« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

06 May

2008

Kapatılma sonrası süreç: Bölünme, dosyalar ve mahalli seçim!

Sabahattin ÖNKİBAR 06 Mayıs 2008

AKP kapatılmanın önüne geçmek için birkaç aşamalı bir program uyguluyor.

Birinci hedef dış dünyadan destek alınmasıdır.

AKP bu bağlamda AB’den Okyanus Ötesine kadar bire bir markaj uygulayıp, açık destek talep ediyor.

Barroso’nun Ankara ziyaretinden Rice’in Türkiye ile ilgili basın toplantısına kadar şahit olunanları bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.

Tabii AKP Batı dünyasından talep ettiği desteğe binaen bir jest veya taviz paketini açmayı da ihmal ediyor.

Ermenistan’la diyalog ve sınırın açılmasından, K. Irak’la diplomatik ilişkiye ve Kıbrıs’taki açılıma kadar ardarda sürpriz adımlar atıyor.

AKP bu şekilde AB ve Okyanus ötesine sadece al gülüm ver gülüm demiyor, aynı zamanda senin arzu ve hedeflerin ancak ben var olduğum süre içinde gerçekleşebilir mesajını da veriyor.

AKP’nin amacı dış dünyayı harekete geçirip kendisi hakkında karar verecek olan Anayasa Mahkemesi Üyeleri ve de onun üstünde etkili olduklarını düşündükleri kurumları baskıya almaktır.

AKP’nin ikinci taarruzu içe dönüktür.

Tam 10 gün önce bu sütunda “Anayasa Mahkemesi Üyelerine Psikolojik Hareket” başlığı ile bir yazı yazmış ve AKP’nin ekonomiden, güneydoğunun geleceğine kadar pek çok konuyu istismar edip şantaj yoluna gidebileceğini yazmıştık. (Arşivde bulabilirsiniz)

Bu tezimiz önceki gün gerçekleşti.

AKP’nin önemli bir ismi, Milliyet’Ten Fikret Bila’ya güneydoğu ve ekonomi konularını açarak, AKP kapatılırsa ekonomide kriz, güneydoğuda bölünme olur imalarında bulunmuştur.

Hiç kuşkunuz olmasın, içeriye ve dışarıya karşı yürütülen bu kampanyalar dozu artırılarak sürdürülecektir. Buradan sonuç çıkmayacağı anlaşılınca da referandum ve baskın seçim dahil pek çok şey gündeme gelecektir.

Peki, sonuç alabilirler mi?

Asla ve kat’a mümkün değildir.

Gelinen bu noktadan sonra AKP’nin kapatılmaması Cumhuriyetin, laikliğin ve hatta Mustafa Kemal’in tasfiyesi anlamına geleceğinden bu süreci geriye döndürmek zordan da öte nafile bir gayrettir... Kuşkusuz, AKP’yi kapatmak bazılarının düşündüğü gibi kolay olmayacak, lakin devlet-i ebed müddet adına eninde sonunda bu gerçekleşecektir.

Burada altı çizilmesi gereken husus yasaklanacağı kesin olan Tayyip Erdoğan’a Abdullah Gül’ün ilave edilip edilmeyeceğidir!

Yasaklansa bile Çankaya’da oturabilir demeyin!

Anayasa Mahkemesi tarafından laiklik gerekçesi ile mahkum edilen birinin o saatten sonra Cumhurbaşkanlığı saygınlığını koruyabilmesi zordur. Dolayısı ile Gül’ün mahkeme tarafından mahkum edilmesi ile beraber istifa etmesi güçlü ihtimaldir.

Diyelim baskılara direndi, istifa etmedi ve Ali Babacan’ı Erdoğan’ın önerisi ile Başbakan olarak atadı... Sorarım size, yürür mü bu model?

Bugün bile kıpraşan AKP grubu, iddia ediyorum onlarca fire verecektir.

Dahası bu fireler merkez medya tarafından kasalarda tutulan yolsuzluk bombalarının patlatılması ile katlanacaktır.

Tayyip Erdoğan’ın mahkeme hükmü ile siyaseten tasfiye edilmesi sadece AKP’ye yandaş güçlerde moral bozmayacak aynı zamanda karşı cephede de rövanş duygularını kamçılayacaktır.

Muhtemelen önümüzdeki sonbaharda Türkiye’de belediyeler de dahil olmak üzere büyük bir dosyalar taaruzu başlayacaktır... Bu savaşın merkezine de Tayyip Erdoğan oturtulacaktır. En önemlisi yargı o süreçte hiç görülmediği biçimde ön alacaktır.

Sorarım size, böyle bir konjonktürde kim, hangi babayiğit Erdoğan’a omuz verebilir?

Göreceksiniz o dosya savaşları sürecinde AKP grubu tarumar olacak ve bir kaç parçaya ayrışacaktır. AKP’den kopanların kalitelileri ise yeni kurulacak olan merkez partilere alınacaktır.

Ve böyle bir iklimde de Mahalli Genel Seçimlere gidilip AKP’ye nihai halk şamarı indirilecektir. Plan ya da proje budur...

Bana hayal görüyor diyenler olabilir!

Onu diyenler 4 ay önce AKP’ye kapatılma davası açılacak diye yazdığımda da aynı şeyleri söylemişti...

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,90 M - Bugn : 29800

ulkucudunya@ulkucudunya.com