bilinmeyenli siyaset denkleminin birinci ayağı tamam. Sırada koalisyon ve erken seçim senaryoları var. Meclis Başkanlığı seçimi, ne modeli öne çıkardı, ne de bir formülü öldürdü. AKP'li bir hükümet mukadder. Seçenekler sınırlı. CHP ya da MHP. Olmazsa son çare kasımda seçim...

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,09 M - Bugn : 16629

ulkucudunya@ulkucudunya.com