« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

29 May

2007

PKK yapmamış olabilir mi?

Ruşen ÇAKIR 29 Mayıs 2007

Ulus’taki bombalamanın PKK işi olduğu, “göstere göstere geldiği” yolunda çok güçlü emareler var. Fakat “ilk alkla gelen değildir” mantığıyla hareket edenler olayın ardında başka güçler arıyorlar. Eylemin “uluslararası güç odakları” ve “yabancı gizli servisler” tarafından yapıldığı iddialarını tartışabilmenin pek imkanı yok. Ancak olayda “derin devlet”in parmağı bulunduğu iddialarını ciddi bir şekilde ele almak Türkiye’nin geleceği için hayati önem taşıyor.

“Bu işte bir iş var” diyenler, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt olmak üzere üst düzey askeri yetkililerin aylar öncesinden ve defalarca PKK’nın yeniden saldıracağı uyarısı yapmış olmalarını; yine Org. Büyükanıt ve kurmaylarının hemen olay yerine intikal etmelerini ve Org. Büyükanıt’ın “büyük şehirlerde eylemler sürecek” şeklinde açıklama yapmasını kendilerine dayanak yapıyorlar.

“Derin devlet” teorisine inananlar, Ulus olayını, Şemdinli’den başlayan sürecin bir devamı olarak görüyor ve bunu 13 Eylül 2006 günü Diyarbakır Koşuyolu Parkı’nda patlayan ve çoğu çoçuk on kişinin ölümüne yol açan bombalama eylemine benzetiyorlar. Anlaşılan Ulus olayı da “hükümet-ordu-cemaat” üçgeninde epey tüketileceğe benziyor.

Devlet içi çekişmeler

Diyelim ki “derin devlet” yaptı. Peki neden? İlk bakışta üç gerekçe ileri sürülüyor:

1) AKP hükümetini iyice zayıflatmak;

2) Ordu başta olmak üzere diğer devlet kurumlarını iyice güçlendirmek;

3) Kuzey Irak’a operasyon yapmayı iyice meşrulaştırmak.

Bu gerekçelerden hiçbiri yeterince güçlü değil. Türk ordusunun Kuzey Irak’a girmesinin maddi şartları yıllardır mevcut; fazladan Ankara’da masum sivillerin ölmesi gerekmiyor. Ayrıca laiklik konusundaki saflaşmanın PKK sorununda aynen yaşandığı da söylenemez. PKK ile mücadele konusunda ordu ile hükümet arasındaki görüş farklılıklarının, en azından şimdilik, çok ciddi kopmalara neden olacak bir seviyede olmadığını da biliyoruz.

Daha önemlisi, devletin içindeki herhangi bir odağın, sırf iktidar savaşında bir adım öne geçebilmek uğruna kendi vatandaşlarını kurban seçmesi ihtimali hiç akla yatkın değil. Eğer devlet içinden birileri böyle bir komplo tezgahlamışsa, yine devlet içinden başkalarının bunu ortaya çıkarma ihtimali de yüksektir.

PKK’nın kirli tarihi

Bilindiği gibi PKK da Ulus’taki saldırıyla hiçbir ilgileri olmadığını açıkladı. Ancak bu tek başına yeterli değil. Çünkü PKK sözüne güvenilecek bir örgüt değil. Örneğin “Kürdistan Özgürlük Şahinleri” tarafından gerçekleştirilen her eylemin ardından benzer açıklamalar yapmışlardı. Nitekim bildiride, “şimdiye kadar hiçbir sivil hedefe yönelik eylememiz olmadığı gibi bundan sonra da olmayacaktır” deniyor. Halbuki PKK tarihi hem kırsal alanda, hem büyük şehirler ve turistik bölgelerde nice masum sivilin katledilmesi örnekleriyle doludur. Bununla birlikte PKK tarihinde, örgütün merkezi denetimi dışında gerçekleşmiş olma ihtimali bulunan çok kritik eylemler de var. Örneğin Turgut Özal’ın cumhurbaşkanı olduğu tarihteki PKK ateşkesi, Elazığ-Bingöl Karayolu’nda terhis olmuş 33 erin katledilmesiyle bozulmuş, Öcalan bundan Şemdin Sakık’ı sorumlu tutmuştu. Ulus katliamı da “derin devlet” tarafından kotarılmaktan ziyade, benzer bir şekilde PKK içi çekişmelerin ürünü olabilir. Son seçenekse PKK’nın, bilerek veya bilmeyerek, yerli veya yabancı bazı odaklar tarafından bu eyleme sevkedilmiş olmasıdır.

Neden PKK?

Ancak PKK’nın belli bir strateji dahilinde bu eylemi gerçekleştirmiş olması en kuvvetli ihtimaldir. Çünkü örgüt aylardır “devlet bizimle masaya oturmuyor” diye öfkelenerek “ateşkes”ini bitireceği yolunda şantaj yapıyor. Abdullah Öcalan İmralı’dan benzer mesajlar veriyor. Örgütün taşeron örgütü Kürdistan Özgürlük Şahinleri’nin elinde tonlarca A-4 patlayıcısı olduğu ve büyük şehirlerle turistik bölgelerde sivillere yönelik yeni eylemler planladığı biliniyor. Peki PKK neden böyle bir eyleme başvurmuş olabilir?

1) Öncelikle terörü temel aldığı için.

2) Kuzey Irak’a yönelik bir operasyonu, “siz yaparsanız biz de böyle cevap veririz” diye engellemek için.

3) Tabii ki devletin kendisini muhatap almasını sağlamak için.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,91 M - Bugn : 39140

ulkucudunya@ulkucudunya.com