« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

25 May

2015

AKP saltanatı: Saray, Mercedes...

Mustafa Ünal 01 Ocak 1970

Bu tartışma burada bitmez. Yıllar, belki de on yıllar sürer. İtiraz Saray’a değil. Saray’ın şatafatına. 1.100 küsur odalı olmasına. Lüksten hiçbir taviz verilmemesine. Mermerinden mobilyasına kadar oluk gibi para harcanmasına. Hiçbir devlet itibarını betondan, binadan almaz.

Saray, seçim meydanlarının malzemesi. Sokaktaki insanın da dilinde. Muhalefet partilerinin eleştirileri çok sert. İktidar dışında hiçbir lider şu ana kadar Saray’a ayak basmış değil. Bahçeli, ‘Önünden bile geçmedim.’ dedi. Cumhurbaşkanı ve hükümet ise savunmada.

Mercedes tartışması neredeyse Saray’ın önüne geçti. Papa, Erdoğan’ın tabiriyle ‘Kutsiyetpenahları’ Türkiye ziyareti sırasında basit bir araba tercih edince gözler Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e çevriliverdi. Hürriyet, Görmez’in 1 milyonluk Mercedes’e bindiğini haberleştirdi. Görmez, ‘Daha ucuz’ dedi. Gazete, faturayla cevap verdi. Bir anda Mercedes tartışması alevlendi. Topluma mal oldu. Eleştirilerin etkisiyle Görmez, iadeye karar verdi. İbret-i âlem için... Erdoğan, Görmez’in kararına bozuldu. Çünkü iadenin ucu hem Saray’a dokunacaktı. Görmez’in Mercedes’i iade ettiği bir ortamda Erdoğan’ın Saray’ı ve iktidarın araç saltanatı daha çok göze batacaktı.

Erdoğan ‘cumhurbaşkanı’ sıfatıyla olaya doğrudan müdahale etti. Oysa Diyanet’in Cumhurbaşkanlığı’yla uzaktan yakından ilgisi yok. Erdoğan, ‘O Mercedes Görmez’in hakkı’ dedi. Mevzuyu din tartışmasına çekti. Görmez’e zırhlı Mercedes tahsis etti. Değeri en az üç dört katı. Müjdeyi de önceki gün miting meydanında duyurdu; ‘Cumhurbaşkanlığı makamındaki zırhlı Mercedes’lerden birini Görmez’e gönderdim.’ dedi. Bu cömertlik, kendi cebinden değil tabii, devletin kasasından... Diyanet gibi bir kurumun Mercedes tartışmasının odağına oturması üzücü. Suç, Görmez’in. Süreci yönetemedi. İtiraz ederken kullandığı üslup hatalıydı. Mercedes ayağına dolandı. Yoksa üst düzey bürokrat olarak araç tahsisi doğaldı. Şimdi zırhlı Mercedes işini daha da zorlaştırdı. Yağmurdan kaçarken doluya tutuldu. Sadece ıslanmayacak, yara bere içinde kalacak.

Neden zırhlı? Diyanet İşleri Başkanı’nın zırhlı araca ihtiyacı mı vardı? Tehdit altında mı? Hayatı tehlikede mi? O araç kimden koruyacak Görmez’i? Cami cemaatinden mi? Cevap yok. Derin bir sükut.

Saray ve Mercedes AKP saltanatının simgeleri haline dönüştü. Erdoğan, Görmez’i yanına çekti. Kaçamaz. Görmez’in ‘Hayır’ deme seçeneği yok. İade hakkı da... Bütün inisiyatifini kaybetmiş durumda. Cüzi iradesi bile kendinde değil. Görmez, koca teşkilatı tarihte örneğine rastlanmayan biçimde AKP’ye bağladı. Dini, Diyanet’i siyasallaştırdı. Günlük politikanın uzantısına dönüştürdü. ‘Hayır’ diyememesinin nedeni bu.

Camilere siyaset soktu. Kimi AKP adaylarının camilerde toplantı yapmasını kastetmiyorum. Daha ötesi söz konusu. Bugün camiler AKP’nin teşkilatından farksız. Cuma hutbeleri AKP’nin politikalarına göre ayarlanmakta. Emeviler gibi... Hocalar hırsızlığı, yolsuzluğu, rüşveti konuşamaz hale geldi. Sırf bu yüzden camiden uzaklaşan, cumayı bırakan insanlar tanıyorum.

Yoksa sorun sadece Mercedes olsa bu kadar tartışılmazdı. Durum daha vahim ve ciddi. Görmez’in politik duruşu yönetimine de yansıdı. Örnek mi? AKP’den aday adayı olan Diyanet personelinin tamamı geri döndüğünde terfi aldı. Ne yönetmeliği dinledi ne de teamülü. İki müftü aday adayı oldu AKP’den. Listeye giremeyince aynı görev yerlerine atandı.

Görmez, en başarısız görülen başkanlardan... Birkaç yıl önce kurum içinde anket yapıldı. Sonuçlar felaketti. Görmez yönetimini başarısız bulanların oranı yüzde 70’in üzerindeydi. Vakıf ayrı bir tartışma konusu. Görmez, keşke irade ortaya koyabilse de zırhlı Mercedes’i elinin tersiyle itse. Ama imkânsız. Din alimlerine Saray’dan uzak durmalarının öğütlendiğini o iyi bilir. Örnek Ebu Hanife. Görmez’in bir arabası var. Lüks mü lüks. Zırhlı bir Mercedes. Neye yarar. Gönül huzuruyla binemedikten sonra. İşin sonunu göremedi, yazık etti hem kendine, hem kuruma.

Saray ve Mercedes, 2015 AKP saltanatının sembolü oldu...

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,23 M - Bugn : 15284

ulkucudunya@ulkucudunya.com