« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

25 May

2015

‘Yeni Türkiye’nin ‘Yeni İslam’ı

Hilmi Yavuz 01 Ocak 1970

AKP, büyük vaadler ve o büyük vaadlerin yol açtığı büyük umutlarla, âlâ-yı vâlâ ile iktidara geldi.

Neredeyse doksan yılının Kemalist ideolojinin sivil ve asker bürokratik vesayeti altında geçtiği Cumhuriyet tarihinde AKP iktidarı, büyük ve radikal bir kopmayı işaret ediyordu: Kemalist ideolojinin, laisizm adına İslam’ın kamusal alanda ‘görünür’ olması imkânlarını ortadan kaldıran yasakçı vesayetine son vermeyi vaad eden bir kopmaydı bu! [Burada bir parantez açarak şunu bir defa daha belirtmeliyim: Cumhuriyetin politik tarihini doğru okumak gerekir: Bu tarih, demokrasinin asıl, despotik vesayetin ise bir ‘ara rejim’ olduğunu değil, tam tersini gösterir. Yanılmayalım: Cumhuriyet tarihi vesayetlerin tarihidir;- demokrasiler ise, ‘ara rejim’ler!]

AKP, Türkiye’de Müslüman kadınlarımızın, başörtüleriyle, kamusal alanda İslamî kimliklerini ‘görünür’ kılma taleplerine sahip çıkma cesaretini gösterdi:- bu tavrında başarılı oldu da! Ama, vesayetçi despotizme karşı olan bizleri şaşırtan, umutsuzluğa düşüren, hayal kırıklığına uğratan bir şey oldu: AKP iktidarı, İslam’ı kamusal alanda ‘görünür’ kılmakla yetinmedi ve hiç, ama hiç beklemediğimiz bir şey yaptı: İslam’ı kamusal alanda ‘görünür’ olmaya ircâ etti!

Hiç şüphe yok: İslam’ın kamusal alanda ‘görünür’ olması bir şeydir, İslam’ın kamusal alanda ‘görünür’ olmaya ircâ edilmesi [indirgenmesi] ise, bambaşka bir şey! Aslında AKP, belki de farkında olmadan despotik vesayetçiliğin ‘olmazsa olmaz’ını yaptı ve tıpkı Kemalizm’in kendi resmî ideolojisini yasakçı bir kamusal alan inşa ederek hayata geçirmesi gibi, ama bu defa kendi ‘resmî ideoloji’sini kamusal alanda hayata geçirdi! Bütün despotik vesayetçi rejimlerin belirleyici özelliğidir: Resmî ideolojisini kamusal alana dayatmak! Bu, Kemalizm için böyleydi, şimdi AKP için de böyle!

Bir örnekle anlatmak istiyorum: Rahmetli babam, bir tek parti Cumhuriyetinin bürokratıydı ve 1950’de emekli oluncaya kadar Çermik, Karaisalı, Sütçüler, Ayvacık, Biga, Orhangazi, Şabanözü, Terme ve Şebinkarahisar olmak üzere 9 ilçede kaymakamlık yaptı. Dinibütün bir Müslümandı babam ve çok istediği halde, Cuma namazlarına gidememiştir! Neden? Çünkü Cuma’ya gitmek kamusal alanda Müslüman kimliğiyle ‘görünür’ olmak anlamına geliyordu ve bir bürokratın kamusal alanda ‘İslamî’ kimliğiyle görünüyor olmasının, Ankara’daki laik Cumhuriyet yöneticilerinin kesinlikle hoşuna gitmeyeceğini düşünüyordu! Babamın deyişiyle, ‘mimlenmek’ endişesi!

Peki değişen ne? CHP’nin tek parti iktidarı süresince Cuma namazına gitmekten çekinen bürokratların yerini, bu defa AKP döneminde Cuma namazına gitmemekten çekinen bürokratlar aldı. Ankara başta olmak üzere, şehirlerimizdeki devlet memurlarının bir bölümünün, ‘Cumaya gitmedik diye bizi mimlerler!’ endişesi taşıdığını ve o yüzden Cuma’ya gittiğini kim inkâr edebilir?

AKP’nin, İslam’ı kamusal alanda ‘görünür’ olmaya ircâ etmesinin, Müslüman kimliğine ilişkin kriterleri oluştu: Eşlerin başörtülü olması, Cuma’ya gidilmesi ve içki içilen mekânlarda görünür olmaması! Evinde yani özel alanda namaz kılıyor mu kılmıyor mu? Evinde içki içiyor mu, içmiyor mu? Bunlar artık önem taşımıyorlar! Önemli olan, kamusal alanda nasıl göründüğünüz?

Kemalist tek parti iktidarı döneminde de Cuma’ya gitmenin devletin yaptırımcı aygıtlarıyla denetlenmesi gibi yasakçı ve dayatmacı bir durum sözkonusu değildi elbette; ama rahmetli babamın, buna rağmen Cuma’ya gitmemesi [gidememesi], Devlet’in ideolojik aygıtlarının baskısını üzerinde bütün ağırlığıyla hissetmiş olmasından ötürüydü. Şimdi aynı baskıyı, ama bu defa tam aksi istikamette, günümüzün bazı bürokratları yaşıyor…

Yoksa, ‘Yeni Türkiye’nin, ‘Yeni İslam’ı bu mu?

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,22 M - Bugn : 8613

ulkucudunya@ulkucudunya.com