« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

03 Tem

2007

Kıbrıs’ta İslâm Düşmanlığı Bunların Yaptığını Rumlar Yapmaz

Mehmet Şevket Eygi 03 Temmuz 2007

KIBRIS Türkleri yok edilmek isteniyordu. Adayı Yunanistan’a bağlamak isteyen militan Rumlar Türkleri gettolara tıkmışlar, insanlık ve hukuk dışı baskılar altında inletiyorlardı. Onları vatanlarından kaçırmak istiyorlardı... Türkiye Cumhuriyeti onların yardımına koştu. Nice şehit vererek Kıbrıs’ın kuzeyinde Türklerin hürriyet ve haysiyet içinde yaşamalarını sağladı. Bu maksatla şimdiye kadar yüz milyarlarca dolarlık maddî yardım yaptı.

Biliyoruz, her yerde olduğu gibi orada da kokuşma var, kara para var, bir sürü pislik var.

Pisliklerin, kokuşmuşların kimler olduğu, yüksek sesle söylenmese de herkes tarafından biliniyor...

Oradaki maddî pisliklerin, yolsuzlukların ve kokuşmanın yanında bir de manevî kirlilik bulunmaktadır.

Yarım yüzyılı geçen bir müddetten beri Kıbrıs’ta birtakım saldırgan, azgın, militan, fanatik dinsizler, İslâm’a karşı yüzkarası bir savaş ilan etmişlerdir. Bunların İslâm’a ve dindar Müslümanlara ettiği hakareti, gösterdiği şiddetli düşmanlığı Rumlar bile yapmıyor.

Bu adamların bir kısmı devlet memurudur ve Türkiye’nin oraya gönderdiği yardım parasından maaşlarını almaktadır.

Bu adamlar şimdi tutturmuşlar, “Kıbrıs’ta ne camilerde, ne de okullarda din ve Kur’ân dersi verilebilir. Böyle bir şey laikliğe aykırıdır. Buna bütün gücümüzle karşı koyacağız...” mealinde lâflar ediyor, tehditler savuruyor.

Evet, bunların yaptığını Rum yapmaz.

Bu adamların yobazlıkları yüzünden Kıbrıs halkının büyük kısmı dinden uzaklaşmıştır. Bu adamlar Kıbrıs için Allah’ın bir lütfu olan Şeyh Nazım’a da son derece düşmandırlar. Onun Cuma günü hutbe okumasına, namaz kıldırmasına karşı çıkmaktadırlar.

Kıbrıs’ı ziyaretimde camilerdeki cemaatin azlığı, dinî faaliyet ve hizmetlerin sönüklüğü dikkatimi çekmişti.

Gazetelerin yazdığına göre Kıbrıs’ta bazı Müslüman gençler boyunlarına altın zincirli haçlar takmaya başlamış.

Beş altı yıl önce Kıbrıslı bir genç kıza sormuşlar: “SizTürk müsünüz?..” Şu cevabı vermiş: “Ben Kıbrıslıyım...”

Kıbrıs’ın bu hale gelmesinde Dr. Fazıl Küçük nam adamın büyük rolü olmuştur.

Rumlar kendi dinlerine ne kadar sarıldılarsa, Fazıl Küçük ve avanesi İslâm’a o kadar uzak durmuştur. Uzak durmak bir tarafa, saldırmıştır.

Rumlar kendi papazlarını cumhurbaşkanı yapmışlar, Dr. Fazıl Küçük, İngilizlerin yaptığı anayasa gereğinde Türklerin idari olarak cumhurbaşkanı yardımcısı olmuş, fakat cemaatinin menfaatlerini koruyamamıştır. Hem azınlık haline düşmüşsün, hem de kimliğinin ana unsuru olan İslâm’a soğuk bakıyorsun. Elbette ayakta duramazsın.

KıbrısTürkleri, Çeçenler gibi dindar olsalardı hiç bugünkü duruma düşerler miydi?

Kıbrıs Türklerinin, yakın tarihte, Rumlar Hıristiyanlığa ne kadar bağlı idiyseler, onların da İslâm’a en az o derecede bağlı olmaları gerekirdi.

Başlarından bunca felâket geçti, bunca zulme uğradılar, yine de akıllarını başlarına toplamadılar.

Kıbrıs okullarında ve camilerinde Kur’ân dersi verdirtmeyiz diye yırtınanlara yazıklar olsun!

Biz Türkiye Müslümanlarının ödedikleri vergilerle maaş alıyorlar ve sonra da kalkıp Kur’ân’a karşı çıkıyorlar.

Bu adamlar Rum olmaya kalksalar, Rumlar onları kesinlikle kabul etmeyeceklerdir. Vaktiyle 1924 Mübadelesiyle Anadolu’dan Yunanistan’a gönderilen, anadilleri Türkçe olan Karaman Rumlarını bile kabul etmeyen Elenler bunları hiç kabul edip bağırlarına basarlar mı?

Benimki kehanet değil, Kıbrıs Türkleri İslâm’a ve Kur’ân’a sarılmadıkça millî varlıklarını, kimliklerini koruyamazlar.İslâm’a, Kur’ân’a, mukaddesata ihanet eden Müslüman bir toplum iflah olmaz, selamet bulmaz.

Kıbrıs’ta Müslüman yok, dindar yok demiyorum.Elbette varlar ve ben bu sütunlardan onlara kardeşâne selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Lakin sayıları ve güçleri yeterli değildir. Onlardan rica ediyorum: İslâm ve Kur’ân düşmanlarına karşı tepkili olsunlar, dinî hak ve hürriyetlerini korusunlar, yasal sınırlar içinde protesto etsinler. Bu dediklerimi yapmazlarsa, ileride kurunun yanında yaş da yanacaktır.

Yarın Türkiye Ada’dan çekilirse ne yapacaklar... İslâm’dan güç almazlarsa yıkılmaya, erimeye, yok olmaya mahkûmdurlar.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,68 M - Bugn : 16515

ulkucudunya@ulkucudunya.com